Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/638 E. 2023/837 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2020
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
YAZIM TARİHİ : 25/05/2023

Davacı vekili; 22/10/2018 günü, müvekkilinin sevk ve idaresindeki araç ile davalı …’nin sürücüsü, diğer davalı şirketin işleteni olduğu araç arasında meydana gelen trafik kazası nedeniyle müvekkiline ait aracın hasarlandığını, kaza tespit tutanağına göre davalı sürücünün asli, davacının ise tali kusurlu olduğunu, öğrenci taşıma işi yapan müvekkilinin 2 ay boyunca araç kiralamak zorunda kaldığını ve bu kiralama nedeniyle 19.200,00 TL ödeme yaptığını, yine olay nedeniyle şoka giren müvekkilinin uzunca süre şoku üstünden atamadığını ve en çok sevdiği şey olan araç kullanmanın bir zulüme dönüştüğünü ileri sürerek 19.200,00 TL ikame araç bedeli ile 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili; görev ve yetki itirazıyla, müvekkiline ait aracın uzun süre kiraya verildiğini ve müvekkilinin işletenlik sıfatı kalmadığını, kusuru kabul etmediklerini ileri sürerek özce davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili; kazada davacının asli kusurlu olduğunu, kusurun ve zararın bilirkişilerce tespiti gerektiğini, manevi tazminat talebinin yersiz olduğunu, kazada yaralanmayan davacının korktum ve şoförlükten soğudum demesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, dosyanın tazminat hesabı için 21/01/2020 tarihinde bilirkişiye teslim edildiği, tazminat bilirkişisi raporunu sunduktan sonra davacı vekilinin 25/02/2020 tarihli dilekçesi ile kusur incelemesi için dosyanın trafik uzmanı bir bilirkişiye tevdiini istediği, 13/05/2020 tarihli 4. celsede 4 nolu ara karar ile davacı vekiline tazminat raporu için gereken masrafı yatırmak üzere kesin süre verildiği, duruşma zaptının ve yeni duruşma gününün vekile 18/05/2020 tarihinde tebliğ edildiği, sürelerin uzatıldığı 31/06/2020 tarihinden tarihinden itibaren karar tarihine kadar da delil avansı yatırılmadığı, böylece mahkemece davacının bilirkişi incelemesi delilinden vazgeçtiği ve davalının kusurunun bulunduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinafında; mahkemenin dosyayı 21/01/2020 tarihli celsede bilirkişiye tevdii ettiğini, 05/02/2020 tarihli celsede dosyanın bilirkişiden dönüşünün beklenmesi yönünde ara karar kurulduğunu, bu 2 celsede de eksik gider avansının yatırılması ile ilgili bir işlem olmadığını, sonra pandemi sürecinde 20/05/2020 tarihine bırakılan dava dosyasını 13/05/2020 tarihinde resen ele alarak 500,00 TL bilirkişi gider avansının mahkeme veznesine yatırılması için 2 haftalık kesin süre verildiğini, mahkemece, sürelerin ve duruşmaların durduğu bir dönemde kesin süre verilmesinin kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin davacı konumunda olduğu dosyada yargılamayı uzatma amacı güttüğünden de bahsedilemeyeceğini, kaldı ki sürenin usulüne uygun verildiği kabul edilse dahi müvekkili eksikliği gidermediği için mahkemenin mevcut delillere göre karar vermesi gerektiğini, bilirkişi deliline ihtiyaç duyulmayan manevi tazminat yönünden karar verilmediğini ileri sürerek kararın kaldırılması ile yargılamanın devamı için dosyanın bidayet mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-a-Mahkeme önce dosyayı tazminat hesabı için bilirkişiye tevdi etmiş, raporun dosyaya gelmesi sonrası sürelerin durduğu pandemi sürecinde 13/05/2020 tarihinde dosyayı resen ele alarak 4 nolu ara karar ile “bilirkişi ücreti olan 500TL delil avansını mahkememiz veznesine yatırması için davacı vekiline 2 hafta kesin süre verilmesine, yatırılmadığı takdirde bilirkişi incelemesi deliline dayanamayacağı, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunun dosyadan çıkartılacağı ve bu haliyle dosya hakkında bir karar verileceği hususunun kendisine ihtarına” şeklinde ara karar kurmuş, bu ara karar davacı vekiline tebliğ edilmiş, 30/09/2019 tarihli celsede davayı davalının kusurunun ispatlanamadığından bahisle reddetmiştir.
b-Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliği tarafından yayınlanan Covid-19 Kapsamında Belirlenen İlave Tedbirler kapsamında, duruşma, müzakere ve keşiflerin ertelenmesine yönelik işlemlerin evrak üzerinden ve duruşma açılmadan icra edilmesine, yeni duruşma günü ile keşif saatinin, masrafları gider avansından veyahut kamu bütçesinden karşılanmak ve her türlü iletişim vasıtalarından istifade edilmek suretiyle uyusmazlığın taraflarına bildirilmesine karar verilmiştir.
c-Mahkemece pandemi sürecinde hala duruşmaların dosya üzerinden ertelendiği, sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı bir dönemde, yalnızca acil işlerin yürütülmesi ve yeni duruşma günü verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, davacı vekiline bilirkişi masrafını yatırması için kesin süre verilmesi ve sonra da bu sürede masrafın yatırılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi haksız ve isabetsizdir. Bu durumda mahkemece verilen kesin sürenin usulünce verildiğinden bahsedilemez. Davacı vekili bu itibarla istinafında haklıdır, başvurusunun kabulü gerekir.
2-HMK 353/1-a,6 maddesine göre, mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması durumunda, bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir. (Değişik 28.07.2020T.7251 Sy. Kanun-35.madde)
3-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, yukarıda izah edildiği şekilde işlem ifasıyla hasıl olacak sonuca göre gerekli kararın verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İstinaf başvurusunun esastan kabulüne; HMK’nın 353/1-a,6 madde ve bendi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine; davacının peşin yatırdığı istinaf ilam harcının talep halinde iadesine; davacının tehir-i icra kararı getirmek için Antalya Genel İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında yatırdığı teminatın iadesine; harç ve teminat iadesi işlemleri ile kararın tebliği vs. işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 25/05/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 353/1-a madde ve bendi uyarınca kesin olarak karar verildi.