Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2996 E. 2023/616 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/04/2021
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 18/04/2023
YAZIM TARİHİ : 18/04/2023

16/03/2016 günü saat 19.25 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile seyir halinde iken kaza mahalli olan kavşağa giriş yaptığı esnada aracının ön tarafı ile karşı yönden gelip sola dönüş yapmak isteyen davalı sürücü … yönetimindeki … plakalı otomobilin sağ yan arka kısımlarına çarpmasıyla dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir. Trafik bilirkişisinden temin edilen 19/05/2019 tarihli kusur raporuna göre kazanın oluşumunda davalı …’nin %87,5, müteveffa …’ın ise %12,5 oranında kusurlu oldukları bildirilmiş; bu kusur durumu üzerinden, tazminat miktarına ilişkin alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında, davalı … şirketinin poliçe limitinin 310.000,00 TL olduğu, sigorta şirketi tarafından müteveffanın eşi ve çocuğuna ödenen 220.000,00 TL’nin mahsubuyla kalan 90.000,00 TL limit üzerinden yapılan garameten hesaplama sonucu davacı …’un 46.392,15 TL, davacı …’ın 43.607,85 TL destek zararı olduğu hesaplanmıştır.
Davacılar vekili; kaza nedeniyle davacıların çocukları …’in hayatını kaybettiğini, müteveffanın mühendislik firmasında çalıştığını ve ailesine destek verdiğini, eşi ve çocuğunun açtığı tazminat davasında maddi istem yönünden tarafların sulh olduğunu ileri sürerek artırılmış haliyle davacı … için 46.392,15 TL, davacı … için 43.607,85 TL olmak üzere toplam 90.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihinden işleyecek ticari faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili; yetki itirazıyla, davacı tarafa ödeme yapıldığını ve müvekkili şirketin ibra edildiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, olay yerinin Denizli olması sebebiyle mahkemenin yetkili olduğu, kaza nedeniyle davacıların müteveffanın desteğinden mahrum kaldıkları gerekçesiyle davanın kabulüne, kazaya karışan araç hususi olduğundan hüküm altına alınan tazminatlara kaza tarihinden yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Davalı … şirketi vekili istinafında;
1-Müvekkili ile davacıların sulh olduklarını, zira ibranameye …’in mirasçıları vekilinin imza attığını, sulh görüşmelerine sunulan vekaletnamede desteğin anne ve babası olan işbu dosya davacılarının da yer aldığını, üstelik müvekkili tarafından aldırılan aktüer raporunda eş ve çocuğun tazminatı 128.000,00 TL olarak hesaplanmış iken, mirasçılara 220.000,00 TL olarak yapılan bu ödemenin davacıları da kapsadığını,
2-Kabul anlamına gelmemek kaydıyla bakiye poliçe limitinin 70.000,00 TL olduğunu, ancak bunu aşacak şekilde karar verildiğini,
3-Hükme esas alınan raporda dava dışı çocuğun destek süresinin 25 yaş yerine 18 yaş alınarak davacı anne ve babaya erken aktarılmaya başlanması ve destek ile eşinin yaşları nazara alındığında kazadan sonra ikinci çocuğun doğacağının farzedilmemesinin hatalı olduğunu,
4-Motosiklet sürücüsü desteğin kafa travması sonucu ölmüş olduğundan, tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini,
ileri sürerek kararın kaldırılması ile davanın reddini istemiştir.
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
İşbu dava dosyasında davacılar kazada vefat eden … ’in anne ve babasıdır. Daha önce desteğin eşi, çocuğu, anne ve babası tarafından Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında yine aynı davalılara karşı açılan davada, eş ve çocuk için destekten yoksun kalma tazminatı, tüm davacılar için manevi tazminat talep edilmiş, davacıların yargılama sırasında ödeme nedeniyle sulh olmaları sonrası davacı eş ve çocuğun maddi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, karar istinaf incelemesinden de geçmek suretiyle kesinleşmiştir. O dosyaya sunulan 16/10/2017 tarihli ibranamede “anılan kaza sebebiyle poliçeden, olaydan ve Denizli ATM’nin … Esas sayılı dosyasından dolayı … Sigortadan hiçbir hak ve alacaklarının kalmadığı” ifade edilmiş olup, ibranamenin eş ve çocuk yönünden alındığı açıkça bellidir. İbranameye vekil … mirasçıları vekili olarak imza atmış olup, desteğin mirasçıları ve o dosyada maddi tazminat isteyenler eş ve çocuk olduğu için bu hususta da ileri sürüldüğü gibi bir çelişki veya tereddüt bulunmamaktadır. Ayrıca kaza tarihinde davalı … şirketinin sorumlu olduğu poliçe limiti 310.000TL, dava dışı eş ve çocuğa yapılan ödeme 220.000TL, bakiye limit ise 90.000TL olup, mahkemece de doğru bakiye limite göre hüküm tesis edilmiştir. Davalı vekilinin ibraname ve poliçe limitine yönelen itirazları haksızdır, reddi gerekir.
Hesap raporuyla ilgili olarak; her ne kadar davalı vekili çocuğun destekten çıkma tarihi ve ikinci çocuğun doğumuyla ilgili itirazlarını ileri sürse de, bilirkişi tarafından davacı anne ve babaya toplamda 194.137,72 TL hesaplanmış, 29/12/2020 tarihli ek raporda bu tazminat garameten anne için 46.392,15TL, baba için 43.607,85TL olarak belirlenmiş olup, anılan hususlardaki oluşacak hesap farkı cüzi olup sonuca etkisi yoktur. Son olarak destek kafatası yaygın kırıkları ve beyin kanaması nedeniyle vefat ettiğinden, olayda müterafik kusurlu olması nedeniyle tazminattan %20 oranında indirim yapılması gerekmekteyse de; bu indirimin de yapılması halinde tazminatın garameten paylaştırılan miktarların altına düşmeyeceği anlaşılmakla, sonuca etkili olmayan bu itirazın da reddi gerekmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davalı … şirketi vekilinin başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davalı … şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Davalı … şirketinin peşin yatırdığı (1.144,19 + 384,25 + 9,00) 1.537,44 TL istinaf karar harcının mahsubuna, bakiye 4.610,46 TL’nin anılan davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Yapılan istinaf başvuru giderlerinin müstenif davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kullanılmayan avansın iadesi, kararın kesinleştirilmesi vs. gibi işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme ve müzakere sonucunda 18/04/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca oy birliği ile kesin olarak karar verildi.