Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/61 E. 2023/635 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2020
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 25/04/2023
YAZIM TARİHİ : 25/04/2023

Dosya kapsamında ATK Trafik İhtisas Dairesinden temin edilen 19/07/2019 tarihli kusur raporuna göre; 08/12/2016 günü saat 20:45 sıralarında davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonu ile Denizli yönünden Afyon istikametine seyir halinde iken kaza mahalli olan kavşağa geldiği esnada seyir istikametine göre sağ tarafından kavşağa girerek geçiş yapmak isteyen sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin sol ön yan kısmına çarpması ile vuku bulan vaka sonucu … vefat etmiştir. Aynı raporda kazanın oluşumunda davalı sürücü …’ın %40 oranında, …’ın ise %60 oranında kusurlu oldukları bildirilmiştir.
Davacılar vekili; kaza nedeniyle … ve …’nın annesi, …’ın ablası, …’nın ise kızı olan destek …’nın vefatından dolayı maddi ve manevi yıkıma uğradıklarını ileri sürerek artırılmış haliyle davacı … için 20.988,83 TL maddi, 30.000,00 TL manevi; davacı … için 33.138,01 TL maddi, 30.000,00 TL manevi; davacı … için 1.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi; davacı … için ise 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi; yetki itirazında bulunarak, davacı tarafça müvekkili şirkete bir başvuru yapılmadığını, kusurun ve zararın tespiti gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru nispetinde olduğunu ileri sürerek davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddini talep etmiştir.
Davalı …Şirketi ile … vekili; ceza davasının sonucunun beklenilmesini, istenilen manevi tazminatların yüksek olduğunu, talep edilen tazminatların aracın sigortacısından karşılanabileceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacılar vekilinin 21/02/2018 tarihli dilekçesi içeriğinden ve dosya kapsamından davalı sigorta şirketine dava açılmadan önce başvurulmadığı anlaşılmakla davalı sigorta şirketi yönünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine; diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı … için 20.988,83 TL maddi, 15.000,00 TL manevi; davacı … için 33.138,01 TL maddi, 15.000,00 TL manevi; davacı … için 10.000,00 TL ve davacı … için 8.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Müddetinde verdikleri istinaf dilekçelerinde özetle,
Davacılar vekili;
1-Desteğin kusuru da hesaba katılarak makul miktarda manevi tazminat ettikleri halde mahkemece çocuklar ve kardeş için çok düşük düzeyde manevi tazminata hükmedildiğini,
2-Maddi tazminat hesabında kullanılan yöntemin hatalı olduğunu,
Davalı sürücü ve işleten vekili;
1-Müvekkilinin tali kusuru karşısında hüküm altına alınan manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye sebep olacak derecede yüksek olduğunu,
2-Maddi tazminat hesabında yanlış yöntemin kullanıldığını,
ileri sürerek kararın kaldırılması ile talepleri gibi hüküm kurulmasını istemişlerdir.
Dava, ölümlü trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu takdirine, mahkemece hükme esas alınan hesap raporunun usulünce hazırlanmasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı yön görülmemesine göre davalılar vekilinin tüm istinaf itirazlarının, davacılar vekilinin ise aşağıdaki bent dışında kalan sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
2-TBK’nın 56/1 madde ve bendine göre bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. 4721 sayılı türk medeni kanununun 4 üncü maddesine göre ise kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakim hukuka ve hakkaniyete göre karar verir. Bu düzenlemelere göre manevi tazminat tayin ve taktir edilirken manevi tazminatın 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı İBK’da belirlenen acı ve üzüntüyü gidermek, bir huzur ve tatmin duygusu yaratma amacı ile gelişen hukukta benimsenen zararları tamamlama ve denkleştirme ve aynı zamanda caydırıcılık işlevlerinin göz önünde bulundurulması gerekir. Tazminatı doğuran olayın işleniş biçimi, sonuçları, meydana getirdiği etkiler, kusur ve sorumluluk oranları, tarafların sosyal konumları, aile ilişkileri, yaptıkları meslekler, gelir durumları, gibi olgular da manevi tazminatın takdirinde etkili olan etmenlerdir. Buna göre, davalı sürücünün %40 oranındaki kusuru ile meydana gelen kaza neticesinde davacıların desteğinin hayatını kaybetmesi, kaza tarihi, olayın meydana geliş şekli ve biçimi, özellikle paranın alım gücü, tarafların mali ve içtimai durumları ile manevi tazminatın amacı ve hakkaniyet ilkelerine göre davacıların manevi tazminat istemlerinin tümüyle kabulü gerekirken kısmen kabul kararı verilmesi usul ve yasaya uygun olmamıştır. Hal böyle olunca davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekir.
3-HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.
4-Açıklanan sebeplerle davalılar …Şirketi ile … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf müracaatının kabulüne, davacıların manevi tazminat istemlerinin tümüyle hüküm altına alınması için maddi tazminat yönünden karara dokunulmaksızın salt manevi tazminat yönüyle hükmün yeniden tesisi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
I-Davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf müracaatının kabulüne, kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca aşağıda gösterilen şekilde yeniden oluşturulmasına,
II-a-Davanın davalı sigorta şirketi yönünden 2918 Sayılı Kanunun 97. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine,
b-Diğer davalılar aleyhine açılan davanın kabulü ile,
Maddi tazminat istemi yönünden;
1-Davacı … için 20.988,83 TL, davacı … için 33.138,01 TL olmak üzere toplam 54.126,84 TL destekten yoksun kalma tazminatının 08/12/2016 olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılar … ve …Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak anılan davacılara verilmesine,
2-Alınması gereken 3.697,40 TL karar harcından, peşin ve ıslah yoluyla yatan 512,77 TL’nin mahsubuna, bakiye 3.184,63 TL’nin davalılar … ve …Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İlk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 7.966,48 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
4-İlk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacılar … ile …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
Manevi tazminat yönünden;
1-Davacılar … için 30.000,00 TL, … için 30.000,00 TL, … için 10.000,00 TL ve … için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 90.000,00 TL manevi tazminatın 08/12/2016 olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılar … ve …Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine,
2-Alınması gereken 6.147,90 TL karar harcının davalılar … ve …Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan harç dahil 2.161,57 TL yargılama giderinin davalılar … ve …Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
4-Davalıların yaptıkları yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Yürürlükteki AAÜT uyarınca davacı … için 3.400,00 TL, diğer davacılar için ise 9.200,00’er TL olmak üzere toplam 31.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
III-İstinaf yargılama harç ve giderleri yönünden;
1-Davacıların peşin ödedikleri 54,40 TL istinaf ilam harcının talepleri halinde iadesine,
2-Davalılar … ve …Şirketinden alınması gereken 6.976,28 TL istinaf ilam harcından, peşin yatırdıkları (819,72 + 941,09) 1.760,81 TL’nin mahsubuna, bakiye 5.215,47 TL’nin anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacıların yaptığı 273,60 TL istinaf giderinin davalılar … ve …Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
4-Müstenif davalıların yaptığı istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği, kullanılmayan avansın iadesi, kararın kesinleştirilmesi vs. gibi işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme ve müzakere sonucunda 25/04/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca oy birliği ile kesin olarak karar verildi.