Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/2744 E. 2023/1593 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/05/2022
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 18/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 19/10/2023

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/12/2018 tarihinde müvekkilinin … plaka sayılı aracının yolun karlı ve buzlu olması nedeniyle patinaj yaparak yolun sağında kaldığı, o sırada … plaka sayılı araç sürücüsünün müvekkilinin yardım beklediğini fark ederek aracını müvekkilinin aracının önünde durdurup, araç içerisinde bulunanların araçtan indikleri, tam bu sırada davalı … sürücüsü, davalı …’un kayıtlı maliki ve davalı … Sigorta A.Ş.’nin trafik sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın hızlı bir şekilde seyir halinde olması ve yolun karlı ve buzlu olmasından dolayı direksiyon hakimiyetini kaybederek asfalt dışında bekleyen müvekkiline çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğinden bahisle belirsiz alacak şeklinde açılan davada arttırılmış haliyle 339.370,32 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalılar … ve … vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; olay günü olumsuz hava koşulları nedeniyle müvekkilinin normal hız limitlerinde seyir halinde olduğu, davacının yolda kalan aracı için reflektör, ışık gibi güvenliği sağlayıcı tedbirler alması ve yolun kenarında beklemesi gerekirken karayolu sınırı içerisinde yardım beklemesinden dolayı kusurlu olduğu, davacıya müvekkilinin aracının sağ aynasının çarptığı, davacıya yardım için gelen … plaka sayılı aracın emniyet şeridi yerine karayolu sınırı içerisinde park yapmasından dolayı bu araca da kusur izafe edilmesi gerektiği beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava açmadan önce müvekkili sigorta şirketine eksik belge ile müracaat etmesinden dolayı dava şartının yerine gelmediği, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limite kapsamı ile sınırlı olduğu, maliyet oranı, kusurun ve zarar miktarının usulünce tespiti gerektiğini beyanla davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosya örneği, kusur raporu, maliyet raporu, tazminat bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücünün tam kusurlu olmakla birlikte, davacının arkadan gelen araçları uyarmak için gerekli önlemleri almadan bekleme yaptığı, yine aynı şekilde davacıya yardım etmek üzere yol kenarında duraklama yapan araç sürücüsünün de gerekli ikaz önlemlerini almadan davalı sürücünün olay yerine geldiği ve davaya konu kazanın meydana geldiği, bu şekilde davacının da kazada ve neticenin ağırlaşmasında müterafik kusurunun bulunduğu, tazminat bilirkişi raporuna göre, davacının %14,3 maluliyet oranına göre sürekli iş görmezlik zararının 339.370,32 TL olduğu, davacının mütefarik kusuru nedeniyle maddi tazminattan %20 oranında indirim yapılması gerektiği gerekçesi ile 271,496,25 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden 17/07/2019 dava tarihinden, diğer davalılar yönünden 06/12/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 5.000,00 TL manevi tazminatın 06/12/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin trafik kazasının meydana gelmesinde bir kusuru olmadığı gibi müterafik bir kusurunun da olmadığı, ilk derece mahkemesince maddi tazminat miktarından indirim yapılmasının doğru olmadığı, öte yandan hükmedilen manevi tazminat miktarının oluşan zararı karşılamadığı, manevi tazminatın mahkemece takdir edilmesinden dolayı reddedilen manevi tazminat nedeniyle davalı taraf yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin de hakkaniyete uygun düşmediğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tam olarak kabulünü istemiştir.
Davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının devlet memuru olduğu için herhangi bir gelir kaybına uğramadığı, maluliyet raporunda davacının mesleğinin gözetilmediği, davacının maluliyetine etken daha önce bir sağlık probleminin olup olmadığının araştırılmadığı, trafik kazasının meydana gelmesinde davacının asli kusurlu olduğu, trafik kazasının meydana gelmesinde Karayolları Genel Müdürlüğünün kusurunun irdelenmediği, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu beyanla ilk derece mahkemesinin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan maluliyet raporunun olay tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmediği, sigortalı araç sürücüsünün tam kusuruna yönelik tespitin doğru olmadığı, tazminat hesabının TRH yaşam tablosu ile %1,8 teknik faiz kullanılmak suretiyle yapılması gerektiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tam olarak kabulünü istemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, trafik kazasına bağlı yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bedensel zarara uğrayanların aynı kanunun 54. maddesi gereğince maddi tazminat ve aynı kanunun 56/1 maddesi gereğince manevi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91, 97 ve 99. maddeleri gereği trafik kazasına ve zarara sebebiyet veren motorlu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, yasa ve genel sigorta şartları kapsamına dahil maddi zararlardan işletenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davalı …’un sürücüsü, davalı …’un işleteni ve davalı … Sigorta A.Ş.’nin trafik sigortası olduğu … plaka sayılı aracın davacıya çarpması neticesinde davacı yaralanmış ve bu yaralanmaya bağlı maluliyetinden dolayı uğradığı maddi ve manevi zararın tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda maddi ve manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
1-Dava dilekçesinde, dilekçe ekinde yer alan Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan 19/03/2019 tarihli engelli sağlık raporuna atıf yapılmak suretiyle davacının %43 oranında özürlü olduğu iddia edilmiştir.
Yargılama aşamasında Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan alınan 29/01/2021 gün ve … Karar sayılı raporda, davacının trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde %14,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiş ve ilk derece mahkemesince bu rapor hükme esas alınmak suretiyle tazminata hükmedilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesince maluliyete ilişkin alınacak raporların kazanın meydana geldiği tarihe göre; 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik’e uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Hükme esas alınan davacıya ait maluliyet raporu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre belirlenmiştir. Oysa trafik kazasının meydana geldiği 06/12/2018 tarihi itibariyle Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre maluliyet oranlarının belirlenmesi gerekir.
Davalılar vekilleri süresinde verdiği dilekçeler ile maluliyet raporuna itiraz etmiştir.
Davalılar vekillerinin maluliyet raporuna karşı itirazları bulunduğu, hükme esas alınan maluliyet raporunun olay tarihindeki mevzuat hükümlerine göre düzenlenmediği anlaşıldığından, davacının mesleği de belirtilmek suretiyle Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınmak suretiyle maluliyete uğrayıp uğramadığı, uğradı ise maluliyet oranı ile geçici iş görmezlik sürelerinin ne olduğu konusunda Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kurulu’ndan rapor alınması gerekirken eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-Trafik kazası 06/12/2018 tarihinde gerçekleşmiş, zararın miktarı ise 11/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Bilirkişi raporu itibariyle devlet memuru olan davacının dava dosyası içerisinde bulunan 2019 yılı Ocak ayına ait maaş bordrosuna göre; 2019 yılı Ocak ayı itibariyle geliri belirlenmiş ve sonraki yıllara ait geliri ise o yılki asgari ücrete oranlanmak suretiyle tespit olunmuştur. Oysa tazminat raporu tarihine kadar bilinen gelire göre hesaplama yapılması gerekirken farazi hesaplama yöntemi ile oranlama suretiyle tazminat hesabının yapılması isabetli olmamıştır.
Bu durumda davacının devlet memuru olduğu da gözetildiğinde hüküm tarihine kadar aylık maaş bordrolarının istenilerek raporun alındığı tarihe kadar bilinen gelir üzerinden, rapor tarihinden sonra ise en son gelirin asgari ücrete orantılanması suretiyle bilinmeyen dönem hesabının yapılması için ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması gerekmiştir.
3-Dava dosyasına giren belgeler itibariyle yol zeminin kaygan olmasından dolayı davacı aracını karayolu dışına çıkarmış, tekrar karayoluna girmek istediği ise toprak zeminden karayolu zemine çıkamamıştır. Trafik kazasının meydana geldiği yol iki şeritli bölünmüş bir yoldur. Ayrıca yolun sağında 1,5 metre genişliğinde banket mevcut olup, davacının aracı bu banketin de dışındadır. Davacıya yardım etmek için duran … plaka sayılı araç davacıya ait aracın az ilerisinde bir kısmı banket içerisinde bir kısmı da yol dışında park eder halde durmaktadır. Davacı o sırada kendi aracından inmiş ve banket üzerinde beklemektedir. Davalı sürücü yol kenarında bekleyen araçları ve davacıyı gördüğünde sola manevra yapmak istemiş ve yol zeminin karlı ve kaygan olmasından dolayı aracı kaymaya başlamış ve davalı sürücü aracının direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu araç sağa savrulmuş ve banket üzerinde bekleyen davacı ile davacıya yardım için gelen araca çarparak yolun sağında bulunan demir bariyere vurup durmuştur. Davacıya ait aracın karayolu dışında toprak zemin üzerinde bulunduğu, keza kaza anında davacının banket üzerinde durduğu, trafik kazasına gerek davacının aracının bulunduğu konum ve gerek davacının bulunduğu yerin sebebiyet vermediği, davalı sürücünün yol ve hava şartlarına göre hızlı araç kullanmasının trafik kazasına sebebiyet verdiği bu itibarla hükmedilen tazminat miktarlarından müterafik kusur indirimi yapılmaması gerekirken dosya kapsamına uygun olmayacak şekilde davacının müterafik kusuru bulunduğu gerekçesi ile manevi tazminattan yazılı olduğu şekilde indirim yapılması usul ve yasaya aykırı düşmüştür.
4-İlk derece mahkemesince davacının maluliyet oranı %14,3 oranı olarak belirlenmiş ve trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücünün tam kusurlu olduğu kabul edilmekle birlikte kazanın meydana gelmesinde ve neticenin ağırlaşmasında davacının müterafik kusuru olduğu kabul edilmiştir. Bu kabule göre, olay tarihi, davacının yaralanma derecesi, kusur oranları ve tarafların sosyal ekonomik durumlarına göre davacı yararına hükmedilen 5.000,00 TL manevi tazminat miktarı davacının manevi zararını karşılamaktan uzaktır. İlk derece mahkemesince daha üst seviyede manevi tazminat hükmedilmesi gerekirken yazılı miktarda manevi tazminata hükmedilmesi dosya kapsamına aykırı düşmüştür.
Bilindiği üzere, 7251 Sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra a-6 ıncı bendinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş” olması halinde kararın esasının incelenmeden kararın kaldırılmasına karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
Deliller toplanmış olmasına rağmen delilleri değerlendiren bir karar verilmemiş olması (örneğin sadece zamanaşımı yönünden karar verilmesi), delillerin kısmen eksik toplanması ve bu kısmının değerlendirilmemesi, hükmün esasını etkileyen en önemli delilin (maddi olayda olduğu gibi hüküm kurmaya elverişli maluliyet ve tazminat raporu alınmadan) toplanmaması madde kapsamında değerlendirilmelidir. Karşılaştırılmalı hukukta bu konu örneğin İsviçre’de “…önemli vakıaların tamamlanması gerekiyorsa…”, Alman Hukukunda ise “…eksiklik nedeniyle kapsamlı ya da çok emek harcayarak delil toplanması gerekiyorsa…” şeklinde düzenleme altına alınmıştır.
Hüküm kurmaya elverişli olmayan maluliyet ve tazminat bilirkişisi raporları dikkate alınmak suretiyle eksik inceleme ile karar verilmesi hem yukarıda gösterilen düzenlemelere, hem de 6100 sayılı HMK’nun 27. maddesinde yer verilen Hukuki Dinlenilme, Anayasanın 36. ve AİHS’nin 6. maddesinde hüküm altına alınan Adil Yargılanma Haklarına aykırılık teşkil eder. 6100 Sayılı HMK’nun 30. maddesinde belirtilen Usul Ekonomisi İlkesi gözetilerek veya üstü kapalı buna dayanılarak Adil Yargılanma ve Hukuki Dinlenilme Hakkı bertaraf edilemez.
Hal böyle olunca açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; davacı vekilinin müterafik kusura ve manevi tazminat miktarına yönelen, davalılar vekillerinin maluliyet oranına ve maddi tazminatın belirlenme biçimine yönelen istinaf istemlerinin kabulü ile 6100 Sayılı HMK.’nun 353/1 inci fıkrasının (a-6) bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeden kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, taraf vekillerinin diğer istinaf istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin müterafik kusura ve manevi tazminat miktarına yönelen, davalılar vekillerinin maluliyet oranına ve maddi tazminatın belirlenme biçimine yönelen istinaf istemlerinin vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE,
2-Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı, 31/05/2022 tarihli kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1 fıkra (a-6) bendi gereğince ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
4-Taraf vekillerinin diğer istinaf istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına
5-Davacı ve davalı sigorta şirketi tarafından ayrı ayrı peşin yatırılan 220,70 TL ile davalı gerçek kişiler vekilinin başvuru sırasında ödediği 441,40 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, 80,70 ‬TL istinaf karar harcının davacıya; (80,70 + 4.636,47) 4.717,17‬ TL istinaf karar harcının davalı sigorta şirketine; 4.721,70 TL istinaf karar harcının davalı gerçek kişilere; istekleri halinde iadesine,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, harç tahsil/ iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
7-İİK.’nın 36/5 maddesi gereğince davalı … Sigorta A.Ş. tarafından Antalya Genel İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasına icranın geri bırakılması kararı için yatırılan teminatın iadesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 18/10/2023 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 353. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi.