Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/829 E. 2023/224 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/01/2021
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 22/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davalı …. Hesabı tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; davacı ….ın 14.10.2013 tarihinde sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikleti ile seyir halindeyken plakası alınamayan …. marka olduğu belirtilen bir aracın sağa manevra yapması ile motosikletin sol arka yan kısmına çarpması neticesi direksiyon hakimiyetini kaybederek inşaat önünde yaya kaldırımı yapmak amacıyla taşıt yolu üzerine istiflenmiş taşlara çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası geçirdiğini, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Esas … Karar numarası ile şüpheli meçhul firari …. sürücüsünün ve şüpheli … İnşaat sahibi ….ın soruşturmalarını ayırma kararı verdiğini, şüpheli meçhul firari sanığın evrakının … sayılı soruşturma dosyasından, diğer şüpheli …ın soruşturmasının da … sayılı soruşturma dosyasından devam ettiğini, davacının trafik kazası neticesinde ağır şekilde yaralandığını belirterek maddi zararlarına karşılık 46.242,00TL’nin kaza tarihinden itibaren faizi ile davalı …dan, …. tarafından ödenmeyen 34.682,00 TL’nin başvuru tarihinden itibaren faiziyle ……. Şirketler Birliği – …dan, 100.000TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren faiziyle davalı …dan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı Güvence Hesabı vekili; yetkili mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, zaman aşımı süresinin geçtiğini, davacı kask takmadığından müterafik kusur indirimi yapılması , müvekkili temerrüde düşürülmediğinden faizin dava tarihinden sonra başlaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; davacının ehliyetsiz şekilde ruhsatsız motosiklet kullandığı, savcılık ve ceza yargılaması aşamasında yapılan bilirkişi incelemelerini kabul etmediklerini, olaya ilişkin mobese görüntüleri olmadığından olayın iç yüzünün aydınlatılamadığını, belediye çalışanlarından ….ın bu yöndeki iddiasının doğru olmadığının, müvekkilinin gerekli önlemleri aldığını ve güvenlik şeridini çektiğini, kazada meçhul bir failin olduğunu, bu fail varken manevi tazminat talebinin müvekkiline yöneltilmesinin haklı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme, tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; olay günü davacının sevk ve idaresindeki motosikleti ile seyir halindeyken … İnşaat önüne geldiğinde aynı istikametten gerisinden gelen ve plakası alınamayan … marka araç sürücüsünün yönetimindeki araçla davacının kullandığı motosiklete çarptığı, çarpma sonucu davacının direksiyon hakimiyetini kaybederek inşaat önünde taşıt yolu üzerinde bulunan yaya kaldırımı taşlarına çarparak yaralandığı, denetime açık hüküm kurmaya elverişli olmaları ve birbirlerini teyit etmeleri sebebiyle mahkemece hükme esas alınan ATK Trafik İhtisas Kurulu raporu ve son heyet raporuna göre, firari sürücünün önünde seyreden motosiklete rağmen sol şeritten sağ şeride kontrolsüzce manevra yapması sebebiyle kazada tam kusurlu olduğu, yol içinde bulunan parke taşlarının kazanın oluş şartlarında oluşa etken bir yönünün bulunmadığı bu sebeple davalı ….ın kusursuz olduğu, davacı sürücünün de hatalı tutum ve davranışı olmadığından kusursuz olduğu anlaşılmakla davalı …a açılan maddi ve manevi tazminat davaları ayrı ayrı reddinin gerektiği, kazada tam kusurlu olan aracın ve sürücüsünün tespit edilememesi sebebiyle davacının uğradığı bedensel kaybı için davalı …. Hesabı’na başvurusunda haklı olduğu , davalı … Hesabı tarafından davadan önce yapılan ödemenin gerçek zararı karşılamaması sebebiyle bu ödemenin güncellenmiş halinin mahsubu ile davacının zararının tespit edilmesi gerektiği, bu doğrultuda hesaplama içermesi, denetime açık ve karar tarihine en yakın olması sebebiyle hükme esas alınan 13/06/2020 aktüer uzmanı bilirkişinin raporu ve davacının ıslah dilekçesi dikkate alınarak maddi tazminat davasının kabulü gerektiği, davalı … Hesabı davadan evvel yaptığı ödeme tarihi itibariyle temerrüde düştüğünden dava dilekçesinde talep edilen tutar yönünden faize bu tarihten itibaren ıslahla artırılan tutar yönünden ise faize ıslah tarihinden itibaren hükmedilmesi kanaatiyle ;maddi tazminat davası yönünden; davalı …a açılan davanın reddine, davalı ….na açılan davanın kabulü ile davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarına karşılık bakiye poliçe limiti dikkate alınarak toplam 145.956,00-TL’nin 34.682,00-TL’sine temerrüt tarihi olan 12/05/2015 tarihinden, bakiyesi 111.274,00-TL’ye taleple bağlı kalınarak bedel artırım tarihi olan 13/07/2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle anılan davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminat isteminin reddine karar vermiştir.
Davalı …. Hesabı vekili; davacının müvekkili kuruma başvurduğu, kendisine tazminat ödemesi yapıldığı, bu defa bunun yetersiz olduğu gerekçesi ile ek tazminat davası açmadan önce kuruma başvurması gerektiğini,bu sebeple başvuru olmadığı için davanın usulden reddi icap ettiğini, davacının plakası ve sürücüsü tespit edilmeyen bir aracın kendisine çarpıp, yol kenarında yanlış istiflenmiş parke taşlarına çarpıp yaralandığını, zarar meçhul aracın çarpmasının yol açtığını ispat etmesi gerektiğini, yeni maluliyet raporunun alınması gerektiğini, davacının varsa artan maluliyetinin tespiti gerektiğini, kask ve koruyucu tertibat takmadığı anlaşıldığı ,davacının zararın doğmasına/artmasına etken olduğu nazara alınarak tazminattan %20 nispetinde müterafik kusur indirimi yapılması , yine müvekkilince yapılan ödemenin güncellenip düşülmesi , ayrıca ödeme tarihi itibariyle-müterafik kusur da gözetildiğinde- tediye yeterli olup davanın KTK’nın 111.maddesi uyarınca reddi icap ettiğini, kusur hususunda ceza mahkemesi ile mahkemenin vardığı neticesinin, rapor sonuçlarının çelişkili olduğunu, bu sebeple ATK ilgili ihtisas kurulundan çelişkiyi giderecek şekilde ayrıntılı, açıklayıcı rapor temini gerektiğini, hatalı kusur raporun esas alınıp yanlış hesap yapıldığını, dava dilekçesinde her bir davalıdan istenen tutarların açıklandığı, belirsiz alacak davası açılmadığı,bu nedenle ıslahın usulsüz olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, maluliyet raporunun davacıdaki yaralanma ve tedavi evraklarına uygun olmasına, hadisede motor sürücüsü davacının yaralanmasına, asıl olarak plakası tespit edilemeyen … markalı vasıtanın sebep olduğunun soruşturma ve kovuşturma sırasındaki beyan bilgi ve belgeler ile dosyadaki delillerden anlaşılmış olmasına, davacının kaza sebebiyle yaralanmasının ekstremite arızaları kol, arızalarından kaynaklı olup kask takmamasının neticeye tesiri olmayacağı, eş söyleyişle zararın doğması yada artmasında etkili bulunmamasından ötürü hesap edilen tazminatın müterafik kusur sebebiyle indirim yapılmamasının doğru olmasına, kusur tespitinin kazanın meydana gelişine ve trafik mevzuatına uygun yapılmasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Bilindiği üzere 6100 Sayılı HMK’nın 26.maddesinde hakimin tarafların talepleri ile bağlı olduğu istekten fazlasına veya başka birşeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Yine aynı Yasa’nın 119.maddesinde dava dilekçesinin içeriği düzenlenmiş, burada vakıaların neler olduğunun yazılacağı ve talep sonucunun da gösterileceği belirtilmiştir. Bu açıklamalara göre dava dilekçesi incelendiğinde; davacının kendi başvurusuyla temin ettiği maluliyet raporuna rıza gösterdiği, buna göre zarardan sorumlu olduğunun düşündüğü davalı …dan 2/8 kusura denk zararının istediği, diğer davalı …. Hesabı’ndan ise 6/8 kusura denk 138.725,25 TL’lik zararı yeterli gördüğü, fakat kurum tarafından kasksızlık sebebiyle davacı müterafik kusurlu görülüp bahsedilen tazminattan %25’lik indirim yapılmak suretiyle 104.043,94 TL ödeme yapılmasının yetersiz olduğu, kazazedenin müterafik kusuru bulunmadığı, dolayısıyla buna karşılık ödenmeyen 34.682,00 TL’yi talep ettiği, ancak fazlaya ilişkin haklarının saklı tuttuğu, daha sonra hesap raporunu takiben iş göremezlik zararının çok fazla çıkması, limiti aşması üzerine kendisine ödenen meblağ 250.000,00 TL’lik limitten düşmek ve başlangıçta dava ettiği kısmı da katarak davasının 111.274,00 TL daha arttırmıştır. Mahkemede davalı …. Hesabı yönüyle bu şekilde karar vermiştir. Oysa ki mahkemenin davacının dava dilekçesi içeriği i,steğine dayandırdığı vakıalar nazara alınarak karar vermesi gerekir. Belirtilen vakıaların ve isteğin dışına çıkılması doğru değildir. Belirtilmelidir ki, davacı fazlaya ilişkin haklarını da saklı tutarak müterafik kusurlu görülerek kendisine bu sebeple ödenmeyen tazminatı talep etmektedir. Dairemizin ve Yargıtay uygulamalarına göre katışık kusur sebebiyle hesap edilen tazminattan %20 nispetinde indirim uygulanır. Dolayısıyla 13/06/2020 günlü hesap raporuna itibar ile burada belirlenen zarardan %20’lik kısmını dikkate almak ve buna hükmetmek gerekir. Hesap raporuna bakıldığında davacının kalıcı iş göremezlik zararının 597.617,74 TL olduğu, bu zarardan -davacınında dava dilekçesi ile benimsediği- davalı ….ın 2/8 kusuruna denk düşen miktar çıkarıldığında zararın 448.213,31 TL olduğu, bunun %20’lik müterafik kusura denk gelen karşılığının 89.642,66 TL olduğu görülmektedir. Dolayısıyla davacının müterafik kusuru da olmadığı anlaşıldığından buna karşılık isteyebileceği kalıcı iş göremezlik tazminat tutarı 89.642,66 TL etmektedir. Mahkemece bu bedele hükmedilmesi yerine yazılı şekilde daha fazla ve talebi aşar biçimde karar verilmesi doğru olmamıştır.
4-HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
5-Açıklanan tüm bu sebeplerle; davalının istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davalı ….a açılan davanın reddine, davalı … Hesabı’na açılan davanın kabulü ile davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarına karşılık bakiye poliçe limiti dikkate alınarak toplam 89.642,66-TL’nin 34.682,00-TL’sine temerrüt tarihi olan 12/05/2015 tarihinden, bakiyesi 54.960,66‬-TL’ye taleple bağlı kalınarak bedel artırım tarihi olan 13/07/2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davalı … Hesabı’ndan alınıp davacıya verilmesine, manevi tazminat yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
II-Kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve fıkrası uyarınca aşağıdaki şekilde YENİDEN TESİSİNE
1-Davalı ….a açılan davanın reddine,
-Davalı …. Hesabı’na açılan davanın kabulü ile davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarına karşılık bakiye poliçe limiti dikkate alınarak toplam 89.642,66-TL’nin 34.682,00-TL’sine temerrüt tarihi olan 12/05/2015 tarihinden, bakiyesi 54.960,66‬-TL’ye taleple bağlı kalınarak bedel artırım tarihi olan 13/07/2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davalı …. Hesabı’ndan alınıp davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminat yönünden davanın reddine,
3-Alınması gerekli 6.105,56-TL harçtan peşin alınan 617,95-TL ve ıslah harcı olarak alınan 1.920,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.567,61‬ TL harcın davalı …. Hesabı’ndan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 27,70-TL başvurma harcı ile 617,95 TL peşin harç ve 1.920,00 TL ıslah harcının davalı … Hesabı’ndan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.605,22‬-TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 2.214,23 TL’nin davalı …. Hesabı’ndan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 14.240,00-TL vekalet ücretinin davalı … Hesabı’ndan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 6.811,46 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Davalı …. Hesabı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
B-Manevi tazminat davası yönünden;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
4-Davalı …. kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
III-İstinaf incelemesi yönünden;
Başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf peşin ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, davalı tarafından yapılan 52,50TL istinaf yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, avans iadesi, tebligat, kesinleştirme, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, İcranın geri bırakılması için Antalya Genel İcra Dairesinin …. sayılı dosyasına yatırdığı teminatın, İİK’nın 36.maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ve kaldırma gerekçesine göre, taktiren müstenif davalıya VERİLMEMESİNE, dair 22/02/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi

….