Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2882 E. 2022/498 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/10/2019
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 05/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 05/04/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacılar vekili; 17/09/2016 tarihinde meydana gelen kazada davalılardan …’a ait,davalı … şirketince trafik sigortası yapılmış, diğer davalı …’ın kullanmış olduğu … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpıştığı ve … plakalı motorsiklet sürücüsü …’un öldüğünü, söz konusu kazada …’ın asli kusurlu olduğunu ancak kaza tespit tutanağında davacıların desteğine tali kusur yüklendiğini, kazaya ilişkin Antalya 21. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında ceza yargılamasının yapıldığı, davacıların çocuklarının/kardeşinin destek ve himayesinden mahrum kaldıkları, ölüm nedeniyle acı ve elem duydukları gerekçesiyle davacıların her biri için 4.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatını tüm davalılardan, 50.000,00 TL manevi tazminatın ise sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsilini talep etmiş, 05/10/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı baba için talebini 34.600,64 TL’ye, anne için ise 40.681,54 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı … şirketi vekili; dava konusu, sigortalı … adına kayıtlı, sürücü … sevk ve idaresindeki, … plakalı aracı müvekkili şirket nezdinde trafik sigortalı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde iddia edildiği gibi bir kusuru bulunmadığını, kaza tespit tutanağında sigortalıya asli, ölene tali kusur verilmişse de bu tespitin yanlış olduğunu ve kabul etmediklerini, ayrıca dava öncesinde usulüne uygun şekilde başvuruda bulunulmaksızın dava açıldığını, davada sigorta şirketinin temerrüdünden bahsedilemeyeceği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğinden dava masrafları ve ilgili ferilerin istenilmesinin hukuki olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili; kaza tespit tutanağındaki kazanın oluşu ve kusur nispetleri ile ilgili yapılan tespitlerin hem hayatın olağan akışına hemde hukuka aykırı olduğunu, kaza tespit tutanağının profesyonelce değil karşı tarafın vefat etmesi nedeni ile duygusal olarak düzenlendiğini, yargılama esnasında yapılacak keşifte kazanın karşı tarafın davalıya çarpması neticesi gerçekleştiği ve maktülün kaskını takmaması ve bahçe duvarına kafasını çarpması nedeni ile vefatın gerçekleştiğinin ortaya çıkacağını, bu nedenlerle somut olayda hiçbir kusurlarının olmadığını, aksi düşünülse bile davacı vekilinin talep ettiği tazminat miktarlarının fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme, davacı … yönünden taleple bağlı kalınarak 40.681,54 TL. destekten yoksun kalma ve 12.000 TL manevi, davacı … yönünden 34.600,64 TL destekten yoksun kalma ve 12.000 TL manevi tazminata, davacı … yönünden 9.000 TL manevi tazminata hükmetmiş, fazlaya ilişkin talepler reddedilmiştir.
Davacılar vekili istinafında; ölen … , yolun sağ şeridini takip etmekte iken, davalı … sol gerisini kontrol etmeksizin kontrolsüz biçimde sola ve merhumun önüne doğru doğrultu değiştirmiş olup merhumun önünü kapatarak kazanın oluşumuna doğrudan ve tam kusurlu olarak sebep olduğunu, dosya içerisinde yer alan CD görüntülerinden de açıkça görüleceği üzere müvekkilinin kask taktığını, bir an için kask takıp takmadığına dair tam bir kanaat hasıl olmaması halinde ise yerel mahkemece %20 derecesinde yüksek müterafik kusur verilmesinin kabulü mümkün olmayacağını, kardeşlerin birbirlerine destek olacakları izahtan vareste olup kaldı ki desteğin yardımının, yalnız parasal nitelikte bulunmasında zorunluluk dahi olmadığını, yine ölenin hizmet edebilme güç ve kabiliyeti de para ile ifadesi mümkün olan bir mali imkân teşkil edeceğini, takdir edilen manevi tazminat tutarlarının az olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemişitr.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, dosya kapsamından ve Dairemizce Yargıtay’dan celp edilen kaza görüntülerini içeren CD kaydının incelenmesi sonucunda, davacıların desteği, ölenin motorsiklet ile mahal şartlarına göre oldukça hızlı biçimde gelerek kısa süre önce sinyal verip, sola manevraya yeltenen davalı sürücü …’e ait otomobille sol kısımdan çarpıştıkları anlaşılmakla hal ve şartlara göre ölene (kask kusuru dışlanarak) ATK Trafik İhtisas Dairesi’nce tali %25 nispetinde kusur verilmesi ve mahkemece de bunun benimsenmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmamasına, ceza dosyası içeriği, dosyadaki delillere kaza tespit tutanağına göre davacıların desteği kask kullandığının ortaya konulamadığı, otopsi raporu ve ölümün gerçekleşme şekline göre kask kullanmayan desteğin 6098 sayılı TBK’nın 52.maddesi uyarınca müterafik kusurlu görülerek tazminattan yazılı nispette tenzil yapılmasında isabetsizlik olmamasına, dosya münderacatından ölenin kardeşi davacı …’a fiilen destekliği ispatlanamadığından sözü geçen davacının destekten yoksun kalma tazminatı isteğinin reddinin usule uygun olmasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Manevi tazminatların miktarına ilişkin, Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ( Yargıtay 4 HD’nin 08/02/2016 tarih ve 2015/2733-2016/1298 sayılı içtihadı). Buna göre dosyadaki delillere, kazanın oluş şekli ve biçimine, sürücülerin kusurlarının nispetine, kaza tarihine, paranın satınalma gücüne, davacıların müteveffaya yakınlıklarının derecesine göre mahkemece belirlenen manevi tazminat tutarları bir miktar az olmuştur. Davacılar vekilinin bu yönüyle istinaf başvurusunun kabulü iktiza eder.
3-HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
4-Açıklanan tüm bu sebeplerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davacı … yönünden taleple bağlı kalınarak 40.681,54 TL. destekten yoksun kalma ve 35.000,00 TL manevi, davacı … açısından 34.600,64 TL, destekten yoksun kalma ve 35.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … lehine 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KARARINKALDIRILMASINA,
a-Davacı … taleple bağlı kalınarak 40.681,54 TL. destekten yoksun kalma tazminatının 17/09/2016 kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen davalılardan (davalı … şirketinin poliçe limiti ile dava tarihinden işleyecek faizden sorumlu tutulmasına) müteselsilen tahsiline ve 35.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalıdan … ve …’dan 17/09/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline,
b-Davacı … yönünden 34.600,64 TL, destekten yoksun kalma tazminatının 17/09/2016 kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen davalılardan (davalı … şirketinin poliçe limiti ile dava tarihinden işleyecek faizden sorumlu tutulmasına) müteselsilen tahsiline ve 35.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalıdan … ve …’dan 17/09/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline,
c-Davacı … yönünden 15.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılar … ve …’dan 17/09/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline, davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine,
d-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine
Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 5.142,52 TL ilam harcının maddi tazminat için peşin alınan 40,98 TL harç ile ıslah ile alınan 229,80 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 4.871,74 TL.harcın davalılardan (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olarak) müteselsilen alınarak HAZİNE İRAD KAYDINA,
Manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 5.806,35‬ TL harçtan peşin alınan 512,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.294,03‬TL harcın davalılar … ve …’dan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Bu dava nedeniyle maddi tazminat davası yönünden davacı tarafın yapmış olduğu, 200,00 TL davetiye, 174,50 TL müzekkere, 210,00 TL adli tıp gideri, 350,00 TL bilirkişi giderinden ibaret toplam 934,50 TL ile 83,93 TL ilk dava masrafı ve ıslah ile alınan 229,80 TL olmak üzere toplam 1.248,23 TL giderin davalılardan (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olarak) müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Bu dava nedeniyle manevi tazminat davası yönünden davacı tarafın yapmış olduğu, 555,27 TL ilk dava masrafının davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davacı … kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminat yönünden kabul oranınca hesaplanan 4.824,96 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
Davacı … kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminat yönünden kabul oranınca hesaplanan 4.152,07 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminat davası yönünden ret oranında hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılara verilmesine,
Manevi tazminat yönünden AAÜT gereğince davacı … için 5.250,00 TL, davacı … yönünden 5.250,00 TL, davacı … için 5.100,00 TL olmak üzere toplam 15.600,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve …’dan alınarak adı geçen davacılara verilmesine,
Davalılar … ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.250,00 T TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a)İstinaf başvurusunda bulunan davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın istek halinde davacılara iadesine,
b)İstinaf başvurusunda bulunan davacılar tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 11,00 TL tebligat masrafı, 164,60 TL istinaf posta gidiş-dönüş masrafı toplamı 296,90 TL’den taktiren 59,38‬ TL’sinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, bakiye başvuru masrafının davacılar üzerinde bırakılmasına,
c)6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
f)Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair 05/04/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi