Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1767 E. 2022/1044 K. 01.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/03/2022
DAVANIN KONUSU: Yargılanmanın Yenilenmesi
KARAR TARİHİ: 01/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 01/07/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; mahkemenin 27/05/2016 tarih … Esas …. Karar sayılı ilamına istinaden Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, sigorta edenden maddi tazminat, gerçek kişilerden manevi tazminat alındığını, sonrasında icra müdürlüğünce çekilen muhtırayla davalı borçlu …. Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 84.498,18.-TL reddiyatın iadesinin talep edildiğini, taraflarına ödenen bakiye miktarın tebliğden itibaren 7 gün içinde ödenmemesi halinde cebri icra yoluna başvurulacağının bildirildiğini, bu nedenlerle öncelikle tensiple ve teminatsız olarak müvekkili aleyhine Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası kapsamında sürdürülen takibin tedbiren durdurulmasını, yeniden yargılama isteminin kabulü ile eldeki davaya konu edilmiş …. Esas, …. Karar nolu ilamının “Davacının maddi tazminat istemi yönünden açılan davasının reddine” şeklindeki hükmün iptali ile yerine, “Davacının maddi tazminat istemi yönünden açılan davasının sigorta eden dışındaki kişiler yönünden reddine” şeklinde veya mahkemece takdir edilecek şekilde yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı gerçek kişiler vekili; davacı tarafın iş bu ilamda yazan maddi tazminat talebinin reddine kısmına uymayarak daha önce icra takibi başlattığı ilamın bozulması ve iş bu karara dayanak maddi tazminatı ve maddi tazminata dayanan faiz ve vekalet ücretlerini iade etmesi gerekmekte iken bunu yapmaktan kaçınarak iş bu davayı açtığını, davalı … şirketinin iş bu itiraza konu Antalya 10. İcra Müdürlüğünün … Esas (Yeni Esas No Antalya Genel İcra Müdürlüğünün ….Esas) nolu dosyasında davacıya ödediği tazminat miktarını, müvekkillerinden Antalya 9. İcra Müdürlüğünün …. Esas nolu dosyasından başlattığı icra takibi ile 08/11/2016 tarihinde 89.852,00.-TL olarak geri aldığını, bu nedenlerle davacının Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından maddi tazminat ve maddi tazminat sebebiyle aldığı faiz ve vekalet ücretlerini iade etmesi gerektiğini, davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili; 15/03/2013 tarihli uzlaştırma raporunun incelenmesinde toplamda 7.200,00.-TL maddi tazminatın ödenmesi karşılığında tarafların uzlaştığını, manevi tazminatın uzlaşma konusu yapılmadığını, davacı tarafın maddi tazminat talep etme hakları bulunmadığını, davacı tarafın yeniden yargılama yapılması taleplerinin reddine karar verilerek davacının yargılamanın iadesi sebeplerinin bulunup bulunmadığı ile süresinde yapılıp yapılmadığının tespit edilmesini, azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkeme, tarafları, dava sebebi ve konusu aynı olan bir dava hakkında birbirine aykırı kesinleşmiş iki hüküm bulunması sebebine dayanarak yargılamanın iadesi yoluna başvurabilmek için, ikinci hükmün verildiği davanın görülmesi sırasında, mahkemenin, birinci hükümden haberi olmaması gerekçesiyle yargılamanın iadesi talebinin reddine hükmetmiştir.
Davacı vekili istinafında; yasanın, dava ve istemin hukuksal dayanağı olmuş ” Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.” şeklindeki hükmünün hiçbir yoruma yer bırakmayacak şekildeki açıklıkla, kesin hükmün bir başka hüküm ile ve öncekine aykırı olarak kaldırılmasını yasakladığı, bu yasağın ihlali halinde kanun yolunun yalınlıkla ve yine yoruma elvermeyecek şekilde yeniden yargılama olarak gösterildiği, eldeki dava ile bu yolun işletilmesinin istendiği, bu halde, yasanın açık ve emredici hükmü gereği yeniden yargılama istemi kabul edilerek sonuca gidilmesi gerekirken, yasayı zorlayıcı nitelikli ve yasada yer bulmamış, yasa koyucunun amacına/korumaya çalıştığı hukuki menfaate (kamusal nitelikli) aykırı düşecek nitelikli kanaate itibar edilerek karara gidilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, davacının yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak gösterdiği HMK’nın 375/1-I.madde ve bendine göre 2 ayrı dava olmaması ve mahkemenin önceki kararda haberdar olması sebebiyle tatbik edilemeyecek oluşuna, mahkemenin yazılı gerekçe ile yargılamanın yenilenmesi istemine işin esasına girmeden usulden reddinin isabetli olmasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekilinin başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL karar harcı peşin olarak yatırıldığında başkaca harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından başvuru giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 01/07/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi