Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/2747 E. 2023/226 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/05/2022
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davalı … tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacılar vekili; 05.12.2017 tarihinde davalılardan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı okul servis aracı ile Denizli ili istikametinden …. ili istikametine seyri esnasında viraja kontrolsüz şekilde girip savrularak karşı şeride geçmek suretiyle sol tarafına doğru devrilmesi neticesi ile tek taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini ileri sürerek arttırılmış haliyle davacı … için; geçici iş görmezlik 4.202,58 TL, sürekli maluliyetten kaynaklı 956.758,50 TL, bakım gideri olarak 3.849,00 TL, olmak üzere toplam 964.810,08 TL maddi tazminatın davalılar ve davalı sigorta şirketinden (poliçe limiti ile sınırlı olarak) tahsilini, 200.000 TL manevi tazminatın ise sigorta şirketi hariç diğer davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı …, davalı … ve davalı … Şirketi özce; açılan davayı ve dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme, mahkeme temin ettiği kusur raporu ile davalı servis sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacı çocuğun kazadan ötürü %45,88 oranında maluliyeti olduğu,3 ay geçici iş göremezliğinin bulunduğu,bu süre içinde 2 ay müddetle başkasının bakımına muhtaç olduğu, temin ettiği aktüerya bilirkişinin 01.11.2021 günlü ek raporuna değer vererek; davacı …..’ın maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile; 956.758,50 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 3.849,00TL bakım gideri olmak üzere toplam 960.607,50 TL maddi tazminatının 05/12/2017 olay tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle davalılar …, …, … A.Ş’den müteselsilen tahsili ile davacı …’a ödenmesine (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlandırılmasına ve temerrüt tarihinin dava tarihi olan 10/04/2018 tarihi esas alınarak bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine), geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine, davacı ….. ’ın manevi tazminat isteminin kabulü ile; 200.000,00 TL manevi tazminatının 05/12/2017 kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle davalılar …, …’dan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine , davalı … Ltd.Şti’ aleyhine açılan davanın reddine karar vermiştir.
Davalı … vekili istinafında; hükme esas alınan 01.10.2021 günlü hesap bilirkişi ek raporunun hatalı olduğunu, TRH 2010 yaşam tablosunun esas alınması doğru izse de, prograsif rant yöntemi ile hesaplama yapılmasının yanlış olduğunu, tazminat hesap edilirken teknik faiz kullanılması gerektiğini, bu da kullanılmayacak ise aktüeryal yöntem ile hesaplama yapılması gerektiğini, ayrıca zarar sebep olan ticari aracın, genişletilmiş kasko sigortası ve ferdi kaza koltuk sigortası olduğundan vekil edeninin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, hal ve şartlara, dosyadaki delillere göre manevi tazminat isteğinin tümden kabulünün hakkaniyetten uzak olduğunu, hükmolunan manevi tazminat tutarının yüksek olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, hesaplamanın AYM’nin 2019/40 Esas 2020/40 Karar ve 14 şubat 2023 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 29 Aralık 2022 gün ve 2021/82 esas, 2022/167 karar sayılı ilamları ile 2918 Sayılı KTK’nın 90 ve 92.maddelerin kimi bölümlerinin iptal etmesi sebebiyle hesabın yeni Sigorta Genel Şartlar ekindeki formüllere göre değil de müstekar yargı içtihatları uyarınca “prograsif rant” yöntemine göre yapılmasının usule uygun olmasına, davacı tarafça vasıtanın kasko sigortası ile ferdi kaza koltuk sigortası şirketine karşı açılmış bir dava olmadığı, davanın anılan sigortaya ihbar edildiği, dolayısıyla sözü geçen sigorta aleyhine hüküm kurulamayacağı, TBK’nın 61.maddesine göre müteselsil sorumlu olabilecek kimselerin bir kısmından yada bir tanesinden de tüm zararın talep edilebilecek olmasına, kaza tarihine, paranın satınalma gücüne, davalı sürücünün tam kusurlu olmasına, kaza sırasında 14 yaşında olan kazazedenin boyun kırığı ve sol el kırığı yaşayıp, zorlu ameliyatlar geçirmesine, kazadan kaynaklı kimi psikolojik arazlara maruz kalmasına göre takdir edilen manevi tazminat tutarının hakça oluşuna, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre müstenif davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Müstenif davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 79.281,1‬0 TL karar harcından peşin olarak yatırılan 19.820,28‬ TL’nin mahsubu ile bakiye 59.460,82‬ TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, davalı tarafından yapılan başvuru giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, kararın Dairemiz tarafından taraflara tebliğine, İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/02/2023 tarihinde 6100 Sayılı HMK’nun 361/1 ve 361/1-a maddeleri uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta süre içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

……