Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/253 E. 2022/1343 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/05/2021
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 15/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 15/09/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacılar ve davalılardan … tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacılar vekili; 04/10/2015 tarihinde sürücüsü … ve maliki …. olan …. plakalı aracın …. istikametinden …. istikametine seyir halinde iken …. hastanesinin yakınlarında sürücü ….’nın tam kusurlu olarak direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ve no:… önünde park halinde bulunan … plakalı aracın sol arka köşe kısmına çarptığını ve çarpmanın sonucu ….’ın vefat ettiğini, yine aracın arka koltuğunda bulunan davacı …. ve ….’ın kızı …’ın da yaralandığını ileri sürerek … için destekten yoksun kalma tazminatı 37.508,29 TL ve 5.000,00 TL manevi tazminat, …. için destekten yoksun kalma tazminatı 52.093,56 TL ve 5.000,00 TL manevi tazminat olarak tüm davalılardan müşterek ve müteselsil olarak temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 31/05/2016 havale tarihli dilekçesi ile, davalılar … ve …. aleyhine talep ettikleri manevi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı …. , davaya cevap vermemiştir.
Davalı …. Sigorta vekili; ….’ın olay sırasında alkollü olduğunu ve emniyet kemeri takmadığını, bundan dolayı müterafik kusurlu olduğunu, kaza hakkında ATK Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu istenmesi gerektiğini, davacının kaza sırasında müvekkilinin aracında hatır taşıması için bulunduğunu, bu sebeplerle davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar özce davanın reddini istemiştir.
Mahkeme, yapmış olduğu tahkikat neticesinde, manevi tazminat isteğinden feragat edildiği için reddine,maddi tazminat talepleri yönünden davanın kısmen kabulü ile, çocuklar …. için 26.668,28 TL , ….yararına 14.062,98 TL faiziyle birlikte destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmiştir.
Sürelerinde verdikleri istinaf dilekçeleri ile;
Davacılar vekili; haksız yersiz ve fazla biçimde %20 nispetinde müterafik kusur tenzili yapılmasının, yine varsayımlar üzerinden hatır taşıması olduğunun benimsenerek bu sebeple yine %20 nispetinde tazminatlardan indirim yapılmasının doğru olmadığını, çocuğun anne-babasının ölümünden kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı talep hakkının olduğunu,bunun erkek çocuklar için 18 yaşının,lise öğrenimi görüyorlarsa 20 yaşının, kız çocuklardan 22 yaşının, kız-erkek ayırmaksızın yüksek tahsil görüyorlarsa 25 yaşına kadar tazminat hesaplaması yapılması gerektiğini,bu yönüyle davacı …. için 11 yıl yerine 9 yıl için tazminat hesabı yapılmasının doğru olmadığını, yine desteğin ölmeseydi 2 yıl sonra evleneceği ve 2 yıl sonrada 3. çocuk sahibi olacağı varsayılarak pay ayrımı ve hesap yapılmasının doğru olmadığını,
Davalılardan … vekili; davanın ıslah edilip maddi tazminat tutarlarının artırıldığı,mahkemece kısmen kabul hükmü kurulmasına, kısmen reddedilmesine karşılık lehlerine bu sebeple avukatlık ücreti taktir edilmemesinin usulsüz olduğunu, manevi tazminattan feragat edildiğinden söz edilerek reddedildiği halde lehlerine vekalet ücreti taktir edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ATK Trafik İhtisas Dairesinin … tarih ve …. sayılı raporunun kabulünün mümkün olmadığını, kusur dağılımının hatalı olduğunu, aktüerya bilirkişisi tarafından tanzim edilen kök rapor ilme ek raporların çelişkili olduğunu, davacılar lehine fazla hesaplama yapıldığını, her ne kadar hatalı bulsalar da ATK kusur raporuna göre davacıların desteğinin %15 kusurlu olduğunu, müterafik kusur nedimeyle indirim yapılmış olsa da, bu rapor uyarınca da indirim uygulanması gerektiğini,
İleri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemişlerdir.
Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, olayın oluş biçimine, destek ….’ın davalı …’ın alkollü biçimde kullanmakta olduğu araçta hatır için taşındığının anlaşılmasına göre, mahkemece hesap edilen tazminat tutarı %20 nispetinde müterafik kusur ile aynı oranda hatır taşıması sebebi ile indirim yapılmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, halen lisede öğrenim gören, yetenekli olduğu ortaya konularak yüksek tahsil yapacağı kuvvetle muhtemel biçimde ispat edilemeyen çocuk …. lehine 18 yaşına kadar destek alacaklısı olacağının kabul edilerek hesaplama yapılmasının dosya kapsamına uygun olmasına, davacılar davalı …. tarafından vekil tutulmadığı sırada manevi tazminat taleplerinden feragat etmiş olduklarından mahkemece manevi tazminatın reddinden ötürü davalı ….yararına avukatlık ücreti takdir edilmemesinden usulsüzlük bulunmamasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacıların ve davalı …’ın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2/a-Davacılar vekilinin hesap raporunda desteğin evleneceği ve üçüncü çocuk sahibi olacağına ilişkin kabule dönük itirazı incelendiğinde; yerleşik Yargı uygulamaları uyarınca sağ kalan destek alacaklısı eşin evlenme ihtimali değerlendirilmekte, ayrıca iki çocuk sahibi olunacağı üzerinde paylaştırılma yapılmaktadır. Buna göre dosyada ki delillere aykırı biçimde ve gerekçesi gösterilmeden destek …’ın ölüm tarihinden iki yıl sonra evleneceği düşünülerek müstakbel eşe, iki yıl sonrasında da üçüncü çocuk sahibi olacağı düşünülerek çocuğa pay ayrılmaması usule uygun düşmemiştir. Bu yöne ilişkin Dairemizce desteğin yeniden evlenmeyeceği ve 3.çocuk sahibi olmayacağı nazara alınarak tazminat miktarı yeniden tayin edilmiştir. Bu yönden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekir.
b-Davalı … vekilinin maddi tazminat vekalet ücretine dönük istinafına gelince; davacılar vekilinin 24/12/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat tutarını 89.601,85 TL’ye yükselttiği mahkemece davacı çocuklar yararına toplam 40.731,26 TL tazminata hükmedildiğine göre -hakkaniyet düşüncesi ile müterafik kusur ile hatır taşıması nedeniyle yapılan indirimden dolayı reddedilen kısım istisna edilmek kaydıyla- reddedilen kısım için kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına hüküm tarihindeki Tarife uyarınca avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekir. Bu yönüyle de davalı ….’nın istinaf başvurusunun kabulü iktiza eder.
3-HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
4-Açıklanan tüm bu sebeplerle; davacıların ve davalı …’ın istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, kaldırma neden ve gerekçemize uygun olduğu ve usulünce olduğu anlaşılan 26/09/2019 tarihli hesap bilirkişisi ek raporu karara esas alınmak suretiyle davacı … yönüyle 48.280,75 TL ham halde yine davacı … yönüyle 32.564,64 TL aynı biçimde destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, bu tazminatlardan %20 nispetinde hatır ve aynı nispette müterafik kusur indirimi yapıldığında davacı …. için 30.899,68 TL, davacı …. için 20.841,18 TL olmak üzere toplam 51.740,86 TL destekten yoksul kalma tazminatının faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiline, davalı taraf lehine de, hatır taşıması ile müterafik kusur için yapılan indirimler sebebiyle reddedilen tutar hariç tutulmak suretiyle diğer red meblağı gözönüne alınarak karar tarihindeki Tarife uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I- Davacıların ve davalı …’ın istinaf başvurusunun KABULÜNE,
II-Kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve fıkrası uyarınca aşağıdaki şekilde YENİDEN TESİSİNE
1-Manevi tazminat talepleri yönünden, davacıların davalarının feragat nedeniyle reddine,
2-Maddi tazminat talepleri yönünden davanın kısmen kabulü ile, davacı … için 30.899,68 TL , davacı … için 20.841,18 TL destekten yoksun kalma tazminatlarının davalılar …. ve ….’den kaza tarihi olan 04/10/2015 , davalı sigorta şirketi yönünden (sigorta teminat limitini aşmamak üzere) temerrüt tarihi olan 14/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
3-Alınması gerekli 3.534,42 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 64,90 TL harcın ve 1.461,87 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye kalan 2.007,65‬ TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan peşin harç dahil 146,50 TL ilk masraf, 1.461,87 TL ıslah harcı, 1.180,00 TL tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.788,37 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Manevi tazminat yönünden;
5-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de, davacı vekili 31/05/2016 feragat dilekçesiyle manevi tazminat taleplerinden feragat ettiğinden ve bu tarih itibariyle vekil ile temsil edilmediği ve hatta davaya cevap verilmediğinden, vekalet ücreti takdirine yer olnadığına,
Maddi tazminat yönünden;
6-Davacı … (… ) kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı … (….) kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8/a-Davacı ….’ün davası yönünden davalılardan … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 1.906,41 TL vekalet ücretinin anılan davacıdan tahsili ile anılan davalıya verilmesine, (davalılardan sigorta şirketi de kendisini vekil ile temsil ettirdiği tarifenin üçüncü maddesi uyarınca ortak red sebebiyle tek vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğinden istinaf eden davalı yararına belirlenen ücretin yarısı takdir edilmiştir.)
b-Davacı …ın davası yönünden davalılardan … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 2.971,97 TL vekalet ücretinin anılan davacıdan tahsili ile anılan davalıya verilmesine, (davalılardan sigorta şirketi de kendisini vekil ile temsil ettirdiği tarifenin üçüncü maddesi uyarınca ortak red sebebiyle tek vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğinden istinaf eden davalı yararına belirlenen ücretin yarısı takdir edilmiştir.)
III-İstinaf incelemesi yönünden;
Başvuran davacılar ve davalı …. tarafından yatırılan istinaf peşin ilam harlarının talebi halinde kendilerine iadesine, davacılar tarafından yapılan 42,50 TL istinaf yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davalılardan alınarak davacılara verilmesine, davalı … tarafından yapılan 90,60 TL istinaf yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacılardan alınarak müstenif davalıya verilmesine, avans iadesi, tebligat, kesinleştirme, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 15/09/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi