Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2982 E. 2021/2265 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2021
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 30/12/2021

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; 29/12/2016 tarihinde davalılardan …’in maliki ve sürücüsü olduğu, diğer davalıya trafik sigortalı olan … plakalı aracın yolun karşısına geçmeye çalışan müvekkiline kusuruyla çarparak yaralanmasına neden olduğunu, müvekkilinin %10 iş göremez raporu aldığını, sigorta şirketine başvurmasına karşılık kendisine olumlu/olumsuz bir cevap verilmediğini, kaza sebebiyle müvekkilinin vücudunun üst bölgesinde, başında ve dizlerinde yaralanmalar olduğunu açıklayarak, belirsiz alacak biçiminde şimdilik tedavi sürecinde çalışamamadan kaynaklı 1.000,00 TL, iş görememezlik sebebiyle 4.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili; davacı tarafından sigorta kuruluşuna eksik belgeler sunulmaksızın, doğrudan dava yoluna gidilmesi yazılı başvuru şartının hiç yapılmamış olması anlamına geleceğinden, davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, yargılama harçlarının mahkeme veznesine yatırılması zorunluluğuna rağmen yatırılmadığını, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddini maddi tazminat isteminden müvekkil şirketin sorumlu olmadığını, kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, kaza tespit tutanağının bilirkişi raporu niteliğinde olmadığından dolayı hükme esas alınamayacağını, sosyal sigortalar sağlık işlemleri tüzüğü hükümlerinin esas alındığı daimi maluliyete ilişkin bir rapor gerektiğini, davanın esastan reddini talep etmiştir.
Mahkeme, iş göremezliğe ilişkin rapor alındıktan sonra, 5. celsenin ve 4 ve 5 numaralı ara kararları ile, işgöremezliğe ilişkin hesap raporu alınması için delil avansı yatırılması istendiği, yatırılmadığı gerekçesi ile bu husus davalı yan için kazanılmış hak oluşturduğundan, bu delilden vazgeçilmiş olduğu, iş göremezlik zararı iddiası ispat edilemediği için davanın reddine karar vermiştir.
Davacı vekili istinafında; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 5. celsenin 4. ara kararında 500,00 TL bilirkişi delil avansı yatırılması yönünde hüküm kurulduğu sırada dosyada bakiye 521,10 TL kullanılmamış avans olduğunu, Anayasa Mahkemesi iptal kararı üzerine mahkemenin delil avansı için taraflarına yeniden süre vermesi gerektiğini, süre verildiği sırada zaten yeterli avansında olduğunu, bu sebeple davanın reddinin yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu, mahkemenin kararının kaldırılarak tüm davalılar aleyhine yeniden hüküm kurulmasını talep etmiştir.
Dava, hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-6100 sayılı HMK’nun 266 ve izleyen maddelerinde bilirkişi delili düzenlenmiştir. Burada mahkemenin çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgi gerektiren hallerde taraflardan birinin istemi üzerine ya da kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşü alınabileceği düzenlenmiştir. Dolayısıyla mahkeme hakimce yapılabilecek işlemler ve hesaplamalar için bilirkişi mütalaası temini zorunlu değildir.
2-Temin edilen maluliyet raporlarından trafik kazasında yolun karşısına geçmeye çalışırken yaralanan davacının kalıcı sakatlığının bulunmadığı sadece üç ay süre ile geçici iş göremezliğe uğradığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili de istinaf başvurusunda salt hesap raporu için kendilerine usulsüz biçimde kesin süre verilmesini itiraz olarak ileri sürmüş, maluliyet raporuna karşı herhangi bir itirazı olmamıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde şimdilik 4.000,00 TL kalıcı işgöremezlik ve 1.000,00 TL geçici işgöremezlik tazminatı istediği anlaşılmaktadır. İş İş göremezlik raporuna göre davacının 29/02/2016 – 29/05/2016 tarihleri arasında geçici işgöremez olduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından davacının asgari kazancın üstünde bir iş yaptığı ve geliri olduğunu ispatlanıp orta yere kurulamadığına göre, SGK kayıtlarında asgari ücret kazancı bulunduğundan mahkemece resen net asgari ücret üzerinden 3 aylık muvakkat işgöremezlik hesabı yapılması mümkündür. Bu işlem için ayrıca ve özellikle bilirkişi tetkikatına gerek yoktur. Bu cihetten davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekir.
3-HMK 353/1-a,6 maddesine göre, Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması durumunda, bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir. (Değişik 28.07.2020T.7251 Sy.Kanun-35.madde)
4-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılarak izah edilen biçimde hesaplama yapılması, sonucuna göre davacı tarafa davasını arttırma (ıslah etme) olanağı tanınması ve hasıl olacak sonuca göre gereken kararın verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
İstinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE; HMK’nın 353/1-a,6 madde ve bendi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine; sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin ödediği istinaf ilam harcının istemesi halinde davacıya iadesine; başvuru masraflarının mahkemece nihai karar sırasında gözetilmesine, 30/12/2021 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 353/1-a madde ve bendi uyarınca KESİN olarak karar verildi.

….