Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/3146 E. 2023/243 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2021
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı )
KARAR TARİHİ : 27/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/02/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davalı …. ve .. tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacılar vekili; 23/06/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının, davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan ….. ait … plakalı aracın sebebiyet verdiği kaza sonucu vücudunda kırıklar meydana gelecek ve yoğun bakımda kalacak şekilde yaralandığını, davalı sigorta şirketinin aracı sigortalayan şirket, davalı ….ın araç sürücüsü aynı zamanda asker, araç malikinin ise davalı …. olduğunu, aynı olay sebebi ile ceza davası olan Antalya 9 Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. esas, …. karar sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda ….ın kazada asli kusurlu, davacının ise kusursuz olduğunun tespit edildiğini beyan ederek, 2.500,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir.
Davalı ….. vekili; davayı kabul etmediklerini, ceza dosyasındaki kusur oranının hukuk hakimini bağlamayacağını, dosyanın zamanaşımına uğradığını, idareye yüklenecek bir kusurun olmadığını, gerekli araştırmanın yapılması gerektiğini beyan ederek; davanın reddi karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Sigorta AŞ vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, kusurun araştırılması gerektiğini, müvekkili şirketçe davacıya 19.504,66 TL ödeme yaptığını, yetki itirazında bulunduklarını, illiyet bağının mevcut olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. cevap dilekçesi sunmamış, 14/04/2017 tarihli ilk celseye katılmış ve özetle; kusur oranını kabul etmediğini beyan etmiştir.
Mahkeme, davacının 06/10/2020 tarihli dilekçesinde özetle, maddi tazminat ve ferileri bakımından anlaştıklarını, manevi tazminat davası bakımından davaya devam ettiklerini beyan ettiği ve dosyada manevi tazminat talebinin devam etmesi, maddi tazminat talebi için yargılamaya devam etme de yarar bulunmaması karşısından, mahkememizce maddi tazminat davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebine ilişkin dava dosyasının ayrılmasına hükmetmiştir.
Sürelerinde verdikleri istinaf dilekçeleri ile;
Davalı … dosya zamanaşımına uğradığını ve haksız bir maddi manevi tazminat talebinin mevcut olduğunu, ayrıca davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, manevi tazminat yönünden dosyanın tefrik edilmesinin yanlış olduğunu,
Davalı …. davalı müvekkil vekil eden açısından yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hatalı olduğunu,
İleri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemişlerdir.
Dava, trafik kazasına dayalı maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, kazanın 23/06/2014 gününde meydana gelmesi, davanın ise 11/05/2016 tarihinde ikame edilmesi, sigorta ödemesinin ise Ekim 2020’de yapılması sebebiyle 6098 Sayılı TBK’nın 72/1-2.cümlesi uyarınca uzamış (ceza) 8 yıllık zamanaşımı süresinin dolmamış olmasına, 2918 Sayılı KTK’nın 3 ve 85.maddeleri uyarınca araç maliki ve işleteni olan davalı bakanlığa husumet yöneltilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, yargılama sırasında sigorta şirketince yapılan ödeme üzerine davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiğinden ötürü dosya kapsamı ve işin niteliğine göre davacı dava açmakta haklı bulunduğundan HMK’nın 331.maddesi uyarınca davalı taraf lehine masrafa ve vekalet ücretine hükmedilmemesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davalı …… ve ……ın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı ….. ve …..ın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, davalı kurum harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davalı …. yönünden alınması gerekli 179,90 TL karar harcından peşin olarak yatırılan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,2‬0 TL’nin müstenif davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, taraflarca yapılan başvuru giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 27/02/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi

….