Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/3223 E. 2022/2202 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/09/2022
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 30/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 03/01/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; 28.06.2021 tarihinde davalı şirket tarafından sigortalı bulunan ….. plaka sayılı araç, maliki …. ın sevk ve idaresindeyken, davacı adına kayıtlı ….. plaka sayılı araca park halinde çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, dava konusu kaza nedeniyle davacı müvekkilce uğranılan zarardan ….. plakalı aracın kayıt maliki davalı …. ve söz konusu aracın poliçe ile ZMMS şirketi olan davalı …. Sigorta A.Ş müteselsilen ve müştereken sorumlu olduğunu, kaza tespit tutanağında da karar verildiği üzere müvekkiline isnat edilmiş bir kusur bulunmadığını, davacıya ait 2014 yılı, siyah renkli, AUDİ A3 marka otomobil niteliğindeki araçta büyük hasar meydana geldiğini, davacıya ait araçta bu kaza sebebiyle büyük değer kaybı meydana geldiğini, bu şekilde davacının malvarlığında eksilme olduğunu, bu nedenle davacının tazminat alacaklarının teminatını teşkil etmesi bakımından davalı ın adına kayıtlı bulunan ….. plaka sayılı aracın trafik kaydına, Mahkemece verilecek hüküm kesinleşinceye kadar geçerli olmak üzere, üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla öncelikle teminatsız, uygun görülmezse takdir edilecek teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasını, fazlaya ilişkin talep ve haklar saklı kalmak kaydıyla, şimdilik, bilirkişi marifetiyle yapılacak incelemeden sonra arttırılmak üzere; 10.000,00-TL araç değer kaybının kaza tarihi olan 28.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini talep etmiş, mahkemece 16/09/2022 tarihli ara karar ile; yaklaşık ispat sağlanamadığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Ara karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuş, mahkeme kararının kaldırılarak talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-)Bilindiği üzere, ihtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir. (İHAS 6, 2709 sayılı T.C Anayasası 36, HMK 33) İhtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir. İİK’nun 257 ve izleyen maddelerine göre rehin ile temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Talep değerlendirilirken tam ispat aranmaz. Yaklaşık ispat yeterlidir.
2-)Bu kuralın haksız eylemden kaynaklanan tazminat ve alacak isteklerinde de uygulanması gerektiği belirgindir. Çünkü bu isteklerde de para alacağına kavuşulması amaçlanmaktadır. Yargıtay’ın istikrar kazanmış ilke ve uygulamalarına göre, haksız eylemden kaynaklanan zarar haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 24/05/2016 gün ve 2016/4517-6851 E.K. sayılı ilamı)
3-)6100 sayılı HMK’nın 389 ve izleyen maddeleri gereğince ancak uyuşmazlık konusu olan mal ve haklar üzerine tedbir kararı verilebilir.
4-)Tüm bu anlatılanlar ve açıklamalar ışığında, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, davanın niteliği, talep konusu meblağ nazara alınarak dava trafik kazası sebebiyle tazminat talebine dayalı olduğundan miktarı tartışmalı da olsa muaccel bulunması karşısında, ihtiyati haciz kararı verilmesi için tam bir ispat aranmasının, davacının ileride telafisi mümkün olmayan zararına yol açabileceği düşünülerek gerek görüldüğü takdirde ihtiyati haciz kararı verilmesi için teminat da istenebileceği nazara alınarak 2004 sayılı İİK’nın 257.maddesindeki ihtiyati haciz koşulları bulunmasına rağmen ihtiyati haciz isteminin kabulü yerine mahkemece aksi düşünce ve yetersiz gerekçe ile yazılı biçimde ihtiyat-i haciz talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu sebeplerle davacının başvurusunun ihtiyat-i haciz açısından kabulü ile hükmün kaldırılması ve yeniden oluşturulması gerekir.
5-)HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada esiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
6-)Buna göre; davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin 16/09/2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına, davacının ihtiyati haciz talebinin HMK 257 ve devamı maddeleri uyarınca kabulü ile dava değeri olan 10.000,00 TL’lik miktar kadar davalı ….’ın menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz uygulanmasına, taktiren dava değerinin % 15 nispetinde teminat alınmasına karar verilmesi gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
I-Davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜNE,
II-İlk derece mahkemesi 16/09/2022 tarihli kararının kaldırılmasına, ve hükmün HMK’nın 353/1-b/2 madde ve fıkrası uyarınca AŞAĞIDAKİ GİBİ YENİDEN TESİSİNE,
1-)Davacının ihtiyati haciz talebinin İİK.nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca kabulü ile dava değeri olan 10.000,00 TL’lik miktar kadar davalı ….. ın menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacakları üzerine taktiren dava değerinin % 15 nispetinde teminat karşılığında ihtiyati haciz uygulanmasına,
2-)2-İhtiyati haciz kararının 2004 Sayılı İİK.’nun 261. maddesinde öngörülen 10 günlük süre içerisinde talep edilmesi halinde ilk derece mahkemesinin yargı çevresi içindeki Antalya İcra Dairesine ibrazla yerine getirilmesine, ihtiyati haciz kararının icrasının süresinde istenmemesi halinde verilen ihtiyati haciz kararının hükümsüz kalacağının ihtarına,
III-1-)Başvuran davacı tarafından yatırılan karar harcının kendisine iadesine,
2-)Kararın tebliği, icra dairesine gönderilmesi, infazı gibi işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine,
30/12/2022 günü, oy birliğiyle ve HMK 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.