Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/383 E. 2023/225 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/09/2020
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 22/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 22/02/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davalı …. tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacılar vekili; … in 05/09/2014 tarihinde davalı …. ın sevkindeki aracın süratli bir şekilde çarpması nedeniyle trafik kazası meydana geldiğini, Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldığını, vekil edenlerin maddi durumları nedeniyle ayrı bir bakıcı tutamadıklarını eşi … nın küçük cocuğunu komşulara bırakarak hamile bir durumda eşine rafakat etmek zorunda kaldığnı beyanla … için 3.000,00 TL maddi ve 35.000,00 TL manevi, …. için 7,000 TL manevi olmak üzere toplam 45.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … sigorta A.Ş vekili; …. plaka sayılı araç müvekkil şirkete 22/04/2014-2015 tarihleri raasında zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı olduğunu poliçeden dolayı sorumluluğunun 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, kusur oranı için tespiti için trafik ihtisas dairesinden rapor alınmasını gerektiğini, davacının maluliyet oranının belirlenmesi için adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesinden rapor alınmasının gerektiğini, tedavi giderlerine ilişkin talebin sosyal güvenlik kurumuna ihbarı gerektiğini, poliçe teminatına dahil olmayan tedavi evrakları giderlerinin taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen, cevap dilekçesi ibraz etmemişlerdir.
Mahkeme, davacı … ‘ in trafik kazası sonucunda yaralandığı, tedavi gördüğü, ,9 ay geçici iş göremezlik süresinin bulunduğu, E cetveline göre %49 oranına göre malül olduğu, bu süreçte manevi yönden davacının etkilendiği anlaşıldığından davacının duyduğu acı, elem ve ızdırabı telafi etmek ve manevi çöküntüyü gidermek amacıyla, davacının yaralanmasının ağırlığı, tedavi süresi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, tarafların kusur oranı , TMK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacının manevi tazminat davasının kabulüne karar verilerek, davacı için 35.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … dan alınarak davacıya verilmesine , davacı .. nın açmış olduğu manevi tazminat davasının yapılan yargılamasında ise TBK 56. maddede “ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir” hükmünün yer aldığı, somut olayda ise davacı ….’ in E cetveline göre %49 oranında sürekli maluliyetinin olduğu, 9 ay geçici iş göremezlik süresinin bulunduğu, mevcut yaralanmanın ağır bedensel zarar olarak nitelendirileceği davacı … ‘ nın ….’ in eşi olduğu ve bu süreçte manevi yönden etkilendiğinin sabit olduğu anlaşılmakla tarafların sosyal ekonomik durumu, ….’ in ağır bedensel zarara uğraması, tarafların kusur oranı dikkate alınarak davacının manevi tazminat davasının 7.000,00 TL üzerinden kabulüne, davacı …. ‘ in davalılara karşı açmış olduğu maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar vermiştir.
Davalı …. vekili istinafında; kazada davacı …. ’in %75 nispetinde asli kusurlu olmasına rağmen, talebin tamamının hüküm altına alınmasının doğru olmadığını, kaldı ki vekil edeni …. un hiçbir kusuru olmadığı için hakkındaki davanın reddi icap ettiğini, mahkemenin maluliyet hususunda en son tanzim edilen ATK 2.Üst Kurulunun …. günlü raporunun çelişkileri giderici olduğundan bahisle hükme esas alınmış ise de, nasıl ve hangi yönüyle çelişkiyi giderici olduğunun açıklanmadığını, müvekkilinin sürücü …. ’u seçerken gerekli özeni gösterdiğini, mahkemenin TBK’nın 66.maddezsinde düzenlenen “adam çalıştıranın sorumluluğu” hususunu da hiç irdelemeden karar verdiğini, vekil edeninin bir kusurunun olmaması sebebiyle, bu kadar fazla bir külfet altına sokulmasının hiçbir vicdan ve hakkaniyet ile bağdaşır yanı olmadığını ileri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, davacıların tazminat isteklerini davalının tam kusuruna göre talep etmemiş olmalarına, yine müstenif davalı … un 2918 Sayılı KTK’nın 3 ve 85.maddeleri uyarınca vasıtanın işletilmesi sırasında başkalarına yada eşyalara verilen zarardan sorumlu tutulmasına, somut olayda anılan Yasa’nın 86.maddesindeki sorumluluğun azalacağı yada tamamen ortadan kalkmış olacağının ispat edilememesine, maluliyet hususunda mahkemece çelişkiyi izale etmek amacıyla en son ATK 2.Üst Kurulu’nun …. günlü raporunun hesaplamaya esas tutulmasında bir usulsüzlük görülmemesine, davalıların 2918 Sayılı Yasa’ya göre sorumluluklarının bulunduğunun ileri sürüldüğü, 6098 Sayılı TBK’nın 66 ve takip eden maddeleri uyarınca “adam çalıştıranın sorumluluğu” dayanılmamış olmasına göre bu müessese yönüyle inceleme yapılmamış olmasında bir usulsüzlük görülmemesine, yine olay tarihine, kusur nispetlerine, paranın satınalma gücüne, davacı …’in şiddetli çarpma ile vücudunda çokça kırık oluşuna ve maluliyet oranına göre kendisi ve eşi yararına takdir edilen tazminat tutarlarının hakça oluşuna, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davalı …içın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı …. vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.390,85 TL karar harcından peşin olarak yatırılan 597,80 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.793,05‬ TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, davalı tarafından yapılan başvuru giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 22/02/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi