Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1361 E. 2022/642 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2021
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 27/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 27/04/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacılar tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacılar vekili; müvekkilinin uğradığı bir kaza nedeniyle bir zarara uğradığı ortada olduğunu, dosyada son alınan ATK raporuna göre müvekkilinin %97 oranında engelli kaldığını, davalı araç sürücüsünün asli kusurlu, müvekkilinin ise kusursuz olduğunun tespit edildiğini açıklayıp maddi ve manevi tazminat olarak toplam 193.300,00 TL’nin faizi ile tahsilini talep ettiği davada trafik kazasının haksız fiil teşkil ettiğini ve haksız fiilin gerçekleştiği tarihte alacağın muaccel hale geldiğini, yargılama sonunda müvekkilinin lehine bir tazminata hükmedilmesi halinde davalıların yargılama sırasında mallarını elden çıkarma ihtimalinin bulunduğunu, müvekkilinin alacağının sonuçsuz kalmaması açısından davalılar aleyhine teminatsız olarak ihtiyati haciz karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme 09/12/2021 tarihli ara karar ile; alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden ve alacağın muaccel hale gelip gelmediği konusunda ihtiyati haciz kararı vermeye yetecek nitelikte vicdani kanaat oluşmadığı gerekçesiyle talebin reddine hükmetmiştir.
Davacılar vekili istinafında; davanın açılması esnasında ihtiyati haciz talep edilmediğini ve yargılama sırasında kusur ve maluliyet raporları ile aktüerya raporları ve dosya kapsamına göre müvekkiller lehine tazminata hükmedileceğinin aşikar olduğunu, dosya karar aşamasında olduğunu, araştırılacak başkaca bir eksiklik dosyada kalmadığını, müvekkilin uğradığı kaza nedeniyle bir zarara uğradığını, dosyada son alınan ATK raporuna göre müvekkil %97 oranında engelli kaldığını, davalı araç sürücüsünün asli kusurlu, müvekkilin ise kusursuz olarak tespit edildiğini, dosyada alınan aktüerya bilirkişi raporları da zarar miktarı net olarak ortaya çıktığını bu nedenle hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Uyuşmazlık, kaza sebebiyle tazminat davasında geçici hukuki koruma istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-)Bilindiği üzere, ihtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir. (İHAS 6, 2709 sayılı T.C Anayasası 36, HMK 33) İhtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir. İİK’nun 257 ve izleyen maddelerine göre rehin ile temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Talep değerlendirilirken tam ispat aranmaz. Yaklaşık ispat yeterlidir.
2-)Bu kuralın haksız eylemden kaynaklanan tazminat ve alacak isteklerinde de uygulanması gerektiği belirgindir. Çünkü bu isteklerde de para alacağına kavuşulması amaçlanmaktadır. Yargıtay’ın istikrar kazanmış ilke ve uygulamalarına göre, haksız eylemden kaynaklanan zarar haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 24/05/2016 gün ve 2016/4517-6851 E.K. sayılı ilamı)
3-)6100 sayılı HMK’nın 389 ve izleyen maddeleri gereğince ancak uyuşmazlık konusu olan mal ve haklar üzerine tedbir kararı verilebilir.
4-)Tüm bu anlatılanlar ve açıklamalar ışığında, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, davanın niteliği, talep konusu meblağ nazara alınarak dava trafik kazası sebebiyle tazminat talebine dayalı olduğundan miktarı tartışmalı da olsa muaccel bulunması karşısında, ihtiyati haciz kararı verilmesi için tam bir ispat aranmasının, davacının ileride telafisi mümkün olmayan zararına yol açabileceği düşünülerek gerek görüldüğü takdirde ihtiyati haciz kararı verilmesi için teminat da istenebileceği nazara alınarak 2004 sayılı İİK’nın 257.maddesindeki ihtiyati haciz koşulları bulunmasına rağmen ihtiyati haciz isteminin kabulü yerine mahkemece aksi düşünce ve yetersiz gerekçe ile yazılı biçimde ihtiyat-i haciz talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu sebeplerle davacının başvurusunun kabulü gerekir.
5-HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
6-Açıklanan tüm bu sebeplerle; davacıların istinaf başvurularının kabulüne, 09/12/2021 tarihli ara kararın kaldırılmasına, dava değeri 193.300,00 TL’lik alacak için takdiren dava değerinin %5 nispetinde teminat ( 9.665,00 TL) karşılığında davalıların emvali ile üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacaklarının üzerinde ihtiyati haciz uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
II- 09/12/2021 tarihli ara kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve fıkrası uyarınca aşağıdaki şekilde YENİDEN TESİSİNE
a-)Davacıların ihtiyati haciz talebinin İİK.nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca kabulü ile dava dava değeri 193.300,00 TL’lik alacak için takdiren dava değerinin %5 nispetinde teminat ( 9.665,00 TL) karşılığında davalıların emvali ile üçüncü kimseler nezdindeki hak ve alacaklarına (İİK.’nun 82. ve 83. maddeleri ile özel yasalarınca haciz edilemeyecek mal, hak ve gelirler ile maaş gelirleri ve maaş gelirinin yattığı banka hesapları hariç) İHTİYATİ HACİZ UYGULANMASINA,
b-)İhtiyati haciz kararının 2004 Sayılı İİK.’nun 261. maddesinde öngörülen 10 günlük süre içerisinde talep edilmesi halinde ilk derece mahkemesinin yargı çevresi içindeki Alanya İcra Dairesine ibrazla yerine getirilmesine, ihtiyati haciz kararının icrasının süresinde istenmemesi halinde verilen ihtiyati haciz kararının hükümsüz kalacağının ihtarına,
c-) Kararın tebliği, icra dairesine gönderilmesi, infazı gibi işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine,
III-İstinaf incelemesi yönünden;
Başvuran davacılar tarafından yatırılan istinaf peşin ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince nihai kararda gözetilmesine, avans iadesi, tebligat, kesinleştirme, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 27/04/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-f madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi