Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1880 E. 2022/1439 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/03/2022
DAVA: Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 07/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 07/10/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ

DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …’un sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın müvekkilinin içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı aracı çarpması sonucu davacı müvekkilinin maluliyete uğrayacak derecede yaralandığı, … plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalının müvekkiline ibraname karşılığı 30/03/2020 tarihinde 69.991,57 TL tazminat ödemesi yaptığı, ancak bu ödemenin zararı karşılamadığını beyanla belirsiz alacak davası şeklindeki açtıkları davada 100,00 TL geçici ve 100,00 TL sürekli iş göremezlik zararının ibraname temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemelerin İstanbul ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, tazminat alacağının zamanaşımına uğradığı, müvekkili şirketin kaza sonrasında hesaplanan tazminatı davacıya ödediği ve yükümlülüğüne yerine getirerek davacı tarafından ibra edildiği, başkaca bir sorumluluğunun bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası örneği, tedavi evrakları, trafik kazası tespit tutanağı, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; trafik kazası sonucu başlatılan ceza soruşturması sırasında tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden herhangi bir talepleri olmadan uzlaştığı, CMK’nın 253. maddesi gereğince uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağı, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılacağı, ilam mahiyetinde olan ve aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gereken uzlaşma raporuna göre maddi tazminat yönünden uzlaşan davacının artık maddi tazminat davası açma hakkı bulunmadığı, Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 01/12/2020 tarih, … esas – … karar sayılı ilamında da belirttiği üzere uzlaşma nedeniyle aynı eylemden sigorta poliçesi sebebiyle hukuki sorumluluğu üzerine alan sigorta şirketini de kapsadığı da nazara alındığında açılan maddi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar edimsiz uzlaştıkları için müvekkilinin tazminat talep etme hakkının zayi olmadığı, kaldı ki davalı sigorta şirketi tarafından müvekkiline tazminat ödemesinde bulunulduğu, davalının uzlaşmaya yönelik bir savunmasının dahi olmadığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; uzlaşma gerekçesiyle verilen ret kararının doğru olduğu, müvekkilinin davacının başvurusu üzerine tazminat sorumluluğunu yerine getirdiğini beyanla istinaf talebinin reddini istemiştir.

G E R E K Ç E

Uyuşmazlık, trafik kazasına bağlı yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat isteğine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bedensel zarara uğrayanların aynı kanunun 54. maddesi gereğince maddi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91, 97 ve 99. maddeleri gereği trafik kazasına ve zarara sebebiyet veren motorlu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, yasa ve genel sigorta şartları kapsamına dahil maddi zararlardan işletenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davacı, davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu yaralandığı, davalı sigorta şirketine zararının karşılanması için başvurduğu, ancak eksik ödeme yapıldığını beyanla karşılanmayan zararının tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda ceza soruşturması aşamasında dava dışı haksız fiil faili ile zarara uğrayan davacının uzlaştığı, CMK’nın 253. maddesi gereğince uzlaşma halinde tazminat davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
23/04/2018 tarihinde çift taraflı trafik kazası gerçekleştiği, kazaya karışan araçlardan birinde yolcu konumunda olan davacının yaralandığı dosya kapsamıyla sabittir. Olaya ilişkin olarak açılan soruşturma sonucunda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma, … karar sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verildiği, bu karardan önce Cumhuriyet savcılığı tarafından Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 253. maddesi kapsamında, uzlaştırma faaliyetlerinde bulunulduğu, edimsiz olarak tarafların uzlaştıklarına dair 08/11/2016 tarihli uzlaştırma raporu düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacının uzlaştırma teklifini kabul etmek suretiyle raporun altını imzaladığı, uzlaştırma teklifinin 11. maddesinin mağdurun uzlaştırma teklifinin kabul etmesinin haklarından vazgeçtiği anlamına gelmeyeceği, 16. maddesinin uzlaşmanın sağlanması halinde mağdurun, soruşturma/kovuşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açamayacağı, açılmış bir dava varsa feragat etmiş sayılacağı hükümlerini içerdiği, Cumhuriyet Başsavcılığınca da uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
5271 sayılı CMK’nın 253/17. bendinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder.” CMK’nın 253/19. bendine göre ise “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almakta olup anılan Kanun maddesinin 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Bu yasal düzenleme ışığında da uzlaşma raporunu düzenlenmekle davacının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uzlaşma raporu da ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir. Tüm bu nedenlerle uzlaşma raporu ilam mahiyetinde olduğundan ve uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tüm zarar sorumlularına karşı tazminat davası açılamayacağından, ilk derece mahkemesince davanın reddine dair kararında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir (benzer Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 29/03/2022 gün ve … esas, … karar sayılı ilamı).
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince verilen kararda esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin yatırılan 220,70 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 80,70 TL istinaf karar harcının Hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan istinaf giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Artan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 07/10/2022 tarihinde 6100 Sayılı HMK’nun 361/1 ve 362/1-a maddeleri uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta süre içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.