Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/817 E. 2023/939 K. 02.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2020
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle )
KARAR TARİHİ : 02/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/06/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Asıl dosyada davacı vekili; 21 Mayıs 2011 gününde müvekkilinin oğlu … ’nun davalı şirkete trafik sigortalı … plaka sayılı vasıta ile yaptığı tek taraflı kaza sonucu vefat ettiğini, müvekkilinin oğlunun desteğinden yoksun kaldığından bahisle şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili; (Antalya 3.Asliye ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası) ; müvekkilinin kazada ölen … ’nun annesi olup, desteğinden yoksun kaldığını, davalı şirkete 04.07.2018 tarihinde tebliği edilen ihtarname ile zararın ödenmesi talep edildiğini, yanıt vermeyen davalının 13.07.2018 gününde temerrüde düştüğünü belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; yasa gereği, zarara uğrayanlar, aracın işleteninden talep edebildiklerinden daha fazlasını sigorta şirketinden talep edemeyeceklerini, eğer tazminat talebinde bulunanların, işletenden tazminat talep etmeye hakkı yok ise sigorta şirketinden de tazminat talep etmeye hakkı bulunmadığını, dava konusu trafik kazasında müvekkil şirkete sigortalı araç sürücüsünün kendi kusuru ile vefat ettiğini, kendi kusuru ile vefat eden …’nun kaza anında alkollü olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme, ATK 5. İhtisas Dairesi’nden temin ettiği 23.12.2019 günlü raporda özetle ,bu düzeyde alkol alan destek sürçünün aracı emniyetli biçimde sevk ve idare edemeyeceği, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediğinin kazanın oluşuma neden olabilecek diğer hususların değerlendirilmesi ile ortaya çıkabileceği, bu yönden trafik ihtisas dairesinden görüş alınması gerektiği,Trafim İhsisas Dairesi de 07.02.2020 günlü raporunda kazada desteğin tam kusurlu olduğu, münhasıran alkolün etkili olup olmadığı noktasında bir değerlendirme yapamayacakları, bu kez nöroloji uzmanın den temin edilen 12.10.2020 tarihli raporda kazanın sadece alkolün etkisi ile oluştuğu belirtildiğinden Sigorta Genel Şartları B/4-d maddesi uyarınca rizikonun teminat dışı olduğu ve sigortacının davacı mirasçılara yansıma yoluyla rücu edebilecek olması nedeniyle alacaklı ve borçlu sıfatının birleştiği,6098 sayılı TBK’nın 135.maddesizuyarnıca davalı sigortanın tazminat sorumluluğunun sona erdiğinden söz edilerek asıl ve birleşen davaların reddine hükmetmiştir. hükmetmiştir.
Asıl ve birleşen dosyalarda davacı vekili istinafında; davacıların destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatını haiz olup kendilerine kusur izafe edilemeyeceği, oluşan trafik kazasında … plaka sayılı vasıtanın sigortalısı dava dışı üçüncü kişi … olduğu, ZMSS sigortacının davalı … sigorta olmakla,müvekkillerine rücu edilemeyeceğini, davalı sigorta şirketi –şartları mevcut ise- ancak sigortalısı dava dışı … ’e rücu edebilecek olup alacaklı sıfatı ile borçluluk sıfatının birleşmesinin mümkün olmadığını belirterek istinaf talebinin kabulü ile talebi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle sigorta şirketine karşı açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Mahkeme tek taraflı kazanın alkolün etkisiyle olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından destekten yoksun kalma tazminatı ödense dahi daha sonra Sigorta Genel Şartları uyarınca bu tutarın sürücünün mirasçıları olan davacılara rücu edebileceği ve 6098 sayılı TBK’nın 135. maddesi uyarınca alacaklılık sıfatıyla borçluluk sıfatı birleştiğinden ötürü yazılı gerekçeyle davayı reddetmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya uygun değildir. Şöyle ki kaza Yeni Sigorta Genel Şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden önce, 21 Mayıs 2011 gününde meydana gelmiştir. Bu durumda yerleşik yargı kararları uyarınca tek taraflı ölümlü trafik kazası sonucu sürücü yada işletenin desteğinden yoksun kalanların tazminat isteyebilecekleri hüküm altına alınmıştır. (Bu meyanda Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 25/04/2017 gün 2016/420 esas-2017/4522 karar; 18/10/2016 gün 2015/236 esas-2016/9062 karar sayılı ve 26/02/2013 tarih 2013/2099 esas-2013/2352 karar sayılı içtihatları) Ayrıca mahkeme her ne kadar müteveffa sürücünün mirasçıları davacılara rücu edileceği gerekçesiyle de davayı reddetmiş ise de bilindiği üzere tek taraflı kazanın yapıldığı … plaka sayılı aracın dava dışı … adına kayıtlı olduğunu, şartları mevut ise sigorta şirketlerinin ancak kendi akidi sigortalısına rücu edebilecekleri de dikkate alındığında bu yönüyle de varılan sonuç doğru olmamıştır. Bu sebeplerle asıl ve birleşen dosya davacısı vekilinin istinafının kabulü gerekir.
2-HMK 353/1-a,6 maddesine göre, Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması durumunda, bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir. (Değişik 28.07.2020T.7251 Sy.Kanun-35.madde)
3-Asıl ve birleşen dosyalarda davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, kural olarak davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecekleri benimsenerek tarafların bildirdikleri tüm delillerin eksiksizce ve usulüne uygun toplanması, gerektiğinde bilirkişi raporları temini ile varılacak sonuca göre gereken kararın verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesi hükmedilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Asıl ve birleşen dosyalarda davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KARARININ KALDIRILMASINA, gereken kararın verilmesi için dosyasına mahkemesine gönderilmesine, asıl ve birleşen davacısının yatırmış olduğu istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, davacı tarafça yapılan başvuru giderlerinin nihai kararda gösetilmesine, kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair, 02/06/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 353/1-a madde ve bendi uyarınca kesin olarak karar verildi.