Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/811 E. 2023/901 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2020
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 30/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/05/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacı vekili ve davalı … Sigorta A.ş vekili tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili ; 05.12.2015 tarihinde müvekkilinin yönetimindeki … plaka sayılı motorsiklet ile, davalı şirkete ZMSS’li, davalı … ’ün sevk ve idare ettiği aracın kaza yaptığını, kazada davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu,müvekkilinin ağır yaralandığını açıklayarak , geçici ve kalıcı iş göremezlik sebebiyle şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın kazadan işleyecek kanuni faiziyle tüm davalılardan, 45.000,00 TL manevi tazminatın ise kaza gününden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ’den tahsilini talep etmiştir.
Davalı … ; … sigorta şirketi tarafından genişletilmiş Mavi Ticari Kasko sözlemesi gereğince davanın bu şirkete ihbarının gerektiğini, kazaya sebep olan olayda davacının aşırı süratli olduğunu, kusur oranının ve maluliyet oranının belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumuna sevkinin sağlanması gerektiğini, manevi tazminat talebinin davacının zenginleşmesine, davalının da fakirleşmesine neden olacak miktarda olamayacağını, kazadan sonra müvekkilinin, davacı kazazedenin yardımına koştuğunu, ambulans çağırdığını ve ailesine haber vererek hastaneye yönlendirdiğini, davacının kullandığı motosikletin müvekkili tarafından servise teslim edilerek ücretinin ödendiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili; davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının yaralanmasına neden olduğu iddia edilen kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili olduğu şirket nezdinde “Trafik Sigorta Poliçesi Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi” ile 29.11.2015/2016 dönemleri arası sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sakatlanma ve tedavi giderleri taleplerinin olması halinde kişi başına azami sorumluluk limitinin 290.000,00 TL olduğunu, kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranını tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesinin gerektiğini, yargılamaya konu olayda davacının motorsiklet üzerinde sürücü konumunda bulunması nedeniyle; kusur oranının hesaplanmasında, motosiklete binerken davacının gerekli güvenlik tedbirlerini alıp almadığının da bilhassa irdelenmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … sigorta vekili; muhtelif sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme;Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden temin edilen rapora göre davalı sürücünün asli %75, davalı motor sürücünün ise tali %25 nispetlerinde kusurlu oldukları, yaralanma karın bölgesinden olmakla koruyucu tertibat takmamanın soruca etkisi olmadığı için davacının müterafik kusurlu sayılamayacağı, ilk temin edilen A.Ü ATK Anabilim Dalınca verilen ve davacının %14,3 daimi sakatlığı olduğuna ilişkin rapora davacı vekili itiraz etmediği, davalı sigorta şirketinin itiraz ettiği, sonran daha fazla maluliyet oranı tespitine ilişkin raporlara itibar edilemeyeceği, bu ilk raporun davalılar açısından kazanılmış hak oluşturacağı, aktüerya bilirkişisi tarafından düzenlenen 11.10.2020 günlü ek raporun usulü ve dosya kapsamına uygun olduğu düşüncesi ile, davanın kısmen kabulü ile,1.260,81 TL geçici iş göremezlik,102.133,46 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 103.394,27 TL maddi tazminatın davalı … yönünden 05.1.2015 kaza tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden ise 10.01.2016 dava gününden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine,26.000,00 TL manevi tazminatın 05.12.2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin isteğin reddine karar vermiştir.
Süresinde sunulan istinaf dilekçelerinde;
Davacı vekili; AYM’nin 17.07.2020 tarihli kararı ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasanın değiştirilen kimi maddelerindeki ibareleri iptal etmesi sebebiyle, maluliyet raporunun ve hesap raporunun usulsüz olduğunu, maluliyet yönüyle de usulsüz tebligata davalı olarak davalılar lehine usulü kazanılmış hak oluştuğu tespitinin doğru olmadığını,yine maluliyetin kaza tarihindeki yönetmeliğe göre tespit edilmediğini, asgari ücret artışından kaynaklı olası hakları konusunda fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmamasının doğru olmadığını, hal ve şartlara dosya kapsamına göre taktir edilen manevi tazminat tutarının az olduğunu, isteklerinin tümden kabulü gerektiğini,
Davalı … sigorta vekili ; geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığını, yine taleplerine rağmen mahkemenin hatalı değerlendirme yaparak müterafik kusur indirimi yapmamasının doğru olmadığını, şöyle ki mahkeme her ne kadar maluliyete neden olan yaralanma karın bölgesinden olduğu için katışık kusur indirimi yapmamış ise de , bu saptamanın doğru olmadığını,raporlardan anlaşılacağı üzere davacı sağ ayak,kalça ve diz bölgesinden yaralandığı ve koruyucu tertibat kullanmadığı için hesaplanan tazminatlardan müterafik kusur tenzili yapılması gerektiğini, yine maddi tazminat davası kısmen kabul edildiği halde, mahkemece reddedilen kısım yönüyle lehlerine avukatlık ücretine hükmedilmemiş olmasının doğru olmadığını,
İleri sürdükleri ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemişlerdir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminatı istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, Yargıtay özel dairesinin ve dairemizin süre gelen kararları uyarınca yeni Sigorta Genel Şartları döneminde de geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olduğunun kabul edilmesine, davacının iş göremezliğini tespit amacıyla Akdeniz Üniversitesi Adli Tıp Anabilim dalında temin edilen maluliyet raporunun usul ve yasaya uygun olmasına ve de davacının maluliyet raporuna-usulünce tebliğe rağmen- bidayet mahkemesi yargılaması sırasında herhangi bir itirazının bulunmamasına, kusur tespitinin kazanın oluşu ve dosyadaki delillere ve trafik mevzuatına göre usulüne uygun biçimde yapılmış olmasına, hadise de ayak ve karın bölgesinden yaralanan ve koruyucu tertibat takmadığı anlaşılan davacı için hesap edilen tazminatan müterafik kusur indirimi yapılmamasında bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı ile davalı sigorta şirketinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-a- Mahkemece istenen maddi tazminatın kısmen reddedilmesi halinde kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf yararına karar tarihindeki Tarife uyarınca vekalet ücreti takdiri gerekirken hiç ücret belirlenmemesi doğru olmamıştır. Bu yönüyle de hüküm hatalı olmuştur. Ancak davalılardan … istinafa gelmediğinden bu cihetten davacının kazanmış hakkı gözetilerek yeni kurulacak hükümde bu doğrultuda değerlendirme yapılması icap eder.
b-Bilindiği üzere, AYM’nin 2019/40 Esas 2020/40 Karar ve 14 şubat 2023 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 29 Aralık 2022 gün ve 2021/82 esas, 2022/167 karar sayılı ilamları ile 2918 Sayılı KTK’nın 90 ve 92.maddelerin kimi bölümlerinin iptal etmesi sebebiyle hesabın yeni Sigorta Genel Şartlar ekindeki formüllere göre değil de müstekar yargı içtihatları uyarınca “prograsif rant” yöntemine göre yapılması gerekir, yine yerleşik içtihatlar uyarınca TRH 2010 yaşam tablosu kullanılmalıdır. Buna göre dosya incelendiğinde hesap bilirkişisinin kök ve ek raporlarının genel şartlar ekindeki formüle göre düzenlediği görülmektedir. Bu yönüyle de davacı vekili rapora itiraz etmiş fakat mahkemece itirazı reddedilmiştir. Bu sebeple mahkemece hesap bilirkişisinden ek rapor temini ile TRH 2010 yaşam tablosu ve “prograsif rant yöntemi”ne göre ek rapor temini ile – oluşursa istinafa gelmeyen davalı … yönüyle davacının kazanılmış hakları da muhafaza edilerek – varılacak sonuca göre gereken kararın verilmesi icap eder.
3-HMK 353/1-a,6 maddesine göre, Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması durumunda, bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir. (Değişik 28.07.2020T.7251 Sy.Kanun-35.madde)
4-Davacı ile davalı sigorta vekilinin istinaf başvurularının kabulüne, kararın istinafa gelmeyen davalı … yönüyle davacının müktesep hakları muhafaza edilerek kaldırılarak izah edilen biçimde tahkikat yapılması ile oluşacak sonuca göre gereken kararın verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
İstinaf başvurularının ESASTAN KABULÜNE; HMK’nın 353/1-a,6 madde ve bendi uyarınca kararın istinafa gelmeyen davalı … yönüyle davacının müktesep hakları muhafaza edilerek kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine; peşin ödedikleri istinaf ilam harçlarının istemeleri halinde müsteniflere iadesine;başvuru masraflarının mahkemece nihai karar sırasında gözetilmesine, icranın geri bırakılması için Antalya Genel İcra Dairesinin … sayılı dosyasına yatırdığı teminatın, İİK’nın 36.maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ve kaldırma gerekçesine göre, taktiren müstenif davalı … Sigorta şirketine İADESİNE, 30/05/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 353/1-a madde ve bendi uyarınca kesin olarak karar verildi.