Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/3028 E. 2023/1665 K. 01.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/01/2022
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 01/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 01/11/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; …. plaka sayılı aracın yaptığı trafik kazasında yaralanan mağdura tazminat ödendiği, aracın sürücü ve işletenine rücu davasında kazaya karışan aracın kaza tarihinde davalı şirket nezdinde trafik sigortasının bulunduğunun rücu davasında belirlendiğini, müvekkilinin yaptığı ödeme miktarınca davalı sigortanın sebepsiz yere zenginleştiğini, …. sorumlu olmadığı bir parayı dava dışı mağdura ödemiş olduğunu, bu nedenle davalı sigorta şirketi aleyhine Antalya 7.İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra dosyasında itiraz üzerine takibin durduğundan bahisle haksız itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmolunmasını istemiştir.
Davalı sigorta vekili yetki itirazında bulunarak sigortanın genel merkezinin bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemesi’nin davada yetkili olduğunu ileri sürerek yetkisizlik kararı verilmesi ve davanın usulden reddini aksi halde esastan reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın trafik kazasından ya da sigorta poliçesinden kaynaklanmadığı, bir rücu davası da olmadığı, hataen ödenen paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesinin talep edildiği, davalının süresi içinde yetki itirazında bulunduğu, davalı sigortanın merkezinin bulunduğu yer icra dairelerinin yetkili olacağı bu nedenle Antalya İcra Daireleri yetkili olmadığından usulünce bir icra takibi bulunmadığı gerekçesi ile dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İstinaf eden davacı …. vekili; kazalı aracın sigorta sözleşmesinin davalı şirketin Antalya şubesince yapıldığını, HMK.nın 14 ve 16 maddeleri uyarınca şubenin bulunduğu yer mahkemesi ve icra müdürlüğünün yetkili olacağını, işin esasına girilmesi gerekirken icra müdürlüğünün yetkili olmadığı gerekçesi ile usulden red kararı verilmesi ve ayrıca davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dava, davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle dava dışı kazazedeye hataen ödenen maddi tazminat nedeniyle davalı sigorta şirketinin sebepsiz yere zenginleştiğinden bahisle yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, kanıtların değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, istemin dayanağının trafik kazası nedeniyle tazminat ödemesine ilişkin olmasına, Dairemizin daha önceki kararlarına, kazanın Antalya Bölge Müdürlüğü’nün kaza ile bir bağının bulunmamasına ve bu bölge müdürlüğünün yetki sınırları içerisinde herhangi bir poliçe düzenlenmemiş olmasına, dosyada bulunan ZMMS poliçe suretinden kaza yapan aracın …. tarihlerini kapsayan trafik sigortasının 22/12/2016 günü ….. ARA.HİZ. tarafından Dinar/Afyonkarahisar’da tanzim edildiğinin anlaşılmasına, davalı sigorta şirketi adresinin İstanbul ilinde olmasına, yetkili bir icra dairesinde takip yapılmamış olması nedeniyle dava önşart yokluğundan kaynaklı olarak davanın usulden reddedilmiş olması (yetkisizlik kararı olmaması) nedeniyle kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine yürürlükteki AAÜT üzerinden maktu vekalet ücretine hükmedilmesine, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde davacı vekilinin istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
Davacı vekilinin başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85TL ilam harcından peşin yatan 80,70 TL’nin düşümü ile kalan 189,15TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, davacı tarafından yapılan başvuru giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 01/11/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 353/1-a madde ve bendi uyarınca kesin olarak karar verildi.