Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/97 E. 2023/1066 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/09/2020
DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle )
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
KARAR YAZIM TARİH: 22/06/2023

Davacı vekili; yaya olan müvekkilinin yaya üst geçidinden karşıya geçmek istediği sırada karşı yönden gelen ve davalı şirket nezdinde sigortalı aracın kusurlu olarak çarpması sonucu müvekkilinin geçici ve sürekli iş görmezlik zararına uğradığını ileri sürerek fazla haklarını saklı tutarak, şimdilik 50 ‘şer TL geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatı talep etmiştir.
Davalı sigorta vekili; sigortalı araç sürücüsünün kazada kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; tazminata dayanak trafik kazasının meydana gelmesinde davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından ve sigorta şirketinin sorumluluğu doğmadığından davanın esastan reddine karar verilmiştir.
İstinaf eden davacı vekili; sigortalı araç sürücüsünün sert şekilde fren yapmış olmasının aracın hızlı olduğu ve kazaya bu nedenle sebebiyet verdiğini göstermesine rağmen kusur verilmeyip davacıya %100 kusur verilmiş olmasının hatalı olduğunu, yine bilirkişi …’den alınan raporda dava dışı sürücüye %20 kusur verilmişken davacıya %100 kusur veren rapor arasında çelişki doğduğu halde çelişkinin giderilmediği, aleyhe rapora itibar edildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dava, trafik kazasında yaralanma nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
…. günü meydana gelen yaralamalı trafik kazası sonucunda ….Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan raporda davacının çalışma gücünden kayıp oranının % 7 olup 4 ayda iyileşeceği yönünde belirleme yapılmış ise de, kusur durumunun tespiti için yargılama sırasında İTÜ öğretim üyelerinden oluşan heyetten alınan …. tarihli bilirkişi raporunda, kazanın yaya üst geçiti hizasında meydana geldiği ve davacının yaya üst geçidini kullanmayıp araçlar için ayrılan yoldan karşıya geçmek istemiş olması nedeniyle tam kusurlu olduğu, dava dışı sigortalı araç sürücüsünün yaya üst geçidi bulunan yerde yolun sağında park halindeki araçların arasından kısa mesafeden ve aniden yola çıkan yayaya, sert fren tedbiri almasına rağmen çarpmış olmasında kusur atfedilemeyeceği yönünde görüş bildirildiği, davacı tarafın istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü tek kişilik bilirkişiden alınan raporda ise dava dışı sürücüye olay yerinden ayrılmış olması nedeniyle %20 kusur verildiği ve bunun da usulsüz olduğunun değerlendirildiği, 28/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda sigortalı araç sürücüsünün KTK 81/3 maddesine aykırı olarak aracını olay yerinden kaldırdığı, tutanak mümzilerinin krokisinde ” yayanın çarpma noktasının net olarak tespit edilemediği” yönünde tutanağa not düşüldüğünden bahisle ,sürücüye %20 kusur verildiği, kazanın oluş şekline dair bir kusur belirlemesi olmadığı anlaşılmakla, raporlar arasında çelişki oluştuğundan bahsedilemez. Bu nedenle dosya kapsamına, toplanan delillere göre oluşa uygun bilirkişi heyetinden alınan rapora itibarla şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin başvurusunun esastan reddi gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin olarak alınan 54,40 TL ‘nin düşümü ile bakiye 125,50 TL bakiye istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Yapılan istinaf başvuru giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kullanılmayan avansın iadesi, kararın kesinleştirilmesi vs. gibi işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 22/06/2023 tarihinde 6100 Sayılı HMK’nun 361/1 ve 362/1-a maddeleri uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta süre içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

….