Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/360 E. 2023/498 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/10/2020
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik kazasından Kaynaklı )
KARAR TARİHİ : 10/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/04/2023

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; 23/07/2017 gününde müvekkilinin yolculuk yaptığı … plakalı araç ile davalı şirkete SMSS poliçesi ile sigortalı , dava dışı … ’ın sevk ve idaresindeki … Plakalı vasıtanın çarpması sonucu davacının yaralandığını, müvekkilinin yaralı olarak kazayı atlattığını fakat müvekkilinin omuzdan ve sağ kolundan yaralanarak vücut fonksiyon kaybı sonucu iş göremez raporu ile çalışma gücünü kaybettiği tespit edildiğini, müşterek ve müteselsil sorumluluk kapsamında tazminat taleplerinin davalı şirektten talep ettiklerini, müvekkilinin yolcu konumuda oldğundan kusurun yolcuyu bağlamadığını tüm bu nedenlerle tüm dava ve talep hakları sakla kalarak müvekkil davacı için şimdilik 500,00 TL daimi iş göremezlik tazminatının kaza gününden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan talep etmiştir.
Davalı vekili; dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddi gerektiğini, başvuru şartının yerine getirilmiş kabul edilebilmesi için gerekli belgelerin tamamının sigorta şirketine ibraz edilmesi ve kanunda öngörülen süre dolmasına rağmen ödeme yapılmamış olması gerektiğini, davacı tarafın sigorta şirketine başxvuru yapmakla birlikte gerekli belgelerin tamamını sunarak ödeme süresinin dolmasını beklemeden dava ikame ettiğinden dava şartını yerine getirilmediğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun olmadığını tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; temin edilen kusur raporuna göre sürücü … ’ün %75 nispetinde kusurlu olduğu, davalıya sigortalı araç sürücüsünün ise tali %25 oranında kusuru olduğu,PÜ adli tıp ana bilim dalınca düzenlenen raporda davacının %7 daimi iş göremezliği bulunduğu, buna göre hesaplanan zararın 12.696,54 TL olduğunu açıklayarak davanın kabulü ile,12.696,54 TL daimi iş göremezlik tazminatının dava gününden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline hükmetmiştir.
Müddeti içerisinde sunulan istinaf dilekçelerinde;
Davacı vekili; müvekkilinin vasıtada yolcu konumunda olduğunu, kusuru bulunmadığı, için aktüerya bilirkişi tarafından kusur indirim yapılmaksızın hesap edilen tazminatın tümüne karar verilmesi yerine, yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığını, kabulü göre de aktüerya bilirkişisinden yeniden temin edilen rapora göre karşı araç kusuruna denk tazminat meblağı 15.203,74 TL olduğu halde daha azına karar verilmesinin usulsüz olduğunu,
Davalı vekili; genel şartlarda belirlenen belgeler tamamlanmadan eksik evrak ile usulsüz başvuru yapıldığını, bu sebeple davanın usulden reddi yerine işin esasının incelenmesinin doğru olmadığını, kendilerinin medikal firmadan Erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre tanzim edilen raporda maluliyet oranının %2 olduğunu, mahkemece PAÜ Adli Tıp ana bilim dalından alınan raporda ise %7 olup raporlar arasında çelişki olduğu için, ATK 3. İhtisas Kurulundan çelişkiyi giderecek rapor temin edilmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu , yine Erişkinler için engellik değerlendirilmesi hakkında yönetmelik hükümlerine göre rapor aldırılmadığını, müvekkili sigorta şirketinin ancak sigortalı araç sürücüsünün kusurlu oranında sorumluluğu bulunduğunu, yerel mahkemece davacının emniyet kemeri takmaması sebebiyle müterafik kusur indirimi yapılmadan hüküm tesis edilmesinin yerinde olmadığını, yerel mahkemece dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin haksız olduğunu,
İleri sürerek kararın kaldırılması ile talepleri doğrultusunda hüküm kurulmasını istemişledir.
Dava, trafik kazası nedeniyle daimi iş göremezlik tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1- Davacı vekilince HMK 107’inci maddesi uyarınca belirsiz alacak davası açıldığı, sembolik olarak 500,00 TL dava değeri gösterildiği ve buna ilişkin 35,90 TL peşin harç yatırıldığı başkaca bir harç yatırılmadığı, ıslah yada belirli hale getirme dilekçesi sunulmadığı halde mahkemece davacı yararına 12.696,54 TL sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bilindiği gibi 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre yeterli peşin harç yatırılmadan talep edilen meblağ hüküm altına alınamaz, kaldı ki burada davacının bedel artırımı yara bir iteği de bulunmamaktadır. Yine HMK’nın 107’inci maddesi uyarınca tahkikat sonucuna göre alacağın miktarı ya da değeri tam olarak belirlendiği durumda davacıya talebini belirli hale getirmesi için 2 haftalık kesin süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu sebeplerle tarafların istinaf başvurusunun değişik gerekçe ile kabulü icap eder.
2-Yine 6098 sayılı TBK’nın 61. maddesine göre birden çok kişi birlikte zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden ötürü sorumlu oldukları takdirde haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır. Aynı yasanın 163’üncü maddesinde de alacaklının borcun tamamını veya bir kısmını dilerse borçluların hepsinden dilerse yalnızca birisinden isteyebileceği, borçluların sorumluluğunun borcun tamamı ödeninceye kadar devam edeceği düzenlenmiştir. Somut dosyada davacı, davalıdan sigortaladığı aracın sürücüsünün kusuruna denk tazminat istemediği oluşan zararı talep ettiği, müteselsil sorumluluktan da vazgeçmediğine göre kusura göre tazminat belirlenip hüküm altına alınması doğru olmamıştır. Bu yönüyle de istinaf başvurusunun kabulü gerekir.
3-HMK 353/1-a,4 maddesine göre, diğer dava şartlarına aykırılık bulunması durumunda, bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir.
4-Buna göre, değişik gerekçeyle tarafların istinaf başvurularının kabulüne, kararın kaldırılmasına, yukarıda izah edilen biçimde tahkikat ifası ile hasıl olacak neticeye göre gereken kararın verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
İstinaf başvurularının ESASTAN KABULÜNE; HMK’nın 353/1-a,4 madde ve bendi uyarınca kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine; peşin ödediği istinaf ilam harcının istemeleri halinde ilgililerine iadesine; istinaf masraflarının nihai kararda mahkemesince gözetilmesine, İcranın geri bırakılması için Denizli 4. İcra Dairesinin … sayılı dosyasına yatırdığı teminatın, İİK’nın 36.maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ve kaldırma gerekçesine göre, taktiren müstenif davalı … Sigorta şirketine iadesine,
Dair 10/04/2023 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 353/1-a madde ve bendi uyarınca kesin olarak karar verildi.