Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/679 E. 2023/905 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA: Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 30/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 31/05/2023

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin 28/03/2014 günü … plaka sayılı motosikletiyle seyir halindeyken, ters yoldan çıkan ve müvekkilinin önünü kapatan plakası tespit edilemeyen araca çarpmamak için manevra yaptığında meydana gelen trafik kazası sonucu yaralandığından bahisle artırılmış haliyle 1.305,49 TL geçici iş görmezlik ve 81.251,58 TL sürekli iş görmezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının, yaralanmasının trafik kazası sonucu meydana geldiğini, karşı aracın varlığını ve sürücüsünün kusurunu ispatlaması gerektiği, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğu, maluliyetin ve zararın usulünce tespiti gerektiği, davacının koruyucu giysi kullanması halinde müterafik kusurunun bulunduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosya örneği, davacının tedavisine esas tıbbi belgeler, keşif, kusur raporu, maluliyet raporu, tazminat bilirkişisi raporu, SGK yazısı, tanık beyanı, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; davacının yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasına plakası tespit edilemeyen bir aracın sebep olduğu, trafik kazasının meydana gelmesinde davacı sürücünün %20, dava dışı plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %80 oranında kusurlu olduğu, davacının trafik kazası sonucu %8,1 maluliyete uğrayacak ve 3 aya kadar iyileşebilecek derecede yaralandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 1.305,49 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 81.251,58 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 82.557,07 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; maluliyet oranının eksik, kusurun müvekkili aleyhine fazla belirlendiği, tazminat bilirkişisi raporunun hatalı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; trafik kazasının plakası tespit edilemeyen bir aracın sebebiyet verdiğinin ortaya konulamadığı, dinlenen tanığın görgüye dayalı bilgisinin bulunmadığı, kusur raporunun davacının iddiası doğrultusunda düzenlendiği, davaya konu kazanın 01/06/2015 tarihinden sonra gerçekleştiğinden davacının maluliyetinin Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilen hastane tarafından bizzat davacının muayene edilmesi suretiyle belirlenmesi gerektiği, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından rücuya tabi ödemelerin ilgili kurumdan sorulması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, trafik kazasına bağlı yaralanma nedeniyle maddi tazminat isteğine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bedensel zarara uğrayanların aynı kanunun 54. maddesi gereğince maddi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Güvence Hesabı, kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmaması veya aracın tespit edilememesi halinde maddi zarardan 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince sorumludur.
Davacı vekili, müvekkilinin sürücü olduğu motosikletle kaza yaparak yaralandığı, kazaya plakası tespit edilemeyen bir aracın sebebiyet verdiğini ileri sürerek müvekkilinin uğradığı geçici ve sürekli iş görmezlik zararının tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde istinaf sebebi ve gerekçesini göstermediği, bu nedenle HMK’nın 355. maddesine göre yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırı bir durumun tespit edilemediği, diğer yandan ceza soruşturması dosyasından ortaya çıkan sonucuna göre davacının trafik kazasına bağlı yaralanmasının plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen başka bir aracın sebebiyet verdiğinin açıkça belli olduğu, kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının belirlenmesinde mevzuata aykırı bir yön görülmediği, davalı tarafın yargılama aşamasında kendisine tebliğ edilen Adli Tıp Kurumunca hazırlanan rapora gerek maluliyetin tespitine esas yönetmelik ve gerek maluliyet oranı yönüyle bir itirazda bulunmadığı, Sosyal Güvenlik Kurumuna rücuya tabi ödemelerin sorulduğu ve tazminat bilirkişisi raporunda rücuya tabi ödemelerin mahsup edildiği, davacının maluliyetine esas yaralanmasıyla koruyucu ekipman kullanmaması arasında illiyet bağı bulunmadığı gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacı vekili ile davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili ile davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin yatırılan 162,10 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 59,30 TL istinaf karar harcının Hazineye gelir kaydına, bakiye 120,60 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak Hazineye verilmesine,
3-Davalı tarafından peşin yatırılan 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile (59,30 TL + 1.350,31 TL) 1.409,61 TL istinaf karar harcının Hazineye gelir kaydına, bakiye 4.229,86‬ TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak Hazineye verilmesine,
4-Yapılan istinaf giderlerinin yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Artan istinaf gider avansının yatıranlara iadesine,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ile harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi uyarınca 30/05/2023 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.