Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/2705 E. 2022/1750 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 18/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 18/11/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacılar vekili, davalılardan …’ın maliki olduğu, diğer davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile müvekkillerin murisine ait … plaka sayılı araca çarpması ile meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin murisi …’ın vefat ettiğini, murisinin maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek müvekkilleri adına ayrı ayrı olmak üzere anne ve baba için şimdilik 20.000 TL maddi, anne, baba ve 2 kardeş için toplam 600.000TL manevi tazminatın ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL araç hasarı, 1.000TL cenaze ve defin giderleri olmak üzere toplam 622.000,00 TL’nin davalılardan tahsili ile davalıların mal varlığı üzerine ihtiyati haciz mahiyesinde olmak üzere ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; 15/08/2022 tarihli tensip zaptının (16) nolu ara kararı ile dava, maddi manevi tazminat davası olup, haciz konulacak belirli ve yaklaşık olarak ispatlanan bir alacak tutarı bulunmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine, 25/08/2022 tarihli ara karar ile de davalıların mal varlığı davanın konusunu oluşturmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
İstinaf eden davacılar vekili, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile sebebiyet verdiği kaza sonucu davacıların maddi ve manevi zararlarının davalılardan tahsilini istediklerini, taleplerinin haksız fiile dayanması, maddi ve manevi tazminat alacaklarının olay tarihi itibariyle muaccel hale gelmesi ve İ.İ.K 257 vd. maddesinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle taleplerinin kabulü yerine reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı gerçek kişilerin mal varlıklarını elinden çıkararak müvekkillerinin eldeki dava ile elde edeceği haklara halel getirmelerinin kuvvetle muhtemel olduğunu ileri sürerek mahkemenin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak; taleplerinin kabulüne kararı verilmesini istemiştir.
Talep; trafik kazasından kaynaklanan ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-İİK’nun 257 ve izleyen maddelerine göre rehin ile temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Bu kuralın haksız eylemden kaynaklanan tazminat isteklerinde de uygulanması gerektiği belirgindir. Çünkü bu isteklerde de para alacağına kavuşulması amaçlanmaktadır. Yargıtay’ın istikrar kazanmış ilke ve uygulamalarına göre, haksız eylemden kaynaklanan zarar haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 24/05/2016 gün ve 2016/4517-6851 E.K. )
2-İhtiyati tedbir, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin özel ve yaygın bir türü olan ihtiyat-i tedbir 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, ihtiyati tedbirin şartlarını belirten 1. fıkrasında; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir hükmü getirilmiştir.
3-Hem ihtiyati tedbir hem de ihtiyati haciz geçici hukuki koruma tedbirleri olmakla birlikte kanuni dayanakları, koşulları, sonuçları ve etkileri birbirinden farklıdır. İhtiyati tedbir HMK’nın 389 – 399. maddelerinde düzenlenmiştir. İhtiyati haciz ise İİK’nın 257 ve izleyen maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 406/2 madde ve fıkrasında, ihtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara ilişkin diğer kanunlarda yer alan özel hükümlerin saklı olduğuna değinilmiştir. Vurgulanmak istenen, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbirin aynılaşamayacağı, birbirlerininin yerine ikame edilemeyecekleridir. İhtiyati hacizde söz konusu olan para alacağıdır. İhtiyati tedbir ise ihtiyati haciz dışında kalan mal, hak ve diğer talepleri de kapsamaktadır. İhtiyati haczin amacı asıl olarak teminattır. İhtiyati tedbirde öne çıkan amaç ise korumadır. İhtiyati haciz, borçlunun diğer mal varlığı değerleri üzerinde de icra edilebilir. İhtiyati tedbirin ise, uyuşmazlığın konusu olmayan sair mal varlığı değerleri üzerinde tatbiki kabil değildir.
4-Bu açıklamalardan sonra istinaf itirazının incelenmesinde; davalı tarafın menkul ve gayrimenkulleri dava konusu olmadığından ihtiyati tedbir istemi yersiz olup, bu istemin reddinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak, zarara sebebiyet veren kazaya ilişkin deliller, davacı vekilince delil olarak bildirilen Elmalı Asliye Ceza Mahkemesi’nin 02/06/2022 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı kararı ile davalı …’ın taksirle davacılar murisinin ölümüne neden olma suçundan dolayı neticeten 3 yıl hapis cezası ile mahkûmiyetine karar verilmiş olması dikkate alındığında, davacıların illaki bir miktar maddi ve manevi tazminata hak kazanacağı da aşikar olmakla, haksız fiillerde temerrüt haksız fiil tarihinde gerçekleştiğinden ihtiyati haciz şartları oluşmuştur. Hal böyle olunca mahkemece davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddedilmesi doğru olmamıştır. Davacılar vekilinin başvurusu bu yönüyle haklıdır ve istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca 15/08/2022 tarihli tensip tutanağının (16) nolu ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz isteminin kabulü ile, alacak miktarının %10’u teminat (62.200,00 TL) mukabilinde, davalılar … ve … adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine talep tutarı (622.000,00 TL) ile sınırlı olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi için HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca hükmün yeniden tesisi gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
I-Davacılar vekilinin istinaf isteminin ihtiyati tedbir istemi yönüyle reddine, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1 fıkra (b-2) bendi gereğince ihtiyati haciz yönüyle kısmen KABULÜ ile, Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı derdest dosyası üzerinden verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair 15/08/2022 tarihli tensip tutanağının (16) nolu ara kararının KALDIRILMASINA, aşağıdaki şekilde hükmün yeniden tesisine,
II-1-Davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin KABULÜNE,
a)İİK’nun 257. maddesi gereğince davalılar … ve … adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına (İİK.’nun 82. ve 83. maddeleri ile özel yasalarınca haciz edilemeyecek mal, hak ve gelirler ile maaş gelirleri ve maaş gelirinin yattığı banka hesapları hariç) %10 teminat karşılığı olan 62.200,00 TL nakdi teminat yatırılması veya kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz edilmesi mukabilinde dava değeri (622.000,00TL) ile sınırlı olarak İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
b)İhtiyati haciz kararının 2004 Sayılı İİK.’nun 261. maddesinde öngörülen 10 günlük süre içerisinde talep edilmesi halinde ilk derece mahkemesinin yargı çevresi içindeki Antalya İcra Dairesince ibrazla yerine getirilmesine, ihtiyati haciz kararının icrasının süresinde istenmemesi halinde verilen ihtiyati haciz kararının hükümsüz kalacağının ihtarına,
c)Kararın derdest olan dava dosyası üzerinden taraflara bildirilmesine,
III-Davacılar tarafından peşin yatırılan 220,70 TL istinaf yoluna başvuru harcının Hazineye gelir kaydına, 80,70 TL istinaf karar harcının talebi halinde iadesine,
IV-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin nihai kararda gözetilmesine,
V-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 18/11/2022 tarihinde, 6100 Sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-f) bendi ve 2004 Sayılı İİK.’nun 258/3. fıkrası gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.