Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/2151 E. 2022/1457 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA: İtirazın İptali (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 07/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ:19/10/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/12/2014 tarihinde işleteni davalı şirket, sürücüsü davalı … ın olan … plaka sayılı aracın kapısının sürücü tarafından açılması üzerine o sırada yoldan geçen …. plaka sayılı motosiklet sürücünün kapıya çarpması sonucu yaralandığı, …. plaka sayılı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmadığından 13/11/2019 tarihinde yaralanana 8.173,00 TL maluliyet tazminatı ödendiği, müvekkilinin bu ödeme nedeni ile araç işleteni ve sürücüsüne rücu hakkı bulunduğu, müvekkilinin davalı borçlular aleyhine Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlamış ise de, davalı borçluların itirazı üzerine icra takibinin durduğundan bahisle, itirazın iptali ile takibin devamına ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı …. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığı, ayrıca davacının zamanaşımı geçmesine rağmen dava dışı …. a ödeme yapmış olduğu, asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu, kazanın müvekkilinin açık kapıyı kapatırken gerçekleştiği, motosiklet sürücüsünün uzaktan gelerek açık kapıya çarptığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı …. İnşaat Malzemeleri İnşaat Sanayi Ticaret Ltd. Şti. davaya cevap dilekçesinde özetle; şirketlerinin kaza tarihinden önce 2013 yılında kapandığı, trafik kazasına karışan aracı şirket kapatılmadan önce diğer davalıya haricen sattıkları, üçüncü kişiye ne şekilde tazminat ödemesi yapıldığını bilmedikleri, davanın zamanaşımına uğradığı, faizin kaza tarihinden itibaren istenemeyeceğini beyanla davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin …. esas sayılı dava dosyası örneği, Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosyası örneği, …. a ait tedavi evrakları, davacı tarafından tutulan hasar dosyası örneği, kusur raporu, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; davacının, Güvence Hesabı Yönetmeliğin 16. maddesine dayanarak, kazada zarar gören üçüncü kişilere ödenen bedelin haksız fiili nedeniyle zarara neden olan davalılardan tahsiline yönelik başlatılan icra takibine karşı ileri sürülen davalıların itirazlarının iptalini istediği, davacının somut olayda zorunlu trafik sigortası bulunmayan aracın neden olduğu trafik kazalarında zarar gören üçüncü kişilere ödediği tazminatı yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücü ya da işleten davalıya rücu ettiği, davanın TTK’nın 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi ticari dava niteliğinde olmadığı, davacı Güvence Hesabının yerine ödeme yaparak halefi bulunduğu kişinin gerçek kişi olduğu, ayrıca uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, bu durumda Güvence Hesabının yönetmelik hükümleri gereğince yerine geçtiği 3. kişi ile davacılar arasındaki ilişkinin haksız fiilden kaynaklanması ve her iki tarafın ticari ilişkisinden kaynaklanan bir ilişkiden bahsedilemeyeceğinden ticari dava niteliği de taşımadığı, davanın TTK’da düzenlenen Sigorta Hukukundan kaynaklanan dava olmaması nedeniyle, davanın mutlak ticari dava olmaması, uyuşmazlığın haksız filinden kaynaklanması ve tarafların tacir olmaması nedeniyle eldeki davanın konusunun ticari iş olmaması karşısında, davaya asliye hukuk mahkemeleri tarafından bakılması gerektiği, en son alınmış olan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 16/09/2021 tarih ve …. esas, …. karar sayılı ilamında da davanın mutlak ya da nispi ticari dava olmadığı ve bu nedenle asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiğinin açıkça benimsendiği gerekçesiyle davanın 6100 sayılı Kanunun 114/1-c maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince usulden reddi ile mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Antalya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin her iki davalıyı gerçek kişi olarak değerlendirildiği, oysa bir davalının ticari şirket olduğu, örnek olarak gösterilen Yargıtay içtihadının somut olayla örtüşmediğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davalılar istinafa cevap vermemişlerdir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, trafik kazasına bağlı yapılan tazminat ödemesinin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Davalı …. İnşaat Malzemeleri İnşaat Sanayi Ticaret Ltd. Şti. adına trafikte kayıtlı, davalı …. in sürücüsü olduğu …. plaka sayılı otomobilin açılan kapısına çarpan motosiklet sürücüsü …. yaralanmıştır. …. maluliyeti nedeniyle uğradığı zararı otomobilin sigortasız olması nedeni ile Güvence Hesabından talep etmiş, davacı tarafından 13/11/2019 tarihinde …. a 8.173,00 TL tazminat ödemesi yapılmıştır. Davacı Güvence Hesabı ödediği bu tazminatı otomobilin kayıtlı maliki şirket ile otomobil sürücüsü davalı …. ten rücuen tahsili için Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …. sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibine başlamış, takip borçluların itirazı üzerine icra takibi durmuştur. Davacı alacaklı vekili tarafından itirazın hükümden düşürülmesi için eldeki itirazın iptali davası açılmış, ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Güvence Hesabı 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 üncü maddesi gereğince kurulmuş olup, aynı yasa maddesinin 7 inci fıkrası gereğince ilgililere yapılacak rücûlara ilişkin esaslar yönetmelikle düzenlenmiştir.
Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 16 ıncı maddesi gereğince; hesaptan yapılan ödemeler nedeniyle; zorunlu sigorta yaptırmayan (a bendi) veya zarardan sorumlu kişilere (c bendi) ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde rücû edilir.
Alacaklıya halef olma genel anlamda Türk Borçlar Kanunu’nun 127 inci maddesiyle düzenlenmiştir.
Bunun haricinde zarar sigortalarında Türk Ticaret Kanunu’nun 1472 inci maddesi gereğince sigortacı, sigortalısının zararını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçer.
Güvence Hesabının sorumluluğu kapsamında, zarara uğrayan kişiler ile Güvence Hesabı arasında sigortalı ve sigortacı ilişkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle Güvence Hesabının zarara uğrayanlara yaptığı tazminat ödemelerinde Türk Ticaret Kanunu’nun 1472 inci maddesinde yazılı olduğu gibi hukuki halefiyet yoktur.
Güvence Hesabı ile zarar gören aralarında hukuki halefiyet bulunmadığından, Güvence Hesabı rücu davasında zarar gören adına değil, kendi nam ve hesabına hareket etmektedir. Davacı Güvence Hesabı 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 üncü maddesi gereğince Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği nezdinde kurulmuş olup, tacir sayılır. Davalı …. İnşaat Malzemeleri İnşaat Sanayi Ticaret Ltd. Şti. De sermeye şirketi olması nedeniyle tacir vasfını haizdir. Uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklansa da tazminat alacağı davası her iki tacirin ticari işletmesini ilgilendirdiğinden Türk Ticaret Kanunu’nun 4 üncü maddesinin 1 inci fıkrası gereğince nispi ticari dava olarak kabulü gerekir.
Öte yandan ilk derece mahkemesince hükme esas alınan Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 16/09/2021 gün ve …. esas, …. karar sayılı Bölge Adliye Mahkemesi Kesin Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemine Dair kararında;
“Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Uyuşmazlığın giderilmesine konu somut olaylarda, davacı Güvence Hesabı zorunlu trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu trafik kazalarında zarar gören üçüncü kişilere ödediği tazminatı Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücü ya da işleten davalıya rücu etmektedir. TTK.’nun 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu değildir. Davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır.
Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.”
Şeklindeki belirlemesi dikkate alındığında, Güvence Hesabının zarar görenlere ödediği tazminatı diğer zarar sorumlularından rücuen tahsili için açtığı davalarda davalı taraf gerçek kişi olduğu halde görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi, davalı taraf ticaret şirketi olduğu halde görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır.
Hal böyle iken somut olayda iki davalıdan birisinin ticaret şirketi olduğu dikkate alınmak suretiyle davaya devamla bir karar verilmesi gerekirken, asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; davacı vekilinin görevsizlik kararına yönelen istinaf isteminin kabulü ile 6100 Sayılı HMK.’nun 353/1 inci fıkrasının (a-3) bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeden kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin görevsizlik kararına yönelen istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (a-3) bendi gereğince KABULÜNE,
2-Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas, …. karar sayılı, 05/04/2022 tarihli kararının ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacının peşin yatırdığı 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harcının mahsubuyla Hazineye gelir kaydına, 80,70 TL istinaf karar harcının isteği halinde iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği ve harç tahsil / iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 07/10/2022 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 353. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.