Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2958 E. 2021/2311 K. 31.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2020
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle)
KARAR TARİHİ: 31/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 05/01/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; … plakalı araçta yolcu iken direksiyon hakimiyetinin yitirilmesi sonucu meydana gelen tek taraflı kazada ağır yaralandığı, kaza sonrası aracın sigortacısına başvurulduğu, ancak ödeme yapılmadığını, ikinci kez başvuru yapıldığı,%16 özürlü kabul edildiği halde yine ödeme yapılmadığını, müvekkilinin son rapor ile tespit edildiği üzere %86 özürlü olduğunu açıklayarak geçici ve kalıcı iş göremezlik olarak şimdilik 50.000,00 TL nin faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, 05.10.2020 günlü ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik istemini 6.468,86 TL’yi, kalıcı iş göremezlik talebini ise 81.529,12 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; poliçe limitinin 225.000,00 TL olduğunu, geçici iş göremezlik zararının tedavi gideri kapsamında olmakla müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, kusuru ve zararı davacının ispat etmesi gerektiğini, SGK tarafından yapılan ödemelerin mahsubunun gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
SGK’nın cevabında davacıya yalnız yaşlılık aylığı ödemesi yapıldığı görülmektedir.
Mahkeme, davanın kabulüne, 14/10/2013 tarihinden geçerli yasal faizi ile birlikte geçici iş göremezlik zararının 6.468,85 TL sürekli iş göremezlik zararının ise 81.529,12 TL olduğu kabul edilerek toplam 87.997,97 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir.
Davacı vekili istinafında; karaciğer rahatsızlığının kazadan dolayı olduğunu, ancak bunun dikkate alınmadığını, özürlülük oranının %86 olması gerektiği, kaza tarihi 15.01.2012 den dava tarihi olan 14.10.2013 tarihine kadar yaklaşık 20 ay yoğun bakım ve tedaviler açısından %100 , davadan sonra %86 özürlü kabul edilmesi gerektiğini, hükme dayanak kılınan iş göremezlik raporlarının eksik-yetersiz olduğu iddiasıyla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle sigorta şirketine karşı yöneltilen iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu takdirine, mahkemece hesaplamaya esas tutulan maluliyet raporunun kaza tarihindeki mevzuata uygun biçimde belirlenmiş olmasına, kaza sonrası tedavi sürecinde gelişen hepatit B hastalığı ve sonucunda karaciğer fonksiyon kaybının kaza ile illiyetli olmadığının en son temin edilen dosyadaki delillere ve usule uygun bulunan Adli Tıp 2.Üst Kurulunca ortaya konulmuş olmasına, davacı tarafın aksine biçimde karaciğer ile ilgili arızasının kaza sonucunda meydana geldiğini ispat edememesine, her ne kadar faiz başlangıcı hatalı belirlenmiş olsa da davacı vekilinin hükmü bu noktadan istinaf etmemesine ve Dairemizce de HMK’nun 355.maddesi uyarınca resen gözetilecek sebepler dışında istinaf nedenlerine bağlı inceleme yapılabilmesine,, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi kapsamında yapılan inceleme neticesinde istinaf talebinin yerinde olmadığının anlaşılmasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
Davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE; davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcı yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına, başvuru giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansların ilgililerine iadesine; avans iadesi, tebligat, kesinleştirme ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 31/12/2021 tarihinde 6100 Sayılı HMK’nun 361/1 ve 362/1-a maddeleri uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta süre içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.