Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/840 E. 2023/987 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/01/2021
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 13/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 13/06/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; müvekkilinin 12/08/2016 tarihinde davalı …. adına kayıtlı olan ve diğer davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan ….plaka sayılı minibüse yolcu olarak bindiğini, müvekkilinin minibüste henüz oturmamışken ve minibüsün kapısı kapanmadan davalı sürücü …. nun aniden aracı hareket ettirdiğini ve müvekkilinin açık kapıdan dışarı düşerek sürüklenerek yaralandığını, kaza nedeniyle yüzünde de sabit iz kaldığını, müvekkilinin sağ omzunda kırık meydana geldiğini, yapılan tedavilere rağmen sağ elini kullanamadığını, müvekkilinin yurt dışında ikamet etmesinden dolayı tedavisine yurt dışında devam ettiğini, bu olay ile ilgili Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, kaza nedeniyle 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan … dan , 5.000,00 TL maddi tazminatın fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydı ile her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen, hükmedilecek maddi ve manevi tazminata olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, hüküm altına alınacak tazminat alacağını tahsil edebilmesi için davalı … nun üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallarının özellikli ….plakalı aracın hem trafik kaydı hem de minibüs hattı hakkı üzerine ihtiyati haciz mahiyetinde tedbir uygulanmasını talep etmiştir.
Davalı …. ; dava konusu olay sebebiyle Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığını, davanın derdest olduğunu, sonucunun davayı etkileyeceğinden dava dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini, olayda kusurlu olduğunu kabul etmediğini, tüm dosya kapsamı içerisinde kaza neticesinde davanın malul kaldığına ilişkin herhangi bir rapor bulunmadığını, davacının maluliyetine ilişkin bir rapor bulunmadığından maddi tazminat talep edemeyeceğini, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili ; davaya konu …. plaka sayılı aracın müvekkili olduğu şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile teminat altına alındığını, davacı tarafından dava konusu kazaya ilişkin talepler için müvekkili olduğu şirkete başvurulduğunu, birtakım belgelerin taraflarına iletilmediğinden inceleme yapılmadığını, söz konusu belgelerin davacı tarafça iletilmediğinden sürecin devam ettirilmediğini, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, kusur oranlarını tespiti için ATK Trafik ihtisas Kurumuna gönderilmesini, davacının kusura ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili olduğu şirketin sigortalısının kusur oranında sorumlu olduğunu, müvekkili olduğu şirket nezdinde sigortalı aracın kusurunun bulunmadığını savunarak davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme, maddi tazminat talebi yönünden davayı kabul ettiği 135.928,42 TL maddi tazminatın davalı …. yönünden olay tarihi olan 12.08.2016 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar vererek, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmetmiştir.
Davalı …. A.ş vekili süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özce; dosyada eksik inceleme yapıldığını ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Dava, Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan ) istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya kapsamı itibariyle davacı kazazede ile davalılardan …. adına kayıtlı ve idaresinde bulunan şehir içi dolmuşunda yolculuk yaparken sürücünün ani hareket etmesi sonucu düşüp yaralanmıştır. Bu sebeple tazminat talep etmektedir. Yolcu davacı ile davalı …. arasında taşıma sözleşmesi kurulmuştur. Trafik kazası da bu sözleşmenin ifası sırasında gerçekleşmiştir. Öteki davalı ise aracın trafik sigortacısıdır.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3/ (1) maddesinin (1) bendinde ise tüketici işlemini; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek ve tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır. Bu hukuki işlemin 6502 Sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Dava; tüketici sıfatına sahip davacı …. ile yolcu taşımacılığı yapan davalı …. arasındaki yolcu taşıma ilişkisinden kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin olup, 6502 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 28/05/2014 tarihinden sonra 12/05/2017 tarihinde açılmıştır.
6502 sayılı yasanın 73/1. maddesi tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemesi görevli olacağı öngörülmüştür. Yine aynı yasanın 83/2 maddesi, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez hükmünü ihtiva etmektedir. Davacı ile diğer davalılardan sigorta şirketi arasında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmasa dahi, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının istenilmesi, davalı sigorta şirketi hakkındaki davanın tefrikinin usul ekonomisine uygun düşmemesi ve farklı kararların verilmesinin önüne geçilmesinin amaçlanması nedeni ile tüketici mahkemesinin görevli olmadığından bahsedilemez.
6100 Sayılı HMK’nun 1 inci maddesine göre görev hususu kamu düzenine ilişkin ve 114/1-c maddesi uyarınca ayrıca dava şartı olduğundan aynı Kanunun 115 inci maddesi uyarınca da her aşamada mahkemece kendiliğinden göz önüne alınması zorunludur. Buna göre ise o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden ret kararı ve karar kesinleştiğinde talep halinde gönderme kararı verilmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırıdır (Benzer Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 29/09/2015 gün ve 2015/9974 esas, 2015/9594 karar sayılı ilamı, Yargıtay (Kapatılan).17. Hukuk Dairesinin 26/01/2017 gün ve 2016/18663 esas, 2017/640 karar sayılı ilamı). Bu nedenle davaya bakma görevi Tüketici Mahkemesine ait olduğu halde Asliye Ticaret Mahkemesince davanın esasına girilerek karar verilmesi usul bakımından hukuka aykırı ve bu husus kamu düzeniyle ilgili olduğundan 6100 Sayılı HMK un 355/(1) inci fıkrası uyarınca resen Dairemizce göz önüne alınmıştır.
Bu durumda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre, davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince kabulü ile aynı Yasanın 353/1 inci maddesinin (a-3) bendi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasına ilişkin kayıtların kapatılarak görevli Denizli Tüketici Mahkemesinde görülmesi için dosyanın Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine iade edilmesine, kaldırıp gönderme karar neden ve şekline göre davalı sigorta şirketinin istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı Sigorta vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereğince KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasına ilişkin kayıtların kapatılarak; davanın görevli Denizli Tüketici Mahkemesinde görülmesi için dosyanın Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMEK ÜZERE MAHKEMESİNE İADE EDİLMESİNE,
4-Davalı Sigorta vekilinin diğer istinaf istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
5-Davalı sigorta vekilinin peşin ödediği istinaf ilam harcının istemi halinde iadesine,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
7-İİK.’nın 36/5 maddesi gereğince davalı …. A.Ş. tarafından Denizli 1. İcra Dairesinin ….esas sayılı takip sayılı dosyasına icranın geri bırakılması kararı için yatırılan teminatın iadesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 13/06/2023 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 353. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.