Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1157 E. 2022/867 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/12/2021
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 08/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 08/06/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davalı … Sigorta Şirketi ve … Sigorta vekili tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; 01.09.2015 gününde … plakalı … sevkindeki araç içerisinde yolcu konumundayken aracın … sevkinde bulunan … adına kayıtlı … plakalı araç ile çarpışması sonucu geçirdikleri trafik kazası sonucu ağır yaralanan annenin hayatını kaybettiğini, baba … ve çocuklar … ve …’in yaralandıklarını ve tedavi gördüklerini, bu tedavi sonrası olan 17.730 Euro’luk tedavi masraflarının da müvekkilleri olan … tarafından karşılanması nedeniyle fazlaya ilişkin dava talep haklarının saklı kalmak kaydıyla davalarının kabulüne tedavi giderleri ile geçici iş göremezlik tutarını araçların sürücü,işleten ve ZMMS’lerinden faiziyle talep etmiştir.
Davalı … vekili; öncelikle davayı kabul etmediklerini, dava dilekçesinde dayanılan dilekçe eki olan delil ve belgelerin taraflarına tebliğ olunmadığını, ayrıca yetki itirazında bulunduklarını, davaya konu trafik kazasının gerçekleştiği Manavgat Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkil şirkete sadece dava dilekçesinin tebliğ olunduğu, delil ve belgelerin taraflarına tebliğ olunmadığından davaya cevap verme haklarının saklı tutulmasını, öncelikle davanın başvuru şartı noksanlığı, davanın zamanaşımına uğraması, davacı kurumun pasif husumet ehliyeti yokluğu, taleplerin teminat dışı olması nedenleriyle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme, temin ettiği adli trafik bilirkişisi raporu ile … plaka sayılı araç sürücüsünün tali %25 , … plakalı vasıta sürücüsünün ise asli %75 nispetlerinde kusurlu oldukları,….. Adli Tıp Anabilim Dalından temin edilen rapora göre dava dışı kazazede … ’ın 3 ay süre ile geçici iş göremezliğe uğradığı, aktüerya ve hekim bilirkişi raporlarına göre,geçici iş göremezlik ödemesi;8.791,74 euro, tedavi gideri ödemesi 8.957,12 euro olmakla üzere toplam 17.748,86 euro olduğu, anacak talep ile bağlı kalınarak ,davanın kabulü ile 17.730 euronun faiziyle ödeme günündeki TL kuru üzerinden müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Sürelerinde verdikleri istinaf dilekçeleri ile;
Davalı … Sigorta vekili; müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında olmasına rağmen,mahkemenin şirket aleyhinde %100 kusur üzerinden karar vermesinin doğru olmadığını, kaldı ki hükmü oluşturan tazminat kalemleri teminat kapsamı dışında olmasına, geçici iş göremezlik zararının tedavi teminatı içinde olmasına rağmen mahkemenin bu biçimde karar ermesinin doğru olmadığını, aylık gelirin tespitinde,almanya sgk mevzuatına göre geçici iş göremezlik ödemesine emeklilik, işsizlik ,bakım ve hastalık sigorta primlerinin dahil edilerek hesaplama yapılmasının ülkemiz mevzuatı ile Yargıtay uygulamalarına açıkça aykırılık oluşturduğunu, dava dışı kazazede … ’ın geçici iş göremezlik raporları arasında çelişki olduğunu, ….. atk’nın 3 ay tespitine rağmen, tek hekimli raporda 67 gün tayin edildiğini, çelişkinin giderilmediğini, mahkemece hatır taşıması ve müterafik kusur (emniyet kemeri takılmaması sebebiyle) indirimi yapmaksızın aktüer bilirkişinin ulaştığı sonuca aynen hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu, hükümde müvekkili şirketin poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına karşılık poliçe limitlerinin belirtilmediği, hükmün ferileri açısından poliçe limitinin oranlanmadığı, yine davacını ıslah ettiği kısım için ıslah tarihi erine dava tarihinden faiz işletilmesinin doğru olmadığını, faiz türünün hatalı olduğu, olayın ticari olmadığı haksız fiil niteliğinde bulunduğu gözetilerek yasal faiz yerine ticari temerrüt (avans) faizine hükmedilmesinin de doğru olmadığını,
Davalı … Sigorta Şirketi vekili; diğer sigorta şirketi ile benzen nedenlerle hükmü istinaf etmiştir.
İleri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemişlerdir.
Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, davalı sigorta şirketlerinin hatır taşıması ve müterafik kusur savunmalarının ancak istinaf aşamasında ileri sürülmüş olmalarına, dava dışı yabancı ülke vatandaşı kazazedelerin tur kapsamında taşındıkları anlaşıldığından somut olayda hatır için taşıma yapılmamasına, davacıları taşıyan tur otobüsü sürücüsünün asli, öteki vasıta sürücüsünün ise tali kusurlu olduğunun benimsenmesinin dosya kapsamına uygun olmasına, yine yabancı para cinsine hükmedilmekle 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a.maddesindeki oranda faize karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmasına, her ne kadar kararda sigorta şirketleri yönüyle kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe limitinin gösterilmesi ve limitle sınırlı biçimde tahsil kararı verilmesi gerekli ise de, davacıların 3 kişi olduğu, birisi yönüyle hem sakatlık hem de tedavi teminatı, diğer ikisi yönüyle tedavi teminatlarının ayrı ayrı olmasına, teminatın bir kalem için 290.000,00 TL olup hükmedilen tutarlara göre limit aşımı yapılmayacağının aşikar bulunmasına göre neticede bu biçimde karar verilmesinde usulsüzlük bulunmamasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davalı … Sigorta Şirketi ve … Sigorta şirket vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı … Sigorta Şirketi ve … Sigorta şirket vekillerinin istinaf başvurularının ESASTAN REDDİNE, 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 18.905,84 TL karar harcından peşin olarak yatırılan 9.390,61‬ TL’nin mahsubu ile bakiye 9.515,23‬ TL’nin müstenif davalılardan müteselsilen tahsili ile haziniye gelir kaydına, davalılar tarafından başvuru giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, kararın Dairemiz tarafından taraflara tebliğine, İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/06/2022 tarihinde 6100 Sayılı HMK’nun 361/1 ve 361/1-a maddeleri uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta süre içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.