Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2021
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/06/2023
Davacı vekili: davalı şirket nezdinde trafik sigortalı aracın davacının annesi …’nun kullandığı araca çarpması ile meydana gelen çift taraflı trafik kazası sonucu muris desteğin öldüğünü, desteklik tazminatı için davalı şirkete yapılan başvuru üzerine 14/01/2019 günü 28.642,87 TL desteklik tazminatı ödendiği, ancak 10 yaşındaki küçüğün tek desteği annesini kaybettiği ve ödenen miktarın uğranılan zararı karşılamadığını ileri sürerek arttırılmış hali ile 93.613,13 TL destekten yoksunluk tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili; kazaya karışan sigortalı aracın 360.000 TL poliçe teminat limiti dahilinde başvuru üzerine davacı tarafa 28.642,87TL ödeme yapıldığını ve başkaca sorumluluğu kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece: bilirkişi raporundaki (1) nolu seçeneğe göre dul olarak ölen annenin sağ olan anne babası gözetilerek davacı çocuğa ve onlara eşit 1′ er pay ayıracağı kabul edilerek davanın kısmen kabulü ile 44.977,13 TL tazminata hükmolunmuştur.
İstinaf eden davacı vekili; dul olan desteğin sağlığında anne babası ile bir bağı bulunmadığını, tüm gelirini kızı ve kendisine harcadığını, bu nedenle de ölümünden sonra davacıya okul müdürünün vasi olarak atandığını, bilirkişi raporunda davacı çocuğa (2) pay veren (2) nolu hesaplamaya göre davanın kabulüne karar verilmesi maddi gerçeğe, hukuka ve hakkaniyete daha uygun düştüğü halde sağ anne ve babaya da pay verilen (1) nolu seçeneğe göre karar verilmesi, yine davacının öğretimine devam ettiği gözetilerek hesaplamada 25 yaş baz alınması gerekirken 22 yaşın esas alınmasının hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve taleplerinin tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Dava; trafik kazası nedeniyle destekten yoksunluk tazminatı istemine ilişkindir
1-Mahkemece hükme esas alınan tazminat raporunda; seçenekli hesaplama yapılarak, (2) nolu seçenekte davacının babasının bulunmadığı ve desteği annenin dul olarak öldüğü, desteğin sağ olan anne-babasının ise başka bir şehirde yaşadığı, davalının hem öksüz hem yetim olduğu gözetilerek takdiri mahkemeye bırakılarak desteğin gelirinden iki pay kendine iki pay davacıya ayıracağı hesabı ile tazminat belirlendiği, (1) nolu seçenekte ise Yargıtay uygulaması doğrultusunda; desteğin anne babasının hayatta olduğu gözetilerek desteğin kazancından 2 pay kendine, 1 pay davacı kızına , 1’er pay sağ olan anne babasına ayıracağı gözetilerek davacının payından güncellenmiş ödeme miktarları düşülerek (1) nolu seçenekte 44.977,13 TL bakiye zarar, (2) nolu seçenekte ise 93.613,13 TL bakiye zarar hesaplandığı, davacı vekilince (2) nolu hesaplamaya göre istemin arttırıldığı, mahkemece Yargıtay uygulaması doğrultusundaki ilk hesaplamaya itibar edildiği, 09/11/2010 doğumlu davacının kaza tarihinde 8 yaşında olduğu, rapor tarihinde ise 11 yaşında olup öğrenim gördüğü, kendisine okul müdürünün vasi olarak atandığı, desteklik süresinin 22 yaşına göre hesaplandığı görülmüştür.
2-Yukarıdaki açıklama ve dosya kapsamına göre; davacı tarafça, dul olarak yaşayan desteğin anne babasının başka bir şehirde yaşadığı, yıllardır haberleşmedikleri, müteveffa ile aralarında bir bağ kalmadığı , bu nedenle de davacı küçüğe annenin ölümünden sonra okul müdürünün vasi olarak atandığı ileri sürülmüş, dosyaya sunulan Burdur Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas ve … Karar sayılı vasi atama kararının içeriğine göre de, küçüğün yetiştirme yurdunda kaldığı, desteğin sağlığında küçüğe diğer yakın akrabalarının sahip çıkmadığı, okul müdürü … ‘ın aynı okulda hizmetli olarak çalışan destek anne ve davacı küçük kızı ile ilgilendiği, bu nedenle annenin kazada ölümünden sonra adı geçenin küçüğe vasi olarak atandığı, yine ölümlü kaza ile ilgili ceza soruşturmasında sadece davacı küçüğün müşteki olarak yer aldığı, desteğin dava dışı anne-babasının taraf olmadığı anlaşılmakla davacının desteği murisinin gelirinin diğer yarısını tamamen küçük kızına harcadığı, sağ olan anne babaya destek olmadığının dosya özelinde kabulü ile hesap raporundaki (2) nolu seçenek üzerinden arttırılmış haliyle davanın kabulü hakkaniyete daha uygun düşmektedir. Bu nedenle davacı vekilinin bu hususa ilişkin itirazının kabulü gerekir. Kaza tarihinde 8 yaşında olan davacı küçüğün sonrasında üniversite okuyacağı ve eğitiminin uzayacağı hususunu ispat yükü davacı tarafta olup yargılama sürecinde bu yönde dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı anlaşılmakla bu husus ispat edilmediğinden yerleşik Yargıtay uygulaması doğrultusunda tazminat hesabında 22 yaşın baz alınmasında bir usulsüzlük bulunmadığından davacı vekilinin buna dair itirazı yersiz olup reddi gerekir.
3-HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
4-Açıklanan tüm bu sebeplerle; davacının istinaf başvurusunun kabulüne, hükmün kaldırılmasına, davacının isteminin kabulü ile 93.613,13 TL maddi tazminatın 14/01/2019 kaza tarihinden itibariyle işleyecek yasal faiz ile beraber davalı taraftan alınarak, davacı tarafa verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
I-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin 29/11/2021 tarihli … esas – … karar nolu kararının kaldırılmasına, hükmün HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde oluşturulmasına,
II-1-Davanın KABULÜ İLE, 93.613,13TL destekten yoksun kalma tazminatının 14/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına,
2-Alınması gerekli 6.394,70 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 44,40TL peşin harç ve 312,91TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 6.037,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40TL peşin harç, 44,40TL başvurma harcı ve 312,91TL ıslah harcı olmak üzere toplam 401,71 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan (tebligat, müzekkere, bilirkişi, ATK fatura gideri, keşif harcı olmak üzere) toplam 3.644,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- AAÜT uyarınca hesaplanan 14.978,10 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan 1.320TL giderin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereğince davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
7-Davacı tarafından mükerrer yatırılan 314TL keşif harcının karar kesinleştiğinde ve istem olması halinde davacıya iadesine,
8-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
III- İstinaf giderleri yönüyle;
1-Peşin ödenen istinaf ilam harçlarının istek halinde başvuran davacıya iadesine,
2-Yapılan istinaf gideri 95 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
22/06/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.
……