Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/90 E. 2023/1608 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2020
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 24/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/10/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; karşıdan karşıya geçen ve yaya olan müvekkiline davalı sürücü …’in kusuru ile çarpması sonucu malul kaldığını, ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talep etmiş, 05/09/2020 tarihli dilekçe ile geçici ve sürekli iş gücü kaybı tazminat talebini toplamda 55.499TL’ye çıkarmıştır.
Davalı … ve … vekili; davacının aniden yola çıkarak kazaya sebebiyet verdiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi; olay nedeniyle davacıya 27/06/2018 tarihinde 13.759TL tutarında ödeme yapıldığını, müvekkilinin sorumluluğu kalmadığını savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 1.049 TL geçici, 54.450 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 55.499TL maddi tazminatın faiziyle tahsiline, manevi tazminatın kısmen kabulü ile 10.000 TL manevi tazminata hükmolunmuştur.
Süresi içinde verdikleri istinaf dilekçesi ile;
A-Davacı vekili; maddi tazminat yönüyle asgari ücret artışından kaynaklı doğacak fazlaya dair haklarının saklı tutulmamış olduğunu, manevi tazminatın tam kabulü gerektiğini,
B-Davalı … ve … vekili; usul yasasının 186.maddesi hükmünün ihlal edildiği ve usule aykırı davranıldığını, kusurun hatalı belirlendiğini, davacının kendisini aracın önüne attığı olayda asli kusurlu olduğunu, hükmolunan manevi tazminatın yüksek belirlendiğini,
C-Davalı … Sigorta vekili; ceza dosyası içeriği ile çelişen ve davalıya % 40 kusur veren raporun hatalı olduğunu, davacının maluliyet oranının netleşmediği çelişkilerin giderilmediğini,
İleri sürerek kararın kaldırılması ve istemleri gibi karar verilmesini talep etmişlerdir.
Dava; trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
Somut olaya ilişkin olarak yapılan ceza yargılamasında davalının tali kusurlu olduğu, kaza tespit tutanağında aynı şekilde davacının asli, davalının tali kusurlu olduğu benimsenmiş olmakla ve tazminat dosyasında yargılama sırasında alınan kusur raporunda davacının % 60 davalının % 40 kusurlu, olduğu yönünde görüş bildirilmiş olmakla ceza yargılaması ile aynı doğrultuda yapılan kusur tespitinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi mahkemece anılan raporun benimsenmesinde de bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Davacıdaki yaralanmanın niteliği bakımından, hükme esas alınan 05/08/2019 tarihli maluliyet raporunda sol omuz ve kol arızası, baş arızası nedeniyle Balthazar formülü sonucu % 17,2 maluliyet hesaplandığı iyileşme süresinin ise 3 ay olarak belirlendiği, btespit edilen maluliyet oranı ve iyileşme süresi üzerinden usulünce ve denetime elverişli hesap raporu alındığı ve davacının belirsiz alacak davası olarak açtığı davada talep miktarını rapor uyarınca belirli hale getirdiği anlaşılmakla, hükmolunan manevi tazminatın takdirinde ve mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktiri, değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davacı vekili ile davalıların istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince istinaf başvurusunun ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı ve davalıların ayrı ayrı peşin ödediği istinaf ilam harcının mahsubu ile; 215,45TL bakiye harcın davacıdan; 2.843,35TL bakiye harcın davalı sigorta şirketinden; 3.355,63TL bakiye istinaf ilam harcının davalı … ve …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf giderlerinin sarf eden taraflar üzerinde bırakılmasına,
4-Artan istinaf gider avansının yatıranlara iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi uyarınca 24/10/2023 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.