Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/968 E. 2023/1061 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2020
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/06/2023
YAZIM TARİHİ: 20/06/2023

Davacı vekili; …. Belediyesinin taşeronu olan davalının yürüttüğü üst yapı çalışmaları esnasında branşman kablolarını koparması üzerine oluşan yüksek voltajın bu hattan enerji alan abonelerin ev aletlerinin zarar görmesine neden olduğunu, müvekkilinin bir kusuru ve sorumluluğu olmadığı halde zarar gören abonelere 6.886,84 TL ödeme yaptığını ileri sürerek bu miktarın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; dava dışı sigorta şirketi tarafından davacı şirket hesabına yapılan 5.897,00 TL’lik ödemenin talep edilen hasar ödemesini kapsadığını ileri sürerek özce davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının mülkiyetinde/sorumluluğunda bulunan tesislerde meydana gelen hasara davalının dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu neden olduğu, işe başlamadan önce kurumlarla diyalog kurmadığı, yazışma yapmamış olduğu, davalının çalışma bölgesinde var olan davacı tesislerinin belirlenmesine ve işaretlenmesine yönelik hiçbir sondalama, dedektörlü kontrol ve röperleme çalışması yapmadığı, yaptıysa da dosya kapsamında bu yapılan çalışmaların sunulmadığı, bu hasarın meydana gelmesinde davalının asli kusurlu olduğu, davacıya atfı mümkün bir kusurun varlığının sabit olmadığı, zararın meydana gelmesinde davalı tarafın kusurunun bulunduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili istinafında; davacı tarafından iddia edilen zararın varlığı, nedeni, zarar miktarı, rücu edilebilir olup olmadığı hususunda delil tespiti ve yargı kararı olmaksızın talepte bulunulduğu ve mahkemece de, uygun olmayan bilirkişi raporu da hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verildiğini ileri sürerek kararın kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, üst yapı çalışmaları sırasında elektrik hatlarına verilen zarar nedeniyle davacı tarafından zarar gören abonelere yapılan ödemenin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu takdirine, dosya kapsamına uygun tanzim edilen 22/02/2020 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Davalının peşin yatırdığı 117,61 TL harcın mahsubuna, bakiye 352,83 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Yapılan istinaf başvuru giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kullanılmayan avansın iadesi, kararın kesinleştirilmesi vs. gibi işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme ve müzakere sonucunda 20/06/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca oy birliği ile kesin olarak karar verildi.