Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/3291 E. 2022/2239 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 30/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/01/2023

Davacılar vekili; davalının işleten sıfatıyla kusursuz sorumlu olduğu kazada davacılar lehine tazminat hakkı doğacağından davalının mallarını gizleme ve kaçırma ihtimaline karşı ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiği, sürücü …’ in % 100 kusurlu olduğu, …’nun tırın maliki olması sebebiyle … Tic. A.Ş ‘de işleten sıfatıyla kusursuz olarak sorumlu olduğu, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz talebinin kabulünü, dava kesinleşinceye kadar davalı … A.Ş. Yedinde 3. Kişilerde bulunan taşınır taşınmaz malları ile banka dahil 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine tedbir niteliğinde ihtiyati haciz konulmasını, …’i kaybetmenin acısıyla, mağduriyetleri, ekonomik durumları ve dosyada bulunan 157.500,00 TL bedelli teminat mektubu da göz önüne alınarak tedbir niteliğinde ihtiyati haciz talebinin teminatsız olarak uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 07/10/2022 tarihli ara karar ile alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olup, bu karara karşı davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf eden davacılar vekili; Mahkemece haksız ve gerekçesiz kararın kaldırılması ile dava kesinleşinceye kadar davalının yedinde ve banka dahil 3.kişide olan taşınır ve taşınmazları ile hak ve alacaklarının 3.kişiler devir ve temlikinin önlenmesi için teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Talep, maddi ve manevi tazminat davasında ihtiyati hacze ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir sebep bulunmadığından HMK’nın 353, 355’inci maddeleri uyarınca inceleme ve müzakereler dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-)Bilindiği üzere, ihtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir. (İHAS 6, 2709 sayılı T.C Anayasası 36, HMK 33) İhtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir. İİK’nun 257 ve izleyen maddelerine göre rehin ile temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Talep değerlendirilirken tam ispat aranmaz. Yaklaşık ispat yeterlidir.
2-)Bu kuralın haksız eylemden kaynaklanan tazminat ve alacak isteklerinde de uygulanması gerektiği belirgindir. Çünkü bu isteklerde de para alacağına kavuşulması amaçlanmaktadır. Yargıtay’ın istikrar kazanmış ilke ve uygulamalarına göre, haksız eylemden kaynaklanan zarar haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 24/05/2016 gün ve 2016/4517-6851 E.K. sayılı ilamı)
3-)6100 sayılı HMK’nın 389 ve izleyen maddeleri gereğince ancak uyuşmazlık konusu olan mal ve haklar üzerine tedbir kararı verilebilir.
4-)Tüm bu anlatılanlar ve açıklamalar ışığında, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, davanın niteliği, talep konusu meblağ nazara alınarak dava trafik kazası sebebiyle tazminat talebine dayalı olduğundan miktarı tartışmalı da olsa muaccel bulunması karşısında, ihtiyati haciz kararı verilmesi için tam bir ispat aranmasının, davacının ileride telafisi mümkün olmayan zararına yol açabileceği düşünülerek gerek görüldüğü takdirde ihtiyati haciz kararı verilmesi için teminat da istenebileceği nazara alınarak 2004 sayılı İİK’nın 257.maddesindeki ihtiyati haciz koşulları bulunmasına rağmen ihtiyati haciz isteminin kabulü yerine mahkemece aksi düşünce ve yetersiz gerekçe ile yazılı biçimde ihtiyat-i haciz talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu sebeplerle davacılar vekilinin başvurusunun ihtiyat-i haciz açısından kabulü ile hükmün kaldırılması ve yeniden oluşturulması gerekir.
5-)HMK’nun 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada esiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
6-)Buna göre; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin 07/10/2022 tarihli ara kararının ihtiyati haciz yönünden kaldırılmasına, davacının ihtiyati haciz talebinin HMK’nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca kabulü ile dava değeri olan 1.004.000‬ TL’lik miktar kadar davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz uygulanmasına, taktiren dava değerinin %15 nispetinde teminat alınmasına karar verilmesi gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
I-Davacılar vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜNE,
II-İlk derece mahkemesi kararının ihtiyati haciz yönünden kaldırılmasına, ve hükmün HMK’nın 353/1-b/2 madde ve fıkrası uyarınca AŞAĞIDAKİ GİBİ YENİDEN TESİSİNE,
1-Davacının ihtiyati haciz talebinin İİK.nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca kabulü ile dava değeri olan 1.004.000‬ TL’lik miktar kadar davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacakları üzerine taktiren dava değerinin %15 nispetinde teminat karşılığında ihtiyati haciz uygulanmasına,
2-İİK’nın 261.maddesi uyarınca karardan itibaren 10 gün içinde ihtiyati haciz kararının icrasının istenmemesi halinde verilen ihtiyati haciz kararının kendiliğinden hükümsüz kalacağının ihtarına,
3-İİK’nun 261.maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararının infazı için Antalya İcra Dairelerinin yetkili kılınmasına,
4-Kararın tebliği, icra dairesine gönderilmesi, infazı gibi işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine,
5-Talebi halinde istinaf karar harcının davacıya iadesine,
6-Başvuru giderlerinin mahkemece nihai kararda nazara alınmasına,
30/12/2022 günü, oy birliğiyle ve HMK 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.

……