Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1235 E. 2022/1434 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/11/2021
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 06/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 06/10/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacılar vekili ;dava dışı …’in kullanmış olduğu araç ile ve muris …’nin sevk ve idaresindeki aracın yaptığı çift taraflı kazada sonucunda murisin ağır yaralandığı, kazada sigortasız olan karşı araç sürücüsü …’in asli kusurlu olduğu, Antalya 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında kalıcı iş göremezlik sebebiyle tazminat davası açıldığını, murisin 14/12/2017 tarihinde vefat etmesine karşılık mirasçıları davaya dahil edilmeden karar verildiği, kararın ölü … vekiline ve davalı tarafa tebliğ edildiği ve dosyanın istinaf edilmeden kesinleştiği, davalı kurumca mirasçı müvekkillerine ödenen tazminatın murisin ölümü gerekçe gösterilerek geri alındığını açıklayarak şimdilik tedavi için 50,00 TL ,bakım gideri için 50,00 TL,geçici iş göremezlik için 50,00 TL ve daimi sakatlık için 350,00 TL olmak üzere toplam 500,00 TL maddi tazminatın faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında; görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu ,davanın görevsiz mahkemede açıldığını, kalıcı iş göremezlik talebine ilişkin kesin hüküm bulunduğunu, bakım gideri ve geçici iş geremezlik zararının teminat harici olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme 24/11/2020 tarihli karar ile, önceki kesinleşen karar nedeniyle kalıcı iş göremezlik talebini kesin hüküm sebebiyle, sair geçici iş göremezlik ve bakım giderinin sağlığında murisçe ileri sürülmediği, şahsa sıkı biçimde bağlı bu talepleri mirasçılarca ileri sürülemeyeceği ve aktif husumet ehliyetleri olmadığı gerekçesi ile, diğer yandan zorunlu arabuluculuğa müracaat edilmediğinden de söz edilerek dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine hükmolunmuş, karara karşı davacı vekilinden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Dairemiz 01/06/2021 tarih … Esas … karar sayılı karar ilamı ile; davacıların istinaf başvurusunun kabulüne; HMK’nın 353/1-a,6 madde ve bendi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkeme 23/11/2021 tarihli kararı ile; zorunlu arabuluculuk şartı yerine getirilmediği için kararın bozulduğu için vekalet ücreti olarak davalı lehine AAÜT’ye 5.100,00 TL’ye hükmedilmiştir.
Davacı vekili istinafında; taleplerinin zorunlu arabuluculuk kapsamında olmadığını, mahkeme dava devam ederken arabulucuğa başvuru için süre verilmediği, dosya Asliye Hukuk Mahkemesinin görevinde olduğunu, huzurdaki dosyada dava değeri 500,00 TL olduğunu ancak müvekkiller aleyhine 5.100,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, oysa hükmedilen ücretin kabul ve reddedilen miktarı geçemeyeceğini ileri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, mahkemenin Dairemizin kaldırma kararı uyarınca yeniden değerlendirme yaparak gereken kararı vermiş olmasına, uyuşmazlığı çözümlemekle ticaret mahkemeleri görevli olduğundan dava tarihine göre 6102 Sayılı TTK’nın 5/a.maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/a.maddesi uyarınca dava açılmadan önce arabuluculuğa müracaat zorunlu olmakla, davacı tarafça da bu lazime yerine getirilmediğinden mahkemece yazılı gerekçe ile usulden ret kararının isabetli bulunmasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendi kapsamı dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Karar tarihindeki AAÜT’nin 13/2.maddesinde hükmedilecek vekalet ücretinin kabul veya reddedilen tutarı aşamayacağı belirtilmiştir. Buna göre davacının 500,00 TL’lik maddi tazminat isteği usulden reddedildiği halde söz konusu tutarı aşar miktarda avukatlık ücreti takdiri doğru olmamıştır. Bu yönden davacının istinaf başvurusunun kabulü gerekir.
3-HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
4-Açıklanan tüm bu sebeplerle; davacının istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
II-Kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve fıkrası uyarınca aşağıdaki şekilde YENİDEN TESİSİNE
1-Zorunlu arabuluculuğa başvurulmadan açılan davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,3‬0- TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 500,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
III-İstinaf incelemesi yönünden;
Başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf peşin ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, davacı tarafından yapılan 77,1‬0 TL istinaf yargılama gideri ile 220,70 TL istinaf başvuru harcı olmak üzere toplam 297,80 TL’lik başvuru masrafının takdiren 99,26 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, avans iadesi, tebligat, kesinleştirme, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, ilişkin 06/10/2022 gününde HMK 361. madde uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde verilecek dilekçe ile Yargıtay’ın ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi.