Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/46 E. 2023/239 K. 24.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2020
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 24/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/02/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacılar vekili; 11.10.2017 tarihinde müvekkili …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı araçla …’in idaresindeki … plakalı araçla çarpıştığı ve maddi hasarlı-yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkilinin yaralı olarak kazayı atlattığını ileri sürerek arttırılmış haliyle 157.741,85 TL sürekli sakatlık tazminatının olay tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından sigorta kuruluşuna elde edilmiş, elde edilebilecek eksik belgeler sunulmaksızın doğrudan dava yoluna gidilmesini yazılı başvuru şartının yapılmamış olması anlamına geleceğinden davanın usulden reddi gerektiğini, aksi takdirde davanın esastan reddini istemiştir.
Mahkeme; tarafın maddi tazminat talebi değerlendirildiğinde, alınan …. Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının …. tarihli raporu ile davacının % 16,2 oranında sürekli nitelikte malul kaldığı ve yine alınan …. ATK Trafik İhtisas Dairesinin …. tarihli raporu ile davacı sürücü …’nin kusursuz olduğu, davalı sigorta şirketinin sigortaladığı aracın sürücüsü dava dışı …’in ise % 100 oranında kusurlu olduğu , aktüerya bilirkişi tarafından hesap edilen sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği, davalı sigorta şirketinin başvurunun yapıldığı tarihten itibaren 8 gün sonra temerrüde düştüğü kanaatiyle, davanın kabulü ile, 157.741,85 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 07.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir.
Davalı vekili istinafında; davacı tarafından vekil edeni şirkete, zorunlu belgeler olan heyet raporu,IBAN numarası ve maaş bordrosu ile başvuru yapmadığı için KTK’nın 97.maddisnde yazılı başvuru şartı meydana gelemediği için davanın usulden reddi gerektiğini, kazada asli kusurlu davacı sürücü olmakla zararın teminat dışı kaldığını, dosyanın kusur yönüyle ATK genel kuruluna sevki gerekir iken uyuşmazlık tam aydınlatılmadan gelen raporla karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflarınca hesap edilen sürekli iş göremezlik zararının ,aktüer bilirkişi hesabından 1504,00 TL daha az olduğunu,çünkü hesap bilirkişisinin 11.10.2020 hesap tarihi itibariyle işleyecek dönem hesabında davacı 19,81 yaşında olmasına rağmen, bunu 19 yaş olarak olmasının doğru olmadığını,bu yönüyle itirazları nazara alınarak yeniden rapor alınması gerektiğini, maluliyet raporunun, poliçe genel şartları ilkelerine göre buradaki kurallara göre ATK ilgili ihtisas dairesinden temini gerektiğini, bu meyanda Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması Özürlülere Verilecek Yönetmelik hükümlerine göre iş göremezliğin tespiti gerektiğini, davacıya SGK tarafından herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, gelir bağlanıp bağlanmadığının tespitinin gerektiğini ileri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, kusurun dosyadaki delillere, kazanın oluş biçimine ve trafik mevzuatına uygun biçimde tespit edilmiş olmasına, somut olay, trafik iş kazası olmadığı, davacı kazazedenin bu sırada SGK kaydının bulunmaması ve kuruma yazılan müzekkereye verilen cevapta herhangi bir ödeme yapılmadığı yada gelir bağlanmadığı belirtilmesine göre bu yönüyle tazminattan mahsubu gereken bir ödeme bulunmamasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2/a-Bilindiği üzere 2018 Sayılı KTK’nın 97.maddesinde “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” anılan düzenlemenin yürürlüğe girdiği 26/04/2016 tarihinden sonra açılan davalarda evvelinden sigorta şirketine müracaat edilmesi gerekir. Sigorta şirketine yapılan başvurularda genel şartlarda öngörülen tüm bilgi ve belgeler temin edilemese dahi zarar görene, hasar yada değer kaybı, maluliyet tazminatı yahut destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanabilecek unsurları taşıyan ilgili bilgi ve belgelerin sunulması gerekir. İş göremezlik tazminatı talep edildiği durumlarda kazazedenin geçici ve/veya kalıcı iş göremezlik oran ve süresini gösterir tıbbi rapor sunulmalıdır. Aksi biçimde yapılan başvuruların usulüne uygun olmadığının kabulü gererkir. Somut olayda davacının henüz lisede okumakta iken kaza geçirdiği, sigorta şirketine vaki müracaat üzerine anılan şirket tarafından heyet raporu sunulması istendiği, fakat buna rağmen davacı vekilince heyet raporu sunamayacakları açıklaması ile sadece tazminatın gönderileceği banka hesap numarası bildirilmiştir. Bu biçimde maluliyet süre ve oranını gösterecek şekilde sağlık raporu sunulmadan yapılan başvurunun usulüne uygun olduğunu kabul etmek doğru değildir. Bu yönüyle mahkemece mezkur dava şartının 6100 Sayılı HMK’nın 115/2.madde ve bendi uyarınca tamamlanabilir nitelikte olduğu gözetilerek mahkemece davacı tarafa sigorta şirketine açıklanan şekilde usulü dairesinde başvuru yapması için süre verilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi yerine yazılı şekilde müracaatı usulünce kabul ederek işin esasının incelenmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalının istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.
b-Yine kabul biçimine göre de; davacının rapor tarihine göre işlemiş dönem sonuna kadar 19.19 yaşında olmasına rağmen işlemiş dönem bitiminin bu yaş şeklinde alınmamasına, yine işleyecek döneminde 19,81 yaştan başlatılmaması doğru değildir. Tazminatın eksiksiz biçimde gerçek zarara uygun şekilde tespiti maksadıyla işlemiş ve işleyecek dönem yaş başlangıçlarının aylarına da dikkat edilerek doğru ve eksiksiz biçimde alınması gerekir. Bu yönüyle de sigortanın istinaf başvurusunun kabulü ile kazanılmış haklar gözetilerek önceki rapor tarihindeki verilere göre açıklanan şekilde gerektiğinde bilirkişiden ek rapor temini ile tahkikatın sonlandırılması gerekir.
3-HMK 353/1-a,6 maddesine göre, Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması durumunda, bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir. (Değişik 28.07.2020T.7251 Sy.Kanun-35.madde)
4-Davalının istinaf başvurularının kabulüne, kararın kaldırılarak izah edilen biçimde tahkikat yapılması ile oluşacak sonuca göre gereken kararın verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine hükmedilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İstinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE; HMK’nın 353/1-a,6 madde ve bendi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine; peşin ödenen istinaf ilam harcının istem halinde ilgilisine iadesine; başvuru giderlerinin ilk derece mahkemesince nihai kararda gözetilmesine, İcranın geri bırakılması için Denizli 4. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yatırdığı teminatın, İİK’nın 36.maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ve kaldırma gerekçesine göre, taktiren müstenif davalıya İADESİNE, dair, 24/02/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 353/1-a madde ve bendi uyarınca kesin olarak karar verildi.

….