Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/825 E. 2023/956 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2020
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 06/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/06/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacı vekili ve davalı işleten vekili tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili ; 04.08.2018 tarihinde müvekkilinin dava dışı … Ltd.Şti’den lift ile beraber kiraladığı … plakalı kamyon dava dışı … sevk ve idaresinde iken,davalı şirket adına kayıtlı ve öteki davalının idaresindeki … plaka sayılı vasatının arkadan kusuruyla çarpması sonucu kamyonun ve liftin hasar gördüğünü,karşı aracın sigortasından 8.000,00 TL’lik lift hasarının 6.780,00 TL’sini,araç tamiri için 2.911,TL aldıklarını,kaza sebebiyle müvekkilinin toplam 30.670,00 TL sarf ettiğini,aracın 10 gün çalışamadığını, kiraladıkları araçta lift olmadığı için 10 gün süre ile günlüğü 100,00 TL den 2iki kişi çalıştırmak zorunda kaldıklarını beyan ile 38.437,00 TL maddi tazminat,1.597,00 TL kazanç kaybı,5.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 45.034,00 TL’nin kaza gününden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili ;davacının kamyonunda, ekspertiz raporlarıyla tespit edilen tüm maddi zararların, davacının kaskosu … Sigorta ve müvekkilinin sigortası … Sigorta tarafından karşılandığını, aracın tamiratına ilişkin olduğu iddia edilen oto lastik değişimi, muhtalif parça değişimleri ve kasada oluşan masrafların ekspertiz raporunda belirtilmediğini, savunarak tamiratların kaza sonucu olduğuna ilişkin bir delil bulunmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece;arkadan çarpan davalı sürücünün tam kusurlu olduğu, trafikçi makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve dosyadaki delillere göre, komple kasa değişimi gerektirecek bir hasarın olmadığı, hasar dosyası kapsamında 1 lastiğin değiştirildiği dikkate alındığı ancak ikinci lastiğin değişmesi gerektiğine dair bir tespit ve delilin bulunmadığı, dolayısıyla davacının kamyon kasası hasarından ötürü bir alacağının bulunmadığı,lift hasar bedelinin davalı aracın sigortası tarafından –KDV katılmadan-ödendiği ödemenin usulünce ve gerecek zarara göre yapıldığı,ancak yerleşik Yargıtay uygulamasına göre katma değer vergisi katılması gerektiği için 1.220,00 TL KDV zararına ilişkin talebinin kabulünün gerektiği, kazanç kaybına ilişkin 10 gün süren tamirat sebebiyle liftli bir kamyonun günlük kiralama ücreti KDV’si ile649,00 TL olup bundan kaynaklı araç mahrumiyet zararının 6.490,00 TL edeceği,liftli kiralama nazara alındığı için ayrıca hammaliye ücreti istenemeyeceği, somut olayda manevi tazminat koşulları oluşmadığı düşüncesi ile;davanın kısmen kabulü ile,1.220,00 TL KDV bedeli,6.490,00 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 7.710,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat isteminin reddine karar vermiştir.
Süresinde sunulan istinaf dilekçelerinde;
Davacı vekili ; bilirkişi KDV alacaklarını 1.220,00 TL olarak tespit etmiş iken,220 TL biçiminde kurulan hükmün hatalı olduğunu, araç kasası ve liftte ciddi hasar oluştuğu,müvekkilinin ekonomik gücü olmamasından ötürü ancak 2019 yılında kasayı değiştirebildiğini, bu sebeple kasanın tamirinin mümkün olduğu tespitinin hatalı olduğunu, yeni kasa alıncaya kadar geçen süre için mahrumiyet zararı hesabı gerektiğini,manevi tazminat talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Davalı işleten şirket vekili ; davacının dava dilekçesinde kazanç kaybı isteği 1.597,00 TL olmasına karşılık talebi aşar biçimde 6.490,00 TL’ye hükmedilmesinin hatalı olduğunu, bu yönde bir ıslah da yapılmadığını, reddedilen maddi tazminat tutarı 37.217,00 TL olmakla lehlerine hükmedilen nispi vekalet ücretinin yanlış hesap edildiğini, Davacı taraf tamirat için kesilen faturanın KDV ücretini ödeyeceği KDV’ye mahsup ettiğinden ,yeniden KDV’ye hükmedilmesi ile haksız kazanç sağladığını ,
İleri sürerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemişlerdir.
Dava trafik kazası nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, KDV alacağı olarak zaten 1.220,00 TL’nin hüküm altına alınmış olmasına , usulünce yaptırılan bilirkişi incelemesinde kamyonun kasasının değişmesi gerekmediği ve tamir edilebileceğinin anlaşılmasına, mal varlığına verilen zarardan ötürü, manevi tazminat takdirinin gerekmemesine, davacı 1.597,00 TL’yi işten geri kalmadan ötürü kazanç kaybı olarak istemiş, ayrıca denk araç kiraladığı ve liftsizlik sebebiyle işçi çalıştırmak zorunda olduğu için de toplam 8.437,00 TL istediği, mahkeme temin ettiği rapora itibar ile 6.490,00 TL araç mahrumiyet bedeline hükmettiği hükmetmesine göre araç bedeli talep aşımının bulunmamasına, vekalet ücreti yönüyle; davacı maddi tazminat olarak 40.034,00 TL talep etmiş, mahkeme 7.710,00 TL kabul etmiş, reddedilen tutar 32.324,00 TL’dir, bu miktara göre nispi avukatlık ücreti belirlenmelidir. Ancak karar günündeki Tarifenin 13.maddesi uyarınca davalı taraf için tayin edilecek vekalet ücreti, davacı lehine tespit edilen miktarı geçemeyeceği için mahkeme yazılı şekilde-maddi tazminat yönüyle- davalı şirket yararına 3.400,00 TL avukatlık ücreti taktirinin usule uygun olmasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davacı vekili ve davalı işleten şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı ve davalı işleten şirket vekilinin istinaf başvurularının ESASTAN REDDİNE,492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 511,25 TL peşin harcın mahsubu ile artan 331,35 TL’nin istek halinde davacıya iadesine, 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 526,67 TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 511,25 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 15,42 TL istinaf karar harcının istinaf eden davalı … tahsili ile Hazineye gelir kaydına, davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf başvuru giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 06/06/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.