Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/2207 E. 2023/44 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA: Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 19/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 23/01/2023

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı davacılar vekili, davalı ….. vekili ve davalı ….. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … in sürücüsü, davalı … işleteni ve davalı ….. Kooperatifi’nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu …. plaka sayılı araçla, dava dışı … ın sürücüsü olduğu …. plaka sayılı araç arasında meydana gelen trafik kazası sonucu …. plaka sayılı araç içerisinde yolcu olarak bulunan … un vefat ettiğinden bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı anne …. için 5.000,00 TL, davacı baba …. için 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi, diğer davalılar yönünden 27/05/2017 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı anne …. için 60.000,00 TL, davacı baba …. için 60.000,00 TL, davacı kardeş …. için 40.000,00 TL, davacı kardeş …. için 40.000,00 TL manevi tazminatın 27/05/2017 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …. ve ….. müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı ….. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; kaza nedeniyle ölenin davacılara düzenli bir desteğinin bulunduğunun ispatlanması gerektiği, ölenin desteğinin bulunmaması halinde destenten yoksun kalma tazminatının istenemeyeceği, kazada ….. plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, istenilen miktarın fahiş ve haksız zenginleşmeye yönelik olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı ….. A.Ş. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacıların maddi zararlarının 06/11/2017 tarihinde 42.806,38 TL ödeme yapmak suretiyle karşılandığı, davacı tarafın müvekkilini ibra ettiğini beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı ….. davaya cevap vermemiş, vekili yargılama aşamasında davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin ….. esas sayılı dosya örneği, sosyal ve ekonomik araştırma tutanakları, kusur raporu, tanık beyanı, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin 20/11/2019 gün ve … esas, …. sayılı kararı ile özetle; yargılama aşamasında davalı sigorta şirketi tarafından davacılar …. ve … un maddi zararlarının karşılanması nedeniyle konusu kalmayan maddi tazminat davasından karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile davacılar …. ve …. için ayrı ayrı 15.000,00 TL ve davacılar …. ile …. için de ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminatın 27/05/2017 kaza tarihinden itibaren isleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …. ile … dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, bu karara karşı davacılar vekili, davalı …vekili ve davalı …. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Dairemizin 19/11/2021 gün ve …. esas, ….sayılı kararı ile ilk derece mahkemesi kararının yasa yolu denetimi yapılacak düzeyde gerekçe içermediği ve davalı bakanlık harçtan muaf olmasına rağmen yargı harçlarından sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararı 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-(4-6) madde ve bendi gereğince esası incelenmeden kaldırılmasına karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonrasında 30/03/2022 gün ve … esas, … sayılı kararla, bir önceki kaldırılan kararda olduğu gibi yargılama aşamasında davalı sigorta şirketi tarafından davacılar …. ve … un maddi zararlarının karşılanması nedeniyle konusu kalmayan maddi tazminat davasında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile davacılar …. ve …. için ayrı ayrı 15.000,00 TL ve davacılar …. ile …. için de ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminatın 27/05/2017 kaza tarihinden itibaren isleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …. ile … dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; maddi tazminat davası konusuz kalsa bile haklılık durumlarına göre müvekkilleri lehine yargılama giderleri ve vekalet ücreti takdiri gerektiği, yine ilk kararla davalı taraf lehine yargılama giderlerine hükmedilmemişken ve davalılar tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmamışken ikinci kararla davalı taraf lehine yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğu, trafik kazasının meydana gelmesinde davacıların yakını olan …. un bir kusuru bulunmadığı, olay tarihinde henüz 20 yaşında olduğu, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının doğan manevi zararı karşılamaktan uzak olduğu, ayrıca manevi tazminat davasının kısmen reddi halinde davalılar yararına hükmedilecek vekalet ücretinin davacılar yararına hükmedilen vekalet ücretini geçemeyeceğine dair AAÜT’nin 10/2 maddesine aykırı düşecek şekilde davalılar lehine fazla vekalet ücretine hükmedilmesinin de doğru olmadığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tam olarak kabulünü istemiştir.
Davalı …. vekili istinaf dilekçesinde özetle; trafik kazasının meydana gelmesinde davalı idareye ait araç sürücünün bir kusuru bulunmadığı, tüm kusurun karşı araç sürücüsünde olduğu, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fazla olduğu, davalı idarenin yargı harçlarından muaf olmasına rağmen harç ödemekle yükümlü kılındığı, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …. vekili istinaf dilekçesinde özetle; trafik kazasına karşı araç sürücünün sebebiyet verdiği, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde bir kusuru bulunmadığı, müvekkilinin polis memuru olup olay anında da görevini ifa ettiği, manevi tazminat miktarlarını ödemek için yeterli malvarlığı bulunmadığı, manevi tazminatın fahiş olarak belirlendiği, maddi tazminat davası için müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, trafik kazası haksız fiiline bağlı ölüm nedeni ile maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalanların aynı kanunun 53/3 maddesi gereğince maddi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. Yine aynı kanunun 56/2 maddesi gereğince ölüm halinde ölenin yakınları manevi tazminat isteyebilirler. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91, 97 ve 99. maddeleri gereği trafik kazasına ve zarara sebebiyet veren motorlu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, yasa ve genel sigorta şartları kapsamına dahil maddi zararlardan işletenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davalı …. in sürücüsü, davalı …. işleteni, davalı …. A.Ş.’nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu ekip aracıyla, dava dışı … ın sürücüsü olduğu araç arasında meydana gelen trafik kazası sonucu dava dışı … ın sürücüsü olduğu araç içerisinde yolcu olarak bulunan ….. yaşamını yitirmiştir. Ölen, davacılar …. ve … un çocuğu, diğer davacıların ise kardeşidir. Davacılar bu ölümünden dolayı maddi ve manevi zararlarının tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davalı sigorta şirketi tarafından yargılama sırasında yapılan ödeme nedeniyle konusuz kalan maddi tazminat davasında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile davacı anne ve baba yararına 15.000,00’er TL, davacı kardeşler yararına 5.000,00’er TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalılar …. ve …. müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, bu karara karşı davacılar vekili, davalı …. vekili ve davalı … tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/11/2018 gün ve …. esas, …. sayılı kararıyla, dava dışı … ın davacıların yakını … un ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermesi suçundan TCK’nın 85/2 ve 62. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/02/2022 gün ve …. esas, …. sayılı kararıyla, davalı … in davacıların yakını … un ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermesi suçundan TCK’nın 85/2 ve 62. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Her iki karara ilişkin ceza dava dosyalarının birleştirilmesi suretiyle istinaf incelemesini yapan Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi 09/11/2022 gün ve …. esas, …. sayılı kararı ile; dava dışı sürücü … ın asli ve bilinçli taksirle, davalı sürücü … in ise tali taksirle davacıların yakını .. un ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermesi suçundan TCK’nın 85/2 ve 62. maddeleri gereğince ve ayrıca dava dışı sürücü …. için TCK’nın 22/3 maddesinin uygulanması suretiyle dava dışı sürücü … ın 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, davalı sürücü … in 15.200,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş olup, karara karşı temyiz yasa yoluna başvurulduğundan mahkumiyet kararları kesinleşmemiştir.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
1-Dava dışı … ın sürücüsü olduğu otomobil ile tek yönlü üç şeritli yolun sol şeridinde seyir halinde iken üst geçit üzerinde sol ön tekerinden gelen ses nedeniyle aracını seyir istikameti olan sol şerit üzerinde durdurduğu ve inip kontrol ettiğinde sürücüsü olduğu aracın sol ön teker çıtasının çıktığı ve marşpiyel sacının ise yaklaşık 50 metre geriye düştüğünü fark ettiği, araç içerisinde yolcu olarak bulunan … ı marşpiyel sacını alması için yaya olarak gönderdiği ve kendisi de sol ön teker çıtasını taktığı, kendi işini bitiren dava dışı sürücü …. arkadaşı …. ı almak için dörtlü sinyal lambalarını yakarak sol şerit üzerinde geri geri gitmeye başladığı ve üst geçit tepe noktasından 10 ila 20 metre kadar aşağı indikten sonra durduğu, o sırada aynı şerit üzerinde seyir halinde bulunan davalı … in sürücüsü olduğu polis aracının duran araca arkadan çarptığı anlaşılmaktadır.
Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi her iki araç sürücününün trafik kazasının meydana gelmesinde eşit oranda kusurlu olduklarını kabul etmiştir.
Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi kararının istinaf incelemesini yapan Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi ise, gece vakti görüşü olumsuz etkileyecek bir durumun olmadığı hava şartlarında; göreve gitse de her an bir yaya veya aracın çıkabileceğini göz önüne almadan aracının hızını emniyetle durabilecek şekilde azaltmaksızın seyrine devam ederek girdiği eğimli üst geçit üzerinde sol şerit üzerinde geri manevra yaptıktan sonra duran araca zamanında fren ve manevra tedbirine başvurmayan davalı sürücü … in 2918 Sayılı Kanunun 52/b maddesi gereğince “aracının hızını, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak ve zamanında kazayı önlemeye yönelik tedbirleri almadığından” tali kusurlu, bölünmüş ve çift şeritli işlek olan yolda, eğimli üst geçit üzerinde aracından düşen parçayı almak amacıyla sol şeritte gidiş istikametinin tersi yönünde yaklaşık 100 metre geri geri seyrederek duran dava dışı … ın 2918 Sayılı Kanunun 60/1-(b,e) ve 67/1-(a,b) maddeleri gereğince “görüşün yeterli olmadığı tepelere yakın yerlerde ayrıca sol şerit üzerinde duraklama, yönetmelikte belirtilen şartlar dışında bölünmüş ve çift şeritli işlek olan yolda geriye giderek, karayolunu kullananlar için tehlike veya engel yarattığından” asli kusurlu kabul edilmiş, ayrıca dava dışı sürücünün bölünmüş ve çift şeritli işlek olan yolda, aracından düşen parçayı almak amacıyla sol şeritte gidiş istikametinin tersi yönünde yaklaşık 100 metre geri geri seyrederek durması sonucunda kaza yapabileceğini öngördüğü ve istememesine rağmen bu öngördüğü sonucun meydana gelmesi nedeniyle bilinçli taksir altında olduğu kabul edilmiştir.
Kural olarak Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi gereğince ceza mahkemesince verilen kararlar hukuk hakimi bakımından bağlayıcı değildir. Ancak, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız değildir, ceza mahkemesince fiilin hukuka aykırılığına yönelik kesinleşen maddi olgular hukuk hakimi bakımından da bağlayıcı olup, taraflar yönünden de kesin delil niteliği taşımaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17/09/2008 tarih, 2008/4/564 esas, 2008/536 kararı).
Dava dışı otomobil sürücüsü … in tek yönlü üç şeritli yolda üst geçit üzerinde sol şeritte dörtlü sinyal lambalarını yakarak geri geri bir müddet gittiği ve durduğu, polis aracı sürücüsü olan davalı ….. in durmuş olan araca arkadan çarptığı olayda, maddi olayın gerçekleşme biçimi konusunda ilk derece ceza mahkemesi ve istinaf ceza dairesi ile Dairemiz arasında bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır.
İlk derece hukuk mahkemesince Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan …. tarihli raporda her iki araç sürücüsü eşit olarak kusurlu bulunmuştur.
İtiraz üzerine …. Üniversitesi öğretim üyelerinden alınan …. tarihli bilirkişi kurulu raporunda da her iki sürücüye eşit kusur izafe edilmiştir.
Gerçekten dava dışı sürücü … ın aracından gelen gürültü üzerine araç yürür halde ise aracını emniyet şeridine, bulunmuyorsa sağ şeride çekerek arızanın ne olduğunu tespit etmesi gerekirken, hiç gereği ve zorunluluğu yokken sol şerit üzerinde duraklaması ve geri manevra yapmak suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye sokması suretiyle sebebiyet verdiği trafik kazasında kusurludur.
Davalı sürücü …. ise gece vakti meskun mahalde aydınlatması bulunan yolda sol şerit üzerinde seyir halinde iken önünde seyir halinde bulunan araçların aniden durması veya diğer şeritten sol şeride manevra yapması muhtemel araçları gözeterek hızını yol şartlarına uygun seviyede tutması gerekirken, görüşün açık olmasına rağmen hızlı şekilde araç kullanarak seyir şeridinde dörtlü ikaz ışıklarını yakmış durumda duraklayan aracı zamanında fark etmeyerek ve hızından dolayı da boş olan orta şeride geçemeyerek sebebiyet verdiği trafik kazasında kusurludur.
Araç sürücüleri araçların hızlarını, sürücü olduğu araçların teknik özelliklerine ve yol şartlarına uygun ayarlamalı ve önündeki araçlarla takip mesafesini korumalı, seyir şerinde trafik ışıkları, arıza veya trafik tıkanıklığı gibi nedenlerle araçların durma ihtimali bulunduğunu gözeterek dikkatli ve tedbirli olmalıdır. Nitekim maddi olayda da dava dışı araç sürücüsü …. geri manevra yapmış olsa da, dörtlü ikaz lambalarını yakmış halde duraklamıştır. Davalı sürücü …. önündeki aracı fark ettiğinde bu aracı duraklar halde görmüştür. Dava dışı sürücü …. trafik ışığı veya sıkışan trafik nedeniyle durmuş olsaydı tüm kusur davalı sürücü … te olacağından, gereği yokken karayolunda geri manevra yapan ve duraklayan dava dışı sürücü ile hızlı araç kullandığı için önünde duraklayan aracı zamanında fark edemeyen davalı sürücünün kusurları Dairemizce de eşit seviyede görülmüştür. Davacıların yakını olan …. araç içerisinde yolcu olduğu ve trafik kazasının meydana gelmesinde bir kusuru bulunmadığından davalı …. ile davalı ….. vekilinin kusura yönelen istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
2-İlk derece mahkemesince Dairemizce kaldırılan ilk kararda konusu kalmayan maddi tazminat davasında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş olmakla birlikte, maddi tazminat davası bakımından haklılık durumlarına göre taraflar lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin olarak olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış, maddi tazminat davası bakımından yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasını taraflar istinaf konusu yapmamıştır. Bu nedenle lehe veya aleyhe usuli kazanılmış hak oluşmasına rağmen ilk derece mahkemesi ikinci kararında maddi tazminat davası bakımından davalı …. ile davalı …. lehine yargılama giderlerine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Aynı nedenle ilk derece mahkemesinin ilk kararında maddi tazminat davası için yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesi istinafa konu edilmediğinden, davacılar vekili ile davalı …. vekilinin yeni verilen kararla kendileri yararına vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemiş olmasını istinafa konu etmeleri, usuli kazanılmış haklar gözetildiğinde Dairemizce kabul görmemiştir.
3-Davalı ….. yargı harçlarından muaf olmasına rağmen, davacılar tarafından dava açılırken yatırılan başvurma harcı ile peşin harcın yargılama gideri olarak diğer davalı … le birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı bakanlığın yargı harçlarına yönelen istinaf itirazı kabul edilmiştir.
Davalı …. vekili de davalı idarenin yargı harçlarından muaf olduğu yolunda istinaf itirazında bulunmuş ise de, ilk derece mahkemesi kararı kendi durumunu ağırlaştırmadığından diğer davalı lehine kendi aleyhine olacak şekilde istinaf başvurusunda bulunmasında hukuki yararı görülmemiştir.
4-Davacılar toplam 200.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş, ilk derece mahkemesi ise toplam 40.000,00 TL manevi tazminata karar vermiş, 160.000,00 TL kısım için dava reddedilmiş ve davacılar lehine 6.000,00 TL, davalılar ….. ile …. lehine 18.250,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Ancak, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2 maddesine göre; manevi tazminat davalarında davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez hükmü dikkate alındığında, davanın reddedilen kısmı için davalılar yararına da 6.000,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, daha fazla vekalet ücretine hükmedilmesi Tarifeye açıkça aykırı düşmüş, davacılar vekilinin istinaf nedeni yerinde görülmüştür.
5-Davalı …. vekili yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin yanlış hesaplandığını ileri sürmüş ise de, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin yanlış hesaplanması kamu düzeni ile ilgili olmadığı ve davalı tarafça ne şekilde bir hata yapıldığı açıkça ileri sürülmediğinden davalı bakanlık vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelen istinaf itirazı Dairemizce değerlendirilmemiştir.
6-6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 61. maddesi gereğince birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları taktirde haklarında müteselsil sorumlulara ilişkin hükümler uygulanır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88/1 maddesi gereğince bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur. Yine Türk Borçlar Kanunu’nun 163. maddesi gereğince zarara uğrayan borcun tamamının veya bir kısmının ifasını dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Borcun tamamından tüm borçluların mesuliyeti borç ödeninceye kadar devam eder. Bu durumda davalı sadece kendi kusuruna karşılık gelen zararı ödeyerek sorumluluktan kurtulamaz. Zarara sebebiyet veren kişi birden fazla ise, kendi kusurundan fazlasını ödemesi halinde diğer müteselsil sorumlulara rücu hakkına sahiptir (TBK. 62, 167/2 md).
Somut olayda, davacı taraf davalıların kusuruna isabet edecek oranda manevi tazminat talep etmiş değildir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Olay tarihi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, haksız fiilin ölümle sonuçlanması, ölenin trafik kazasının meydana gelmesinde ve kazanın ölümle sonuçlanmasında bir kusurunun bulunmaması ve yukarıda açıklanan ilkeler dikkate alındığında davacı anne ve baba için hükmedilen 15.000,00’er TL ile davacı kardeşler için hükmedilen 5.000,00’er TL manevi tazminat miktarı dosya kapsamına göre azdır. Belirtilen nedenler ile hak ve nesafet kuralları çerçevesinde dava dilekçesinde talep edildiği gibi davacı anne …. için 60.000,00 TL, davacı baba …. için 60.000,00 TL, davacı kardeş …. için 40.000,00 TL ve davacı kardeş …. için 40.000,00 TL tazminat, davacıların manevi zararlarını karşılayacak miktardadır.
Dairemizin davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğunun kabul gerekçesine göre, davalı …. vekili ile davalı ….. vekilinin manevi tazminat miktarına yönelen istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
7-Yukarıda da açıklandığı üzere davacıların yakınları olan … un ölümü nedeni ile doğan zararlardan davalı sürücü …. ve davalı işleten …. birlikte dava dışı araç sürücüsü …. ve … ın sürücüsü olduğu aracın işleteni TBK’nın 61. maddesi ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88/1 maddesi gereğince müteselsilen sorumludurlar.
Davacılar, … un ölümü nedeniyle sadece davalılar …. ve …. aleyhine değil, … un yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsü ….. ve araç işleteni …. ile aracın trafik sigortacısı …. Sigorta A.Ş. aleyhine Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esasına kaydedilen davada maddi ve manevi zararlarının tahsilini istemişlerdir. Yargılama sırasında talep edilen maddi tazminatın davalı sigorta şirketi tarafından ödenmesi nedeniyle 02/03/2018 tarihli celsede davalılar …. ve …. aleyhine açılan manevi tazminat davasının tefrikine karar verilmiş, tefrik edilen manevi tazminat davası mahkemenin …. esasına kaydedilmiş ve 13/03/2018 gün ve …. esas, …. sayılı kararı ile Antalya Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş, bu karar üzerine manevi tazminat davası Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. esasına tevzii edilmiş, yapılan yargılama sonucunda her iki araç sürücünün eşit kusurlu olduğu kabul edilerek 10/03/2020 gün ve …. esas, …. sayılı kararıyla davacı anne …. için 20.000,00 TL, davacı baba …. için 20.000,00 TL, davacı kardeş …. için 10.000,00 TL ve davacı kardeş …. için 10.000,00 TL manevi tazminatın 27/05/2017 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …. ve …. ten müteselsilen tahsiline karar verilmiş, bu karara karşı davacılar vekili tarafından manevi tazminat miktarına yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf başvurusu Dairemizin …. esasında incelenmiş ve 19/01/2023 gün ve …. esas, …. karar sayılı ilamıyla davacı …. yararına 60.000,00 TL, davacı …. yararına 60.000,00 TL, davacı …. yararına 40.000,00 TL ve davacı …. yararına 40.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
Davacılar Dairemizce istinaf incelemesi yapılan …. esasında ve eldeki …. esasında her iki araç sürücüsü ve işletenine karşı açtığı manevi tazminat davasında araç sürücülerinin kusur durumlarına göre tazminat talebinde bulunmamışlardır. Tüm taraflar kusur oranlarına bakılmaksızın doğan zararların tamamından müteselsilen sorumlu olduklarından her iki davada tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde hüküm kurulması gerekecektir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 163. maddesinde yazılı olduğu şekilde zarara uğrayan davacılar gerek kendi aralarındaki ve gerek davalılar arasındaki ihtiyari dava arkadaşlığından dolayı zarar sorumlularına karşı ayrı ayrı dava açabilmelerine yasal bir engel bulunmasa da, eldeki Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesine açılan maddi ve manevi tazminat davası ile, dava dışı sürücü …. , işleten …. ve trafik sigortacısı …. Sigorta A.Ş. aleyhine tefrik öncesi Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esasına açılan maddi ve manevi tazminat davası aynı gün 06/09/2017 tarihinde açılmıştır. Her iki davanın da Antalya Asliye Ticaret Mahkemelerinde ve aynı gün açılması, araç sürücülerinin kusurlarına göre maddi ve manevi tazminat talep edilmemesi gözetildiğinde, hakkaniyet gereği ayrı açılan davalar nedeniyle yargılama giderleri istisna tutulmak suretiyle davacılar yararına hükmedilecek vekalet ücretinin de tahsilde tekerrür olmamak şartıyla tahsiline karar verilmesi yoluna gidilmiştir.
Hal böyle olunca; açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; davacılar vekilinin maddi tazminat davası nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti takdiri gerektiğine, davalı …. vekilinin kusura, manevi tazminat miktarına ve yargılama giderlerine yönelen istinaf istemleri ile davalı …… vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf istemlerinin esastan reddine, davacılar vekilinin manevi tazminat miktarlarına ve manevi tazminat davasında davalılar yararına hükmedilen vekalet ücretine, davalı …. yargı harçlarından sorumlu olmadıklarına yönelen istinaf istemlerinin kabulüyle 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-2) bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kabul edilen istinaf nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi suretiyle; davacılar ….. ve … un açtığı maddi tazminat davasının konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacıların açtığı manevi tazminat davalarının kabulü ile davacı …. için 60.000,00 TL, davacı …. için 60.000,00 TL, davacı …. için 40.000,00 TL ve davacı …. için 40.000,00 TL manevi tazminatın 27/05/2017 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …. ve … dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin maddi tazminat davası nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti takdiri gerektiğine, davalı ….. vekilinin kusura, manevi tazminat miktarına ve yargılama giderlerine yönelen istinaf istemleri ile davalı ….. vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf istemlerinin ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar vekilinin manevi tazminat miktarlarına ve manevi tazminat davasında davalılar yararına hükmedilen vekalet ücretine, davalı …. yargı harçlarından sorumlu olmadıklarına yönelen istinaf istemlerinin KABULÜNE,
3-İlk derece mahkemesi olan Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas – …. Karar sayılı 30/03/2022 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-2) bendi gereğince KALDIRILMASINA,
4-Düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle;
a)Davacılar ….. ve … un açtığı maddi tazminat davasının konusu kalmadığından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
b)Davacı … un açtığı manevi tazminat davasının KABULÜ ile 60.000,00 TL manevi tazminatın 27/05/2017 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (Dairemizin 19/01/2023 gün ve ….. esas, …. karar sayılı ilamıyla bu davacı için hükmedilen manevi tazminatla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) davalılar …. ve … dan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
c)Davacı … un açtığı manevi tazminat davasının KABULÜ ile 60.000,00 TL manevi tazminatın 27/05/2017 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (Dairemizin 19/01/2023 gün ve …. esas, …. karar sayılı ilamıyla bu davacı için hükmedilen manevi tazminatla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) davalılar …. ve ….’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
ç)Davacı …..’un açtığı manevi tazminat davasının KABULÜ ile 40.000,00 TL manevi tazminatın 27/05/2017 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (Dairemizin 19/01/2023 gün ve …. esas, ….. karar sayılı ilamıyla bu davacı için hükmedilen manevi tazminatla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) davalılar ….. ve …..’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
d)Davacı … ın açtığı manevi tazminat davasının KABULÜ ile 40.000,00 TL manevi tazminatın 27/05/2017 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (Dairemizin 19/01/2023 gün ve ….. esas, …. karar sayılı ilamıyla bu davacı için hükmedilen manevi tazminatla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) davalılar …. ve … dan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
e)Manevi tazminat davası için davacıların peşin yatırdığı 636,56 TL harcın Hazineye gelir kaydına, bakiye 13.025,44‬ TL karar ve ilam harcının davalı …. yargı harçlarından muaf olması nedeniyle davalı … ten alınarak Hazineye verilmesine, mahsubuna karar verilen 636,56 TL peşin harç ile 31,40 TL başvurma harcının davalı … ten alınarak davacılara verilmesine, maddi tazminat için yatırılan peşin harcın davacılar üzerinde bırakılmasına,
f)Davacı tarafça yapılan 401,40 TL tebligat gideri, 67,00 TL müzekkere gideri, 335,00 TL Adli Tıp Kurumu rapor giderinden ibaret 803,40‬ TL yargılama giderinin davalılar …. ve … dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
g)Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
ğ)Davacılar manevi tazminat davasında kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden kabul edilen miktara göre karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT gereğince belirlenen 31.000,00 TL nispi vekalet ücretinin (Dairemizin 19/01/2023 gün ve …. esas, …. karar sayılı ilamıyla hükmedilen vekalet ücretiyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) davalılar …. ve … dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
h)Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgililerine iadesine,
5-Davacılar tarafından peşin yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, 80,70 TL istinaf karar harcının talepleri halinde iadesine, Hazineye gelir kaydedilen 220,70 TL harcın davalı … ten alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalı …. tarafından peşin yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile (80,70 TL + 683,10 TL) 763,80 TL istinaf karar harcının Hazineye gelir kaydına, bakiye 1.968,60 TL istinaf karar harcının bu davalıdan alınarak Hazineye verilmesine,
7-Davalı …. yargı harçlarından muaf olduğundan bu davalı bakımından istinaf harçları konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacıların yaptığı 75,00 TL istinaf yargılama giderinin davalılar …. ve … dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
9-Davalılar …. ve …. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
10-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
11-Artan istinaf gider avanslarının yatıranlara iadesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 19/01/2023 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.