Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2916 E. 2021/2219 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 29/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 04/04/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; 14/06/2021 günü saat 16:25 sıralarında davalı …’nın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı … marka araç ile … Caddesi üzerinden tünel istikametine doğru seyir halindeyken … istikametine doğru karşıdan karşıya yaya olarak geçmeye çalışan müvekkili …’e çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazada müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını, her ne kadar kaza tespit tutanağında tüm kusur müvekkiline verilmişse de; aslında kazanın davalının tam ve asli kusurlu davranışıyla gerçekleştiğini ileri sürerek açtığı maddi ve manevi tazminat davasında, müvekkilinin dava neticesinde telafisi mümkün olmayacak zarara uğramaması ve davalının mal kaçırmalarını önlemek amacı ile, davalı adına kayıtlı araçlar ile kayıtlı taşınmazların üzerine tensiple birlikte teminatsız olarak 3. şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulmasına kararı verilmesi talep etmiştir.
Mahkemece; 27/09/2021 tarihli ara karar ile, tedbir konulması talep edilen … plakalı araç ile davalının taşınmaz malları üzerine tedbir konulması talebinin HMK 389/1 maddesi uyarınca reddine, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden yasal koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin de reddine karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; davada ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz şartlarının oluştuğundan bahisle ara kararın kaldırılması ve taleplerinin kabulüne karar verilmesini istediği görülmüştür.
Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine
ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Bilindiği üzere, uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK’nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. İstem, haksız fiilden kaynaklanan tazminata (para alacağı) yöneliktir. Mahkemenin ihtiyati tedbirin yalnızca uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, ancak eldeki davanın para alacağına ilişkin olduğundan bahisle ihtiyati tedbir talebini reddetmesinde bir isabetsizlik yoktur. Yine davacının ilk adli muayene raporlarına göre basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmış olması ve kaza tespit tutanağında tüm kusurun davacıya verilmiş olması gözetildiğinde yaklaşık ispat koşulları oluşmayan davada ihtiyati haciz talebinin de reddedilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Hal böyle olunca tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince verilen kararın esas ve usul bakımından hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-Davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Davacı tarafça yeterli harç alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına;
3-Yapılan istinaf giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi uyarınca 29/12/2021 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.