Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/407 E. 2023/756 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/10/2020
DAVANIN KONUSU: Trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 11/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 11/05/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacı vekili ve davalı … vekili ve davalı … Şirketi vekili taraından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili ;04 Nisan 2017 gününde müvekkili idaresindeki … plaka sayılı araç ile, davalı firmaya ait,davalı … Şirketince trafik sigortası yapılan ve davalı … yönetimindeki … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde davacının yaralandığı ve 99 gür süreyle çalışamadığını, kazada davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu açıklayarak çalışma gücü kaybı sebebiyle 1.000,00 TL, kazanç kaybından ötürü 2.059,00 TL, tedavi masrafları olarak 2.636,00 TL maddi tazminatın kaza gününden işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müteselsilen, 50.000,00 TL manevi tazminatın ise kaza gününden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi haricindeki davalılardan tahsilini talep etiği, yargılama sürerken davacı vekili 02.03.2020 günlü dilekçesi ile,maddi tazminat taleplerinin davalı sigorta şirketince karşılandığı için maddi tazminattan feragat ettiklerini, davaya manevi tazminat yönüyle devam edilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı sigorta şirketi: … plakalı aracın kişi başı 3.330,00 TL limit ile ve sürücünün kusuru oranında sorumlu olmak kaydıyla sigortalandığını, davacıya yapılan ödemeyle sorumluluğunu müvekkilinin yerine getirdiğini, fazlaya ilişkin bir alacak tespit edilmesi halinde bu ödemenin gözetilmesi gerektiğini, kazanç kaybından müvekkilinin sorumlu olmadığını, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … : Kusur oranlarının tespiti için ceza yargılamasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme; trafikçi bilirkişiden temin edilen raporda, kavşaklarda geçiş önceliğine uymayan davalı sürücü …ın asli %80, hızlı ve tedbirsiz seyreden davacının ise tali %20 nispetlerinde kusurlu oldukları, ATK ilgili İhtisas Dairesinin raporuna göre davalının %11 daimi iş göremezliği bulunduğu ve kazadan itibaren 4 ay sonra iyileşebileceğinin ve normal yaşamına dönebileceğinin tespit edildiği, sigortadan ödeme alınması üzerine davacı vekilinin maddi tazminat davasından feragat ettiği, vekaletnamesinde davadan feragate yetkisi olmakla bu yönde karar verilmesi gerektiği düşüncesi ile, maddi tazminat talebinin feragat sebebiyle reddine, manevi tazminat isteğinin kısmen kabulü ile,25.000,00 TL’nin04.04.2017 kaza gününden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi haricindeki davalılardan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine hükmetmiştir.
Süresinde sunulan istinaf dilekçelerinde;
Davacı vekili ; hal ve şartlara, dosyadaki delillere ve vekil edenin maluliyet oranına ve yaşadığı üzüntülere göre taktir edilen manevi tazminatın az olduğunu, makul olan taleplerinin tümden kabul edilmesi gerektiğini,
Davalı … vekili ; hal ve şartlara, davacının duyu organlarında sürekli zayıflama ve kayıp olmadığı halde manevi tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını, aksinin düşünülmesi halinde ise belirlenen miktarın fazla olduğunu, maddi tazminat isteğinin feragat sebebiyle reddine karar verildiği halde kendisini vekille temsil ettiren müvekkili yararına avukatlık ücreti taktir edilmemesinin doğru olmadığını,
Davalı … şirketi vekili ;poliçe hükümleri uyarınca manevi tazminattan davalı sigorta şirketi sorumlu iken ,taktir edilen manevi tazminattan mesul tutulmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, maddi tazminat isteğinin feragat sebebiyle reddine karar verildiği halde kendisini vekille temsil ettiren müvekkili yararına avukatlık ücreti taktir edilmemesinin doğru olmadığını,
İleri sürdükleri ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep istemişlerdir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, davacının yaşına, maluliyet derecesine, kaza tarihine ve yanların kusur durumuna göre davacı lehine takdir edilen manevi tazminatın hakça oluşuna, davacının sigorta şirketinden ödeme alması üzerine davadan feragat etmesi, hakkın özünden feragat olmaması sebebiyle mahkemece davalı taraf yararına vekalet ücreti taktir edilmemesinin usul ve yasaya uygun olmasına, davacı vekilinin dava dilekçesinde … numaralı ZMSS poliçesi sebebiyle davalı sigortadan –öteki davalılarla birlikte- maddi tazminat talep etmesinden dolayı aynı zamanda İMSS sigortacısı olduğu beyan edilen davalı sigorta şirketi aleyhine bu poliçe sebebiyle manevi tazminata hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmemesine, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davacı vekili, davalı … vekili ve davalı … Şirketi vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekili, davalı … vekili ve davalı … Şirketi vekili istinaf başvurularının ESASTAN REDDİNE,492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 426,94 TL peşin harcın mahsubu ile davacı tarafından fazla yatırılan 247,04 TL’nin talebi halinde kendisine iadesine, 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.707,75 TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırdıkları 853,80 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 853,95 TL istinaf karar harcının davalılar … ve … Şirketinden müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, müstenif davacı ve davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 11/05/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.