Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/972 E. 2023/1217 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2019
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 19/07/2023
YAZIM TARİHİ : 19/07/2023

Davacı vekili; müvekkiline kasko sigorta poliçesiyle sigortalı olan aracın seyir halinde iken yolda biriken yağmur suları nedeniyle hasarlandığını, yağış sularının toplanması ve yerleşim yerinden uzaklaştırılması görevinin davalı idareye ait olduğunu, yağmur sularının araçlara zarar verecek kadar birikmesinden dolayı davalı idarenin kusurlu olduğunu, sigortalıya ödenen 7.448,00 hasar bedelinin tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek takibe yapılan itirazın iptaliyle takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; idari yargının görevli olduğunu, yağmur suyunu uzaklaştırma görevlerinin olmadığını ve illiyet bağı bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, alınan raporlardan yağmur sularının uzaklaştırılmasına ilişkin görevin davalının sorumluluğunda olmasına, olay tarihinde doğal afet olarak ve aşırı yağış olarak nitelendirilecek bir yağış miktarı da olmamasına rağmen olay mahallinde suların birikerek selin meydana gelmesi karşılığında davalının sorumluluğunu ihlal ettiği ve oluşan hasardan sorumlu olduğu kanaatine varılarak ödeme tarihinden itibaren takip tarihine kadar (26/03/2013-07/02/2014 tarihine kadar) işleyen faizin 584,00 TL olduğu anlaşılmakla, taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile Antalya 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinafında; davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğini, hasarın yüksek belirlendiğini, 02/08/2017 tarihli raporda müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığı açıkça belirtilmesine rağmen mahkemece aleyhlerine olan raporun benimsendiğini, olay günü … Belediyesi sorumluluğunda olan yol hattının düzgün olmaması nedeniyle akışa geçemeyen suyun belli noktalarda birikmesi nedeniyle dava konusu olayın meydana geldiğini ileri sürerek kararın kaldırılması ile davanın reddini talep etmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu takdirine, davada adli yargının görevli olmasına, olay günü gerçekleşen yağışın son 2 yıllık olası yağış değerlerinin altında kaldığı ve yağmur sularının uzaklaştırılması görevi bulunan davalının zarardan sorumluluğunun bulunduğuna dair 07/08/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Davalının peşin yatırdığı (59,30 + 77,84) 137,14‬ TL harcın mahsubuna, bakiye 411,44 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Yapılan istinaf başvuru giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kullanılmayan avansın iadesi, kararın kesinleştirilmesi vs. gibi işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme ve müzakere sonucunda 19/07/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca oy birliği ile kesin olarak karar verildi.