Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/645 E. 2023/850 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/01/2021
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
YAZIM TARİHİ : 26/05/2023

Dosya kapsamında temin edilen kök ve ek bilirkişi raporlarına göre; 31/12/2018 günü, saat 19.45 sıralarında sürücü … idaresindeki … plaka sayılı aracı ile seyri sırasında olay mahalline geldiğinde sağ şerit üzerinde arka kısımdan gelen araçları yeterince kontrol etmeden sağa dönüş manevrası yaparak aracının sağ ön yan kısımlarına, aynı istikamette en sağ şerit üzerinde doğru seyrini sürdürmekte olan sürücü … idaresindeki … plaka sayılı aracın sol ön ve yan kısımlarıyla çarpışmaları neticesi dava konusu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş; kazanın oluşumunda … 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller başlıklı madde 84/f de (Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapmak.) sayılan kuralı ihlal etmesiyle kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğu; …’nın ise idaresindeki aracı ile Albayrak Meydanı istikametine üç şeritli tek yönlü yolda en sağ şerit üzerinde trafik kuralları içerisinde doğru seyrini sürdürdüğü esnada orta şerit üzerinden gelerek kontrolsüzce sağa dönüş manevrası yaparak aniden gidiş şeridine giren araçla çarpışmasıyla gerçekleşen kazada kural ihlalinin bulunmadığı bildirilmiş; değer kaybı yönünden ise … plakalı aracın sigorta genel şartları değer kaybı hesaplama formülüne göre hesaplanan değer kaybının 7.743,04 TL; serbest piyasa hesaplamasına göre hesaplanan değer kaybının 10.000 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili; müvekkilinin maliki olduğu aracın, davalının sigortaladığı araç ile çarpışması neticesinde hasarlandığını ve değer kaybı oluştuğunu, sigorta şirketi ile yapılan görüşmelerden netice alınamadığını ileri sürerek artırılmış haliyle 10.000,00 TL değer kaybı bedelinin temerrüt tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; yetki ve görev itirazıyla, davacı tarafından müvekkili şirkete talep edilen tüm belgelerle başvuru yapılmadığını, araç değer kaybı zararının teminat kapsamında olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını ileri sürerek davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddini dilemiştir.
Mahkemece, … plakalı araç sürücüsünün Albayrak meydan istikametine üç şeritli tek yönlü yolda en sağ şerit üzerinde trafik kuralları içerisinde seyrini sürdürdüğü esnada orta şerit üzerinden gelerek kontrolsüzce sağa dönüş manevrası yaparak aniden gidiş şeridine giren dava dışı … plakalı araçla çarpışması neticesinde trafik kazasının meydana geldiği, dosya kapsamına ve olayın oluşuna uygun bulunan bilirkişi raporuna göre davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu ve serbest piyasa rayicine göre davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının 10.000,00 TL olarak hesaplandığı, bilirkişi raporlarının denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 10.000,00 TL’nin 17/04/2019 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davalı vekili istinafında;
1-Görev ve yetkiye yaptıkları itirazın değerlendirilmediğini, davayı görmede İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu,
2-Davacıya ait araç sürücüsü de hız kurallarına uymadığı için kazada kusurunun bulunduğunu,
3-Davacının gerekli evraklarla müvekkili kuruma başvurmadığını,
4-Mahkemece Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümezliği ilkesine aykırı olarak değer kaybı tazminatına hükmedildiğini,
ileri sürerek kararın kaldırılması ile davanın reddini talep etmiştir.
Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle araç değer kaybı istemine ilişkindir
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu takdirine, davanın yetkili ve görevli mahkemece görülmesine, kusur ve hasar konusunda 15/01/2019 ve 19/11/2020 tarihli raporlara itibar edilerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Davalının peşin yatırdığı 170,78 TL harcın mahsubuna, bakiye 512,32 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Yapılan istinaf başvuru giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kullanılmayan avansın iadesi, kararın kesinleştirilmesi vs. gibi işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme ve müzakere sonucunda 25/05/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca oy birliği ile kesin olarak karar verildi.