Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/575 E. 2023/869 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2020
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 26/05/2023
YAZIM TARİHİ : 26/05/2023

31/12/2016 günü saat 23.45 sıralarında sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı otomobil ile … Bulvarı üzerinde … Kavşağı istikametine seyrederek olay yerine geldiğinde, sağ ön koltukta uyumakta olan yolcu … ’ın aniden uyanarak direksiyona müdahele etmesi sonucu hakimiyetini kaybettiği aracıyla sağ taraftan yol dışı kalıp beton elektrik direğine çarpması sonucu, davacıların desteği …’ın öldüğü dava konusu kaza meydana gelmiştir. Kusura ilişkin ATK Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından temin edilen 28/02/2020 tarihli rapora göre; sürücü … , yönetimindeki araçla seyri sırasında hızını mahal şartlarına göre ayarlamamış, kavşak yaklaşımında hızını azaltarak daha müteyakkız seyretmesi gerekirken aksine hareketle mevcut hızıyla geldiği olay yerinde, sağ ön koltukta uyumakta olan yolcu … ’in aniden uyanarak direksiyona müdahele etmesi nedeniyle hakimiyetini kaybettiği aracıyla sağ taraftan yol dışı kalıp beton elektrik direğine çarpması sonucu meydana gelen olayda %20 tali; yolcu … ise sürücü … yönetimindeki aracın sağ ön koltuğunda uyuyarak olay yerine geldiğinde, aniden uyanmasını müteakip direksiyona müdahale etmesiyle vuku bulan olayda %80 oranında asli kusurludur. Davalı sigorta şirketi tarafından 22/03/2017 tarihinde davacı …’ya 21.330,00 TL, davacı …’ye 24.550,00 TL ödeme yapılmış; aktüer bilirkişisi tarafından düzenlenen 26/08/2020 tarihli hesap raporunda, davalı sigorta şirketinin yaptığı ödeme de mahsup edilmek suretiyle, desteğin asgari ücret ile çalıştığı kabul edilerek nihayetinde davacı … için 63.472,50 TL, davacı … için 70.670,03 TL zarar hesabı yapılmıştır.
Davacılar vekili; sürücünün tam kusurlu olduğu kaza nedeniyle müvekkillerinin desteği …’ın vefat ettiğini ileri sürerek artırılmış haliyle davacı … için 63.472,50 TL, davacı … için 70.670,03 TL olmak üzere toplam 134.142,53 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, kusurun ve zararın tespiti gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, desteğin gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması gerektiğini, aksi halde asgari ücretin esas alınmasının lazım geldiğini ileri sürerek özce davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı … için 63.472,50 TL, davacı … için 70.670,03 TL destekten yoksun kalma tazminatlarının 22/03/2017 ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davalı vekili istinafında;
1-Müvekkilinin davadan önce yaptığı ödemeyle üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, ibranamenin iptali için dava açıldığı halde de, ödeme tarihinde ödemenin yetersiz olduğunun açıkça ortaya konması gerektiğini,
2-Davacılar, desteğin gelirini yazılı belgelerle ispat edemediğinden, gelirin asgari ücreti olarak kabul edilebileceğini,
3-Hatır taşıması ile müterafik kusur araştırılarak indirimler yapılmadığını,
4-Kabul anlamına gelmemek kaydıyla tazminatlara dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceğini,
5-Davacıların kaza sebebiyle elde ettikleri gelir ve tazminatların mahsubunun lazım geldiğini,
6-Kusurun ATK tarafından, zarar hesabının ise sicile kayıtlı aktüer bilirkişileri tarafından yapılması gerektiğini,
ileri sürerek kararın kaldırılması ile davanın reddini istemiştir.
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu takdirine, hükme esas alınan 26/08/2020 tarihli hesap raporunda, 22/03/2017 ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplamada yapılan ödemenin yetersiz olduğu açıkça tespit edildikten sonra güncel verilere göre hesaplanan zarardan, yapılan ödemenin faiziyle güncellenerek usulünce mahsup edilmesine, ATK tarafından tanzim edilen 28/02/2020 tarihli raporun kazanın meydana gelme şekli ve trafik mevzuatına uygun olarak tanzim edilmesine, hesap raporunda desteğin gelirinin asgari ücret olarak değerlendirilmesine, davacı annenin aldığı toplu ödemenin rücuya tabi bir ödeme olmadığının bildirilmesine, mahkemece ödeme tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-a-Hatır taşıması, zarar görenin ücret mukabili taşınmadığı bir taşıma türüdür. Bir olayda hatır taşımasının varlığının kabul edilebilmesi için taşımanın ücretsiz olması yeterli olmayıp, taşıma işinin ailevi bir yükümlülüğün icrası kapsamında da gerçekleştirilmemesi gerekir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin istikrarlı uygulamasına göre hatır taşımacılığı varsa hükmedilen maddi tazminattan %20 nispetinde indirim yapılması gerekir. Ayrıca hatır taşıması sebebiyle tazminattan hakkaniyet düşüncesiyle indirime gidildiğinden bu mahsup sebebiyle davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi gerekir. (Yargıtay 17. HD. 01/12/2016 gün, 2014/21879 Esas ve 2016/11087 Karar).
b-Zarar görenin veya davacıların desteğinin koruyucu tertibat takmaması (kask yahut emniyet kemeri), alkollü olduğunu bildiği kimsenin veya ehliyeti bulunmayan kişinin sürücülüğünü yaptığı araca binmesi gibi hususlar mutazarrır açısından müterafik kusur oluşturur (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 21/12/2017 gün ve 2016/19269 esas, 2017/11960 karar; 19/02/2018 tarih ve 2015/7675 esas, 2018/1070 karar sayılı içtihatları). Zarar görenin müterafik kusurunun olması durumunda yerleşik yargısal uygulamalara göre tazminat miktarından %20 oranında indirim uygulanması gerekir. Müterafik kusur indirimi sebebiyle yapılabilecek azami indirim oranı %20’dir. Birden fazla müterafik kusur oluşturan davranış bulunsa bile indirim oranı %20’yi aşamaz (17. Hukuk Dairesi 2014/21303- 2017/4354) Ayrıca, müterafik kusur sebebiyle indirim yapılması için davalı tarafın bu hususu savunma olarak ileri sürmesi şart değildir. Dosya kapsamında hal ve şartlara göre müterafik kusurun belirlenmesi halinde mahkemece kendiliğinden gözetilmesi, tazminattan usulünce tenkis yapılması gerekir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2015/9251 – 2018/3894 E.K. Sayılı içtihadı).
c-Bu açıklamalar ışığında dosyaya bakıldığında; davacılar desteğinin arkadaşlarıyla olay günü … Parka beraberce gittikleri, desteğin olay günü hatır için taşındığı, davalı tarafça süresinde hatır taşıması savunması yapıldığı, her ne kadar kaza tespit tutanağında emniyet kemeri takılıp takılmadığının belirli olmadığı yazılı ise de; desteğin ortadan ayrılan aracın altına düşerek vefat ettiği, buna göre olay anında emniyet kemerinin takılı olmadığının açıkça anlaşılmasına göre kazada desteğin müterafik kusurunun da bulunduğu sonucuna varılmaktadır.
3-HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.
4-İzahı yapıldığı üzere, davalı vekilinin hatır taşıması ve müterafik kusura yönelik istinaf itirazlarının kabulüne, sair istinaf itirazlarının esastan reddine, kabul edilen itirazlar sebebiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hükmün yeniden tesisi kapsamında, davanın kısmen kabulü ile, hesap edilen tazminatlara %20 müterafik kusur ve de %20 hatır taşıması indirimleri uygulanmak suretiyle, davacı … için 38.083,50 TL, davacı … için 42.402,02 TL olmak üzere toplam 80.485,52 TL destekten yoksun kalma tazminatının 22/03/2017 ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi için hükmün yeniden tesisi gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
I-Davalı vekilinin hatır taşıması ve müterafik kusura yönelik istinaf itirazlarının kabulüne, sair itirazlarının esastan reddine, kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca aşağıda gösterilen şekilde yeniden oluşturulmasına,
II-Davanın kısmen kabulü ile;
1-Davacı … için 38.083,50 TL, davacı … için 42.402,02 TL olmak üzere toplam 80.475,52 TL destekten yoksun kalma tazminatının 22/03/2017 ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 5.497,97 TL karar harcından, peşin ve ıslah yoluyla yatırılan 542,90 TL’nin mahsubuna, bakiye 4.955,07 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça peşin ve ıslah yoluyla yatırılan 542,90 TL karar harcı ile 35,90 TL başvuru harcı toplamı 578,8‬0 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 1.119,30 TL yargılama giderinin kabul ret (%60 kabul) oranına göre hesaplanan 671,58‬ TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar uhdesinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin takdiren üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca her bir davacı için ayrı ayrı 9.200,00’er TL olmak üzere toplam 18.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Reddedilen kısım hakkaniyet indirimi içerisinde kaldığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
III-İstinaf giderleri yönünden,
1-Davalının peşin yatırdığı (54,40 + 2.290,81) 2.345,21‬ TL istinaf karar harcının talebi halinde iadesine,
2-Davalının yaptığı istinaf başvuru giderinin takdiren üzerinde bırakılmasına,
3-Kullanılmayan avansların ilgililerine iadesine,
4-Avans iadesi, tebligat, kesinleştirme ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
26/05/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.