Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/576 E. 2023/1233 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2020
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 19/07/2023
YAZIM TARİHİ : 19/07/2023

20/05/2017 günü saat 14.10 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile … Sokak üzerinden sağa dönüşle … Bulvarına katılmak istediğinde aracının arka sol çamurluk kısımlarına … Bulvarında seyreden sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin ön sağ kısmı ile çarpması neticesi yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiştir. Davalılardan …Şirketi … plakalı aracın işleteni, davalı sigorta şirketi ise zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır. Kusura ilişkin ATK Trafik İhtisas Dairesinden temin edilen 19/09/2019 tarihli rapora göre davalı … , seyir halinde geldiği kavşak mahallinde yola gereken dikkatini vermemiş, yolu etkin şekilde kontrol ederek ve bu yol üzerinden gelen araçlara ilk geçiş hakkını verip güvenli ortam oluştuktan sonra yola giriş yapması gerekirken bunu yapmayıp, izlenen görüntülerdende anlaşılmakla kontrolsüzce kavşağa giriş yapması ile sebep olduğu olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle %80 oranında asli; davacı ise gündüz vakti seyir halinde iken olay yeri kavşağa geldiğinde, mahal ve kavşak şartlarını gözeterek müteyakkız seyirle kavşağa giriş yapması gerekirken bu hususta gereken özeni göstermeyip ilk geçiş hakkını kendisine bırakmayan kamyonet karşısında zamanında etkin şekilde fren tedbirine başvurmayıp gerektiği biçimde önlem almamış olmakla, meydana gelen olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışıyla %20 tali kusurludur. Mahkemece hükme dayanak kılınan 16/03/2020 tarihli maluliyet raporuna göre davacının %4 oranında maluliyete uğradığı, iyileşme süresinin ise 9 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Davacı vekili; kaza nedeniyle ağır yaralanan müvekkilinin uzun süre tedavi gördüğünü, davalı sigorta şirketince müvekkiline 36.988,88 TL ödeme yapıldığını, ancak bu ödemenin yetersiz kaldığını ileri sürerek şimdilik 2.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 50.000,00 TL manevi tazminatın ise sigorta şirketi dışındaki davalılardan işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı …Şirketi vekili; kazanın oluşumunda müvekkilinin kusuru bulunmadığını, ceza yargılamasının bekletici mesele yapılmasını, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, maluliyetin ATK tarafından tespit edilmesi gerektiğini, manevi tazminatın kasko poliçesi ile teminat altına alındığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili; müvekkilinin, davacıya yaptığı ödeme ile sorumluluğunu yerine getirdiğini ve başkaca bir sorumluluğu bulunmadığını, kusurun ve maluliyetin tespiti ile hesaplanacak tazminatlarda yapılan ödemenin gözetilmesi gerektiğini ileri sürerek özce davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, aktüerya bilirkişisi raporunda davacının zararının 31.300,27 TL olarak hesaplandığı, davalı sigorta şirketince yapılan 36.988,88 TL’lik ödeme neticesinde davacının bakiye zararı bulunmadığından maddi tazminat isteminin reddine; manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulü ile 8.000,00 TL’nin 20/05/2017 olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Müddetinde verdikleri istinaf dilekçelerinde,
Davacılar vekili;
1-Maluliyet raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla dosyaya sundukları rapor ile arasındaki çelişkinin giderilmediğini, yine hesap raporunda müvekkilinin üniversite öğrencisi olması nedeniyle emsal ücret araştırılmaksızın hesaplama yapıldığını ve bu hatalar nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin zararı karşıladığı gerekçesiyle hatalı olarak maddi tazminat davasının reddine karar verildiğini,
2-Müvekkilinin uğradığı yaralanma karşısında hüküm altına alınan manevi tazminatın düşük kaldığını,
3-Davalı taraf tacir olduğundan hüküm altına alınan tazminatlara avans faizi uygulanması gerektiğini,
Davalı … ile …Şirketi vekili; davacının uğradığı manevi zararı, müvekkili şirketin kasko poliçe sigortacısından talep etmesi gerektiğini, hüküm altına alınan manevi tazminatın yüksek olduğunu,
ileri sürerek kararın kaldırılması ile talepleri gibi hüküm kurulmasını istemiştir.
Dava, yaralanmalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-a-Akdeniz Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürlüğünün 08/10/2018 tarihli yazısında, Elektronik ve Otomasyon Bölümü, Kontrol ve Otomasyon Teknolojisi Programı öğrencisi davacının Yükseköğretim Kanununun 44.c maddesinde belirtilen azami öğrencilik süresini doldurduğu, 02/09/2013 tarihinde yüksekokula kaydını yaptırdığı, aynı Yasanın 46. maddesinde belirtilen koşullarda ilgili dönemin katkı payı ve öğrenim ücretlerini ödeme kaydıyla eğitimine devam edebileceği, ancak 2018-2019 güz döneminde bunu yapmadığından pasif öğrenci statüsünde olduğu bildirilmiştir.
b-Kazada sağ tibia, fibula ve femur kırığı olan davacı uzun süre oturamama, yüksekten atlayamama, eğilememe, koşamama, yürürken diz kapağında ağrı gibi yakınmalarını kurulda da dile getirmiş, ATK 2. İhtisas Kurulundan alınan 16/03/2020 tarihli raporda Özürlülük Ölçütü Yönetmeliğine göre davacının %4 oranında malul kaldığı, 9 ayda iyileşeceği belirtilmiştir. Bu rapora hem davacı vekili hem davalılar vekili itiraz etmiş, mahkeme 01/10/2020 tarihli celsede raporun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle yeni rapor aldırılması talebini reddetmiştir.
c-Bilirkişi … sunduğu 18/11/2020 tarihli raporunda, öncelikle ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapmış, SGK kayıtlarına göre geliri asgari ücret olan davacının ödeme tarihindeki zararını 31.300,27TL olarak hesaplamış, davalı sigorta tarafından bu miktarın üzerinde ödeme yapıldığından mahkemece maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
ç-Bilirkişiler tarafından dosyadaki veriler ışığında davacının gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmasında bir isabetsizlik yoktur. Yine davacı vekili müvekkiline %8 maluliyet veren başka bir rapor dosyaya sunmuş ise de, 2 rapor arasında geçen zaman zarfında davacının maluliyetinde azalma olabilmesi ve mahkemece alınan raporun çok daha detaylı ve denetime açık olması nedeniyle mahkemece 16/03/2020 tarihli ATK raporunun hükme esas alınması da doğrudur. Davacının bu hususlara yönelen itirazlarının reddi gerekir.
2-TBK’nın 56/1 madde ve bendine göre bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. TMK’nun 4 üncü maddesine göre ise kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakim hukuka ve hakkaniyete göre karar verir. Bu düzenlemelere göre manevi tazminat tayin ve taktir edilirken manevi tazminatın 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı İBK’da belirlenen acı ve üzüntüyü gidermek, bir huzur ve tatmin duygusu yaratma amacı ile gelişen hukukta benimsenen zararları tamamlama ve denkleştirme ve aynı zamanda caydırıcılık işlevlerinin göz önünde bulundurulması gerekir. Tazminatı doğuran olayın işleniş biçimi, sonuçları, meydana getirdiği etkiler, kusur ve sorumluluk oranları, tarafların sosyal konumları, aile ilişkileri, yaptıkları meslekler, gelir durumları gibi olgular da manevi tazminatın takdirinde etkili olan etmenlerdir. Somut olayda, kazanın oluşumunda davalının %80, davacının %20 kusurlu olması, kaza nedeniyle davacının BTM ile giderilemeyecek derecede yaralanması, maluliyet oranı ve iyileşme süresi, olay tarihi, mutazarrırın yaşı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü ve yukarıda açıklanan ilkeler nazara alındığında davacı taraf yararına hükmedilen manevi tazminat tutarı azdır. Bir miktar artırılması için davacı vekilinin bu yöne ilişen itirazının kabulü, davalının ise itirazının reddi gerekir.
3-Trafik kazasına sebebiyet veren … plaka sayılı aracın kayıtlı maliki ve işleteni davalı … İnş. Turizm Tic. Ltd. Şirketidir. Ayrıntıları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18/05/2022 gün ve 2020/(17) 4-170 esas, 2022/698 karar sayılı ilamında vurgulandığı üzere; avans faizi istenebilmesi için borçlunun tacir olması ve borcun da ticari işletmesi ile ilgili bulunmasının yeterli olduğu, alacaklının da tacir olmasının gerekmediği, alacaklının haksız eylem dahil her türlü nedenden kaynaklanan alacakları için tacir olan borçludan avans faizi oranında temerrüt faizi isteme hakkının bulunduğu, bu durumda gerçek veya tüzel kişi tacirler arasında, haksız eylem de dahil, her türlü nedenden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, açıkça talep edilmesi hâlinde Merkez Bankasının kısa vadeli avans kredileri için uyguladığı faiz oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerektiği, eldeki davada kazaya karışan araç davalı şirkete ait olup, ticari amaçla kullanıldığının açık olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesiyle avans faiz talep ettiğinden, ilk derece mahkemesince Merkez Bankasının kısa vadeli avans kredileri için uyguladığı faiz oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde yasal faize hükmedilmesi doğru değildir. Davacı vekilinin bu yöne ilişen itirazının kabulü gerekir.
4-HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.
5-İzahı yapıldığı üzere, davacı vekilinin manevi tazminat miktarına ve faizin türüne yönelen istinaf itirazlarının kabulüne, sair istinaf itirazları ile davalılar … ve …Şirketi vekilinin tüm istinaf itirazlarının esastan reddine, kabul edilen istinaf itirazları sebebiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hükmün yeniden tesisi kapsamında maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat davasının ise kısmen kabulü ile 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalı …Şirketi ile davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
I-Davacı vekilinin manevi tazminat miktarına ve faizin türüne yönelen istinaf itirazlarının kabulüne, sair istinaf itirazları ile davalılar … ve …Şirketi vekilinin tüm istinaf itirazlarının esastan reddine, kabul edilen istinaf itirazları sebebiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca aşağıda gösterilen şekilde yeniden oluşturulmasına,
II-1-Maddi tazminat davasının reddine,
2-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 30.000,00 TL manevi tazminatın 20/05/2017 olay tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalı …Şirketi ile davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 54,40 TL karar harcından, peşin yatırılan 6,83 TL’nin mahsubuna, bakiye 47,57 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 2.049,3‬0 TL karar harcından, peşin yatırılan 170,77 TL’nin mahsubuna, bakiye 1.878,53‬ TL’nin davalı …Şirketi ile davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacının maddi tazminat davasında yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının manevi tazminat davasında yaptığı 64,60 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 38,76‬ TL’sinin davalı …Şirketi ile davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı uhdesinde bırakılmasına,
7-Maddi tazminat davası yönünden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …Şirketi ile davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Manevi tazminat davası yönünden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Şirketi ile davalı …’a verilmesine,
III-İstinaf giderleri yönünden,
1-Davacının peşin yatırdığı 59,30 TL istinaf karar harcının talebi halinde iadesine,
2-Davalılar …Şirketi ile …’ın peşin yatırdığı 151,00 TL istinaf karar harcının mahsubuna, bakiye 395,48‬ TL’nin zikrolunan davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının sarf ettiği 195,1‬0 TL istinaf yargılama giderinin davalı …Şirketi ile davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Müstenif davalıların yaptıkları istinaf yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan avansların ilgililerine iadesine,
6-Avans iadesi, tebligat, kesinleştirme ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
19/07/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca manevi tazminat yönünden kesin, reddedilen maddi tazminat tazminat talebi yönünden kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili Dairesine temyiz yolu açık olarak karar verildi.