Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1664 E. 2023/1041 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/01/2022
DAVA :Trafik Kazasından Kaynaklı Tazminat
KARAR TARİHİ : 19/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/06/2023

Davacı vekili; davalılardan … Sigorta AŞ nezdinde ZMMS sigortalı minibüs ile davalı … AŞ nezdinde ZMMS sigortalı otomobilin çarpışması ile meydena gelen çift taraflı yaralamalı trafik kazasında minibüste yolcu olarak bulunan müvekkilinin yolcu koltukları arasına sıkışması sonucu dizde çapraz bağlarda yırtık ve yaralanma nedeniyle zarar gördüğünü, davalı sigorta şirketlerine yapılan başvurular ile arabuluculuk işleminin sonuçsuz kaldığı, tazminat ödenmediğinden bahisle geçici ve sürekli iş görmezlik zararından kaynaklı olarak arttırılmış hali ile 6.553,47 TL geçici, 187.583,04 TL sürekli iş görmezlik zararı toplamı 194.136,51 TL maddi tazminatın davalılardan kusur oranları uyarınca temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu minibüsün müvekkili şirket nezdinde trafik sigortalı olduğunu, özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre davacının maluliyeti ve zararı oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta vekili; müvekkili şirketin kazaya karışan otomobilin trafik sigortacısı olduğunu, davacının kazada yaralanmasından kaynaklı maluliyeti oluşmadığından sigortaya başvurusunun red edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; kaza tarihinde geçerli olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkındaki yönetmelik hükümlerine göre davacının %8 malul kaldığı ve iyileşme süresinin 45 güne kadar uzayacağı belirlenmiş olmakla bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan arttırımlar üzerinden davanın tam kabulü ile 6.553.47 TL geçici 187.583.04 TL sürekli iş görmezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 23/05/2019 tarihinden itibaren davalı … Sigortadan yasal faizi ile birlikte, davalı … Sigorta şirketinden ise avans faiziyle birlikte müşterek müteselsil tahsiline, harç, nispi vekalet ücreti, arabuluculuk ücreti ve yargılama giderinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Süresi içersinde verdikleri istinaf dilekçesi ile;
A-Davalı … Sigorta vekili;
1-Davacının özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre Adli Tıp Kurumundan özür oranını belirler rapor alınması gerektiğini,
2-Geçici iş görmezlik zararının tedavi gideri kapsamında SGK’nın sorumluluğunda olduğu, sigortanın sorumluluğu bulunmadığını,
3-Kusur durumunun hatalı belirlendiğini,
4-Müvekkili şirketin sigortaladığı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu tutulması gerektiğini,
B-Davalı … Sigorta vekili;
1-Davacının sürekli iş görmezlik zararı yönüyle dosyada alınan iki rapor farklı yönetmeliğe göre hazırlanmış ise de, çalışma gücü yönetmeliğine göre hazırlanan raporda hiç maluliyet bulunmaz iken özürlülük ölçütüne göre hazırlanan ilk raporda %8 maluliyet tespiti gözetildiğinde raporlar arasında fahiş fark bulunduğunu ve Adli Tıp Kurumundan tereddütü giderecek şekilde rapor alınması gerekirken ilk rapora istinaden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu,yine raporun yönetmelikteki usule uygun düzenlenmediğini,
2-Davalı şirketlere sigortalı araçların sürücülerinin kusur oranına göre tazminatın paylaştırılması gerekirken istem aşılarak tüm zarardan sorumlu tutulduğunu,
3-Sigorta şirketinin geçici iş görmezlik zararından sorumlu olmadığını,
4-Tazminat hesabında %1,8 teknik faiz yöntemi kullanılması gerekirken %10 artış ve
azalış/ iskonto yönteminin kullanıldığını,
İleri sürerek kararın kaldırılmasını ve talepleri gibi karar verilmesini istemişlerdir.
Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Yargıtay 4 HD’nin 04/10/2022 tarih-1706 esas-9633 Karar, 22/06/2021 tarih 2021/3089-3441 esas ve karar sayılı kararı vb kararlarında kabul ettiği yerleşik uygulamaya göre 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arasında meydana gelen kazalarda maluliyetin belirlenmesinde uygulanacak yönetmelik Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkındaki yönetmelik olmakla kaza tarihi olan 16/01/2019 tarihi itibariyle 30/03/2013 tarihli ve 28603 Sayılı RG yayımlanan Özürlülük Ölçütü yönetmeliğine göre düzenlenecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik çerçevesinde maluliyet durumunun tespiti gerekmektedir. Yine anılan kararlar doğrultusunda maluliyet belirlemesinin ATK İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümü gibi kuruluşların çalışa gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden alınması gerekmektedir. Dairemizce de (Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra Trafik Sigortası genel şartlarının değişikliğe uğradığı 01/06/2015 tarihinden önceki uygulamaya dönüş yapılması beklenildiyse de, Ankara 26. HD’nin direnme kararı halen Yargıtay HGK’da incelenmediğinden ve bu durum dosyayı sürüncemede bırakıp hak ihlaline yol açacağından, güncel Yargıtay kararlarında uygulanacak yönetmelik ile ilgili bir değişiklik yapılmadığından sonucu beklenmekten vazgeçilmekle) Yargıtay ilgili Dairesinin uygulamaları doğrultusunda işlem yapılması hususunda karar alınmış olmakla ilk derece mahkemesince hükme esas alınan PAÜ tarafından düzenlenen 29/04/2020 tarihli raporda anılan yönetmeliğe göre davacının iş göremezlik durumu belirlenmiş olup bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmakla bu yönlere ilişen itirazlar yersizdir.
2-Hesap yöntemine ilişkin itiraz incelendiğinde; bilindiği üzere, AYM’nin 2019/40 Esas 2020/40 Karar ve 14 Şubat 2023 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 29 Aralık 2022 gün ve 2021/82 esas, 2022/167 karar sayılı ilamları ile 2918 Sayılı KTK’nın 90 ve 92.maddelerin kimi bölümlerinin iptal etmesi sebebiyle tazminat hesabı yeni Sigorta Genel Şartları ekindeki formüllere göre değil de müstekar yargı içtihatları uyarınca “prograsif rant” yöntemine göre yapılacak, yine ülkemiz şartlarına göre tanzim edilen ve güncel olan TRH 2010 yaşam tablosu esas alıncaktır. Hükme dayanak kılınan 14/11/2019 günlü hesap raporu incelendiğinde yaşam tablosu (TRH 2010) doğru olarak alınmış yine hesap usulünde %10 artış ve azalış/ iskonto yönteminin kullanıldığı görülmektedir. Zaten yukarıda zikredilen Anayasa Mahkemesi kararı da derdest dosyalarda uygulanması gerekecektir. Bu yönüyle de hesap usulüne ilişkin istinafın reddi gerekir.
3-Geçici iş göremezliğe ilişkin 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartlarda yer alan muvakkat iş göremezlik zararının hakikaten tedavi gideri mahiyetinde olup olmadığı ve 2918 sayılı Yasanın amacının da böyle olup olmadığının tartışılması gerekir. 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik giderlerinin tedavi dahilinde bulunduğuna ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Mahiyeti itibariyle de belirli süre çalışamamanın karşılığı olan bu tazminatın tedavi ile bir bağı bulunmamaktadır. KTK 90.maddesine göre Sigorta Genel Şartları Yasa çerçevesinde hazırlanacağına göre, Genel Şartlar A-5,b maddesine üst norm olan Trafik Yasasına mugayir biçimde yazılan ” geçici iş göremezliğin sağlık gideri teminatı kapsamında olduğu ve SGK’nın sorumlu olduğu” ibaresinin bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Çünkü Trafik Yasasının amacına, ruhuna aykırı şekilde Genel Şartlarda düzenleme yapılamaz. Bu sebeple Yargıtay özel dairesi ile dairemizin süre gelen içtihatları uyarınca sürücü ve işleten yanında sigorta şirketlerinin de halen bu tazminat kaleminden sorumluluklarının devam ediyor olmasına göre davalı sigorta şirketleri vekillerinin istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekir.
4-Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, davacının kazaya karışan minibüste yolcu olarak bulunması ve kazanın oluşunda atfı kabil kusurunun olmaması, dosyaya celbedilen Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinin 27/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda; “olay anına ait video görüntüsünün bulunduğu CD, kaza tespit tutanağı ve kroki ile birlikte tüm dosya kapsamındaki mevcut diğer belgeler incelendiğinde ; 16.01.2019 günü saat 12:55 sıralarında sanık sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile … Bulvarı … Kavşağı istikametinden … kavşağına gelerek sola dönüş cebinden değil de düz giden araçlara ait yol bölümünden sola dönüş manevrası yaparak … Sokağa katılarak seyrine devam ettiği esnada aracının sağ ön yan kısımları ile seyir istikametine göre sağ tarafından …. Kavşağı istikametine doğru seyir halinde olan sanık sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otobüsün sol ön köşe kısımlarının çarpışması sonucu … plaka sayılı otobüste yolcu olarak bulunan müşteki …’ın yaralanması ile neticelenen trafik kazasında,
a) Sanık sürücü … idaresindeki otomobil ile seyir halinde iken sola dönüş manevrasını sola dönüş cebinden değil de düz giden araçlara ait yol bölümünden yaparak … Sokağa katılıp seyrine devam ettiği sırada beyanında belirttiği üzere seyir yönüne hitaplı yanan yeşil ışığın hükmünün düz devam etmesi durumunda geçerli olacağından, dönüşünü nizami bir şekilde sola dönüş cebinden yapması durumunda diğer sanık sürücünün seyir istikametine hitaplı ışık ile kendi seyir istikametine hitaplı ışığın aynı olmayacağından dolayı nizamlara aykırı bir şekilde dönüş yaparak seyrini sürdürdüğü sırada meydana gelen kazada, kazanın oluşumunda asli kusurlu,
b) Sanık sürücü … idaresindeki otobüs ile seyir halinde iken beyanında sabit olduğu üzere ışık dönüşümünün gerçekleştiği sırada kavşağa yaklaşırken hızını her an tedbir alabileceği şekilde azaltarak kavşaktan kontrollü bir şekilde geçiş yapması gerekirken bahsedilen bu hususa riayet etmediği mevcut hızıyla seyrine devam ettiği sırada seyir istikametine göre sol tarafındaki yoldan gelerek kavşaktan geçiş yapmak isteyen diğer sanık sürücü idaresindeki araca karşı zamanında etkili tedbir alamayarak çarpıştığı olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile alt düzeyde tali kusurlu,” olduğunun belirlenmiş olması, raporun dosya kapsamına ve oluşa uygun bulunması karşısında davalı sigorta şirketleri nezdinde trafik sigortalı olan her iki araç sürücüsünün de kazanın oluşunda kusurlarının bulunduğu sabittir. Yolcu konumunda olan ve kazanın oluşunda kusuru bulunmayan davacı TBK’nun 61 vd maddeleri uyarınca uğradığı zararı davalı sigorta şirketlerinden müşterek müteselsil tahsilini isteyebilir. Ancak davacı vekili tarafından yargılama sırasında verilen talep arttırım dilekçesi ile araç sürücülerinin kusurları oranında davalılardan tahsili talep edilmiş olmakla talep ile bağlılık ilkesi gereğince öncelikle davalılar nezdinde sigortalı araç sürücülerinin kusurlarının oransal olarak belirlenmesi ve belirlenen orana göre hesaplanan tazminatın davalılar arasında bölüştürülmesi ve bu şekilde ayrı ayrı sorumluluklarına karar verilmesi gerekirken davacı vekilinin talebi aşılarak davalıların tüm tazminattan müşterek müteselsil sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
5-HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.
6-Yukarıda açıklandığı üzere; müstenif davalılar vekillerinin zararın kusur oranında paylaştırılmasına yönelen istinaf itirazının kabulüne, sair itirazlarının esastan reddine, kabul edilen istinaf itirazı sebebiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin belirlediği kusur durumu, kazanın oluş şekli, davalı minibüs sürücüsünün alt düzeyde tali kusurlu oluşu, kazanın oluşunda asli ve ağır kusurun otomobil sürücüsünde olması dikkate alınarak oransal şekilde kusurun belirlenmesi için rapor alınmasına gerek olmadığından kusur oranı dairemizce belirlenmek suretiyle davalı … Sigorta Şirketi nezdinde sigortalı minibüs sürücüsünün olayda %10 oranında diğer davalı nezdinde sigortalı otomobil sürücüsünün ise %90 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek bu oranlar üzerinden belirlenen zararın davalılar arasında paylaştırılması gerekmiş, hükmün yeniden tesisi kapsamında davanın kabulü ile toplamda 194.136,51‬TL maddi tazminatın 19.413,6 TL ‘sinin davalı … Sigortadan, 174.722,91 TL’sinin ise davalı … Sigortadan tahsili için kararın HMK’nun 353/1-b-2 madde ve bendi uyarınca düzeltilmesi gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
I-Davalı … Sigorta AŞ vekili ile davalı … AŞ vekilinin tazminatın kusur oranında paylaştırılmasına ilişkin istinaf itirazının KABULÜNE ve sair itirazlarının esastan reddine, kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b-2 madde ve bendi uyarınca aşağıda gösterilen şekilde yeniden oluşturulmasına,
II- 1-Davanın KABULÜ ile, 6.553,47 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 187.583,04 TL sürekli iş göremezlik tazminatı toplamı 194.136,51‬ TL maddi tazminatın 19.413,6 TL ‘sinin temerrüt tarihi olan 23/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigortadan, 174.722,91 TL’sinin davalı … sigortadan yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli 13.261,46 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harç ve 3.314,51 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye kalan 9.902,55 TL harcın 990,255‬ TL sinin davalı …. Sigortadan, 8.912,295‬ TL sinin davalı … alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan peşin harç dahil 95,20 TL ilk masraf, 3.314,51 TL tamamlama harcı ve 754,30 TL tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.164,01 TL yargılama giderinin 416,4‬0 TL sinin davalı … Sigortadan, kalan 3.747,6‬0 TL sinin davalı … Sigortadan alınarak davacıya verilmesine,‬
4-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Bakanlık suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320TL arabuluculuk ücretinin 132 TL sinin davalı … Sigorta Şirketinden, kalan 1.188 TL ‘sinin davalı … Sigortadan alınarak hazineye irat kaydına,
5- AAÜT gereğince hesaplanan 22.039,56 TL nisbi vekalet ücretinin 2.203,956TL sinin davalı … Sİgortadan, kalan 19.835,6 TL’sinin … Sigortadan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansı var ise HMK.333 madde gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
III-İstinaf giderleri yönünden,
1-Davalı … Sİgorta tarafından yatırılan 3.234,66 TL ve 80,70 TL toplamı 3.315,36‬ TL istinaf karar harcının talebi halinde iadesine,
2-Davalı … Sigorta tarafından yatırılan 3.330,00 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
3- Kaldırma kararının içeriğine göre davalıların yapmış oldukları istinaf giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan avansların ilgililerine iadesine,
5-Avans iadesi, tebligat, kesinleştirme ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
19/06/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.

….