Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/2589 E. 2022/1421 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/08/2022
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 05/10/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; davalı … mülkiyetinde bulunan … plaka sayılı aracın davalı … sevk ve idaresindeyken … Cad. … Mah. No:… mevkinde tek taraflı trafik kazası gerçekleştiğini, gerçekleşen trafik kazasında müvekkilinin aracın sağ ön yolcu koltuğunda oturmakta iken ağır şekilde yaralandığını, davalı …’a ait kaza sonrası alınan muayene raporunda 1,72 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek davalı … adına kayıtlı ve kazaya neden olan … plaka sayılı araç üzerine ihtiyati tedbir şerhi işlenmesine, maddi ve manevi tazminat istemlerinin semeresiz kalmaması için müvekkilin mağduriyeti ve ekonomik durumu göz önüne alınarak teminatsız olarak … ve … adına kayıtlı diğer taşınır ve taşınmaz mal varlıkları üzerine takdiren teminatsız olarak ihtiyati haciz şerhi işlenmesine, sürekli iş gücü kaybı için 2.000,00 TL maddi tazminatın, geçici iş gücü kaybı için 1.000,00 TL maddi tazminatın, tedavi masrafları için 1.000,00 TL maddi tazminatın, ileride yapılması zorunlu olan tedavilere ilişkin masraflar için 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin kaza sebebiyle yaşamış olduğu elem, üzüntü ve ruhsal bunalımın bir nebze olsun hafifletilmesi amacıyla 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkeme 09/08/2022 tarihli ara kararı ile davalıların emvali uyuşmazlık konusu olmadığından ihtiyati tedbir isteğinin reddine, yine olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü olmadığını, bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamadığını ileri sürerek maddi ve manevi tazminat istemi yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine hükmetmiştir.
Davacı vekili istinafında; müvekkil kaza sonrasında uzunca bir süre çalışamadığını, müvekkilin maddi anlamda son derece zorluk yaşadığını, meydana gelen kaza neticesinde müvekkil psikolojik olarak da son derece yıpranmış, yüzünde ve vücudunda meydana gelen hasarlar neticesinde aynaya bakamaz hale geldiğini, müvekkilin mağduriyeti ve maddi ve manevi kaybı açıkça ortada olduğunu, ileri sürerek ara kararın kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, maddi ve manevi tazminat davasında geçici hukuki koruma istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, geçici hukuki koruma (ihtiyati tedbir) talebine ilişkin değerlendirmede bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ara kararda yazılı şekilde tedbir yönüyle ortaya koyduğu taktirine, kazaya karışan vasıta ile davalıların emvalinin uyuşmazlık konusu olmaması sebebiyle HMK’nın 389.maddesine göre ihtiyati tedbir isteminin reddinin usule uygun olmasına, bu tür davalarda geçici hukuki koruma kurumunun 2004 sayılı İİK’nın 257 ve takip eden maddelerinde düzenlenen ihtiyati haciz olmasına, mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddetmesinde bir usulsüzlük yoktur. Davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-)Bilindiği üzere, ihtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir. (İHAS 6, 2709 sayılı T.C Anayasası 36, HMK 33) İhtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir. İİK’nun 257 ve izleyen maddelerine göre rehin ile temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Talep değerlendirilirken tam ispat aranmaz. Yaklaşık ispat yeterlidir.
3-)Bu kuralın haksız eylemden kaynaklanan tazminat ve alacak isteklerinde de uygulanması gerektiği belirgindir. Çünkü bu isteklerde de para alacağına kavuşulması amaçlanmaktadır. Yargıtay’ın istikrar kazanmış ilke ve uygulamalarına göre, haksız eylemden kaynaklanan zarar haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 24/05/2016 gün ve 2016/4517-6851 E.K. sayılı ilamı)
4-)6100 sayılı HMK’nın 389 ve izleyen maddeleri gereğince ancak uyuşmazlık konusu olan mal ve haklar üzerine tedbir kararı verilebilir.
5-)Tüm bu anlatılanlar ve açıklamalar ışığında, ihtiyati haciz yönüyle dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, davanın niteliği, talep konusu meblağ nazara alınarak dava trafik kazası sebebiyle tazminat talebine dayalı olduğundan miktarı tartışmalı da olsa muaccel bulunması karşısında, ihtiyati haciz kararı verilmesi için tam bir ispat aranmasının, davacının ileride telafisi mümkün olmayan zararına yol açabileceği düşünülerek gerek görüldüğü takdirde ihtiyati haciz kararı verilmesi için teminat da istenebileceği nazara alınarak 2004 sayılı İİK’nın 257.maddesindeki ihtiyati haciz koşulları bulunmasına rağmen ihtiyati haciz isteminin kabulü yerine mahkemece aksi düşünce ve yetersiz gerekçe ile yazılı biçimde ihtiyat-i haciz talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu sebeplerle davacının başvurusunun ihtiyat-i haciz açısından kabulü ile hükmün kaldırılması ve yeniden oluşturulması gerekir.
5-)HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada esiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
6-)Buna göre; davacının ihtiyati tedbirin reddine ilişkin istinaf başvurusunun reddine, davacının ihtiyati haciz yönüyle istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin 09/08/2022 tarihli ara kararının ihtiyati haciz yönünden kaldırılmasına, davacının ihtiyati haciz talebinin HMK 257 ve devamı maddeleri uyarınca kabulü ile dava değeri olan 55.000,00 TL’lik miktar kadar sigorta şirketi dışındaki davalıların menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacaklarına (İİK.’nun 82. ve 83. maddeleri ile özel yasalarınca haciz edilemeyecek mal, hak ve gelirler ile maaş gelirleri ve maaş gelirinin yattığı banka hesapları hariç) ihtiyati haciz uygulanmasına, taktiren dava değerinin % 10 nispetinde teminat alınmasına karar verilmesi gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
I-Davacı vekilinin ihtiyati tedbire yönelik İSTİNAF BAŞVURUSUNUN REDDİNE,
II- Davacı vekilinin ihtiyati hacze yönelik İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜNE,
III-İlk derece mahkemesi ara kararının ihtiyati haciz yönünden kaldırılmasına, ve hükmün HMK’nın 353/1-b/2 madde ve fıkrası uyarınca AŞAĞIDAKİ GİBİ YENİDEN TESİSİNE,
1-)Davacının ihtiyati haciz talebinin İİK.nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca kabulü ile dava değeri olan 55.000,00 TL’lik miktar kadar sigorta şirketi dışındaki davalıların menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacakları üzerine (İİK.’nun 82. ve 83. maddeleri ile özel yasalarınca haciz edilemeyecek mal, hak ve gelirler ile maaş gelirleri ve maaş gelirinin yattığı banka hesapları hariç) taktiren dava değerinin % 10 nispetinde (5.500,00 TL) teminat karşılığında ihtiyati haciz uygulanmasına,
2-)İhtiyati haciz kararının 2004 Sayılı İİK.’nun 261. maddesinde öngörülen 10 günlük süre içerisinde talep edilmesi halinde ilk derece mahkemesinin yargı çevresi içindeki Denizli İcra Dairesine ibrazla yerine getirilmesine, ihtiyati haciz kararının icrasının süresinde istenmemesi halinde verilen ihtiyati haciz kararının hükümsüz kalacağının ihtarına,
III-1-)Başvuran davacı tarafından istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine, başvuru masraflarının nihai kararda gözetilmesine,
2-)Kararın tebliği, icra dairesine gönderilmesi, infazı gibi işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine,
05/10/2022 günü, oy birliğiyle ve HMK 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.