Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/3048 E. 2022/439 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/10/2021
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 25/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/03/2022

Davacı vekili; davacının davalı şirketin işleteni olduğu servis aracı ile işine giderken gerçekleşen kazada yaralanarak %92 oranında malul kaldığını, Denizli ATM’de aracın kayıt maliki olan …aleyhine açtığı davada aracın davalı şirket tarafından kiralandığı, sürücüsünün de davalının işçisi olduğunun anlaşıldığını, bu nedenle davalının hem araç işleteni hem de istihdam eden olarak sorumlu olduğunu, ayrıca adam çalıştıranın sorumluluğu gereğince de kusursuz sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı olarak toplam 1.071,960,14 TL maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; öncelikle davanın usulden reddi ile davaya bakmaya görevli mahkeme olan Denizli Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden dava şartı yokluğundan işbu davanın reddini talep ettiklerini, zamanaşımı ve derdestlik itirazlarının bulunduğunu, müvekkil şirketin davaya konu kaza sebebiyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, esas yönüyle de davayı kabul etmediklerini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; dava dilekçesinin mahkemenin görevsizliği nedeniyle usulden reddine, HMK. 20 madde gereği süresi içerisinde kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde ve taraflardan birinin kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dava dosyasının görevli Denizli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde mahkemece davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına karar verildiği görülmüştür.
Davalı vekili süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece dava usulden reddedilmesine rağmen, HMK 331/2 maddesin göre yargılama ve harç ve giderleri konusunda görevli mahkemece değerlendirme yapılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca birleştirme, derdestlik ve Denizli 3. AHM’nin …. Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması yönündeki itirazlarının değerlendirilmediğini ileri sürerek kararı istinaf ettiği görülmüştür.
Dava, trafik kazası nedeniyle açılan maddi – manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesine göre; “Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın
açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.”
Aynı Yasa’nın 229. maddesinde “Kötüniyetli davalı veya hiçbir hakkı olmadığı hâlde dava açan taraf, yargılama giderlerinden başka, diğer tarafın vekiliyle aralarında kararlaştırılan vekâlet ücretinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebilir. Vekâlet ücretinin miktarı hakkında uyuşmazlık çıkması veya mahkemece miktarının fahiş bulunması hâlinde, bu miktar doğrudan mahkemece takdir olunur.
Kötüniyet sahibi davalı veya hiçbir hakkı olmadığı hâlde dava açan taraf, bundan başka beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezası ile mahkûm edilebilir. Bu hâllere vekil sebebiyet vermiş ise disiplin para cezası vekil hakkında uygulanır.”
351. maddesinde ise; “İstinaf başvurusunun kötüniyetle yapıldığı anlaşılırsa, bölge adliye
mahkemesince, 329 uncu madde hükümleri uygulanır.”
Hükümlerine yer verilmiştir.
Davalı tarafça cevap dilekçesinde yargılamayı yapmakla asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu ileri sürülmüş, mahkemece bu görüş benimsenerek görevsizlik kararı verilmiştir. Mahkemece verilen karar yerinde olmakla beraber, davalının bu yöne ilişen istinafı da yoktur. Davalı taraf, mahkemece yargılama giderlerinin hüküm altına alınmaması ve derdestlik, bekletici mesele ve birleştirme taleplerinin değerlendirilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmektedir. Oysa HMK’nın 331. maddesi hükmü çok açıktır ve mahkemece de yasa hükmüne uygun karar verilmiştir. Yine görevsiz mahkemeden derdestlik, birleştirme ve bekletici mesele yapılma talepleri ile ilgili karar vermesi de beklenemez. Çünkü görev meselesi mahkemenin değerlendireceği ilk asli mesele olmakla, görevsiz mahkemenin diğer hususlarda değerlendirme yetkisi de yoktur. Bu itibarla Dairemizce yapılan değerlendirmede, istinaf konusu edilen hususlarda mahkeme kararında bir usulsüzlük bulunmadığı davalı tarafça da açıkça bilinmesine rağmen hükmün kötü niyetle istinaf edildiği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen nedenler ışığında davalı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı hakkında HMK 351 maddesi atfıyla 329. maddesi uyarınca 5.000 TL disiplin cezası uygulanmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı taraf vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı hakkında 6100 Sayılı HMK’nın 351 maddesi atfıyla 329. maddesi uyarınca 5.000 TL disiplin cezası uygulanmasına,
3-Davalı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 59,30 TL istinaf karar harcının Hazineye gelir kaydına,
4-Artan gider avansı var ise yatırana iadesine, yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Miktar itibari ile kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 25/03/2022 tarihinde 6100 Sayılı HMK’nun 361/1 ve 362/1-a maddeleri uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.