Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2856 E. 2021/2254 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/11/2020
DAVANIN KONUSU: Tespit
KARAR TARİHİ: 29/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 04/01/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; davacının kullandığı araçla dava dışı …’ın sevk ve idaresinde bulunan davalı … Ltd. şirketi adına kayıtlı … plakalı araç ile 11/10/2005 tarihinde müvekkili adına kayıtlı araca çarpması sonucu maddi ve cismani zararlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin yaralandığını, kazanın oluşumunda …’ın tam kusurlu olduğunu, Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında sürücü ve malik aleyhine açtıkları davada nihai olarak hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat miktarlarının Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamı ile onanarak 08/10/2020 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinin ilamın icrası için Denizli 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında ilamlı icra takibine başladığını, icra emrinin sürücü ve malik olan borçlulara tebliğ edildiğini, talimat yolu ile haciz ve muhafaza işlemleri için 21/02/2020 tarihinde davalı malik … Ltd. şirketinin merkezine gidildiğini, burada başka bir şirketin faaliyet gösterdiğini gördüklerini, davalı malik şirketin şu an için herhangi bir faaliyetinin bulunmadığını, tüm faaliyetlerini diğer davalılar olan … Ltd. Şirketi, … Ltd şirketi, … ve … üzerinden sürdürdüğünü, borçlu şirket ile bu kişilerin kardeş şirketler olduğunu, aralarında organik bağ bulunduğunu, takip konusu borçtan bu kişilerin de sorumlu olduğunu belirterek Denizli 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalı malik borçlu şirketin borcundan diğer davalıların sorumlu olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davacının davasını tespit davası olarak açtığı ve herhangi bir dava değeri göstermeden maktu harç üzerinden davasını harçlandırdığı, davanın, trafik kazasından kaynaklı mahkemece hüküm altına alınan alacağın tahsili için sürücü ve işletene karşı başlatılan ilamlı takip dosyasında kesinleşen borçtan, borçlu işleten şirketle aralarında organik bağ olduğu ileri sürülen diğer davalı gerçek ve tüzel kişilerin sorumlu olduğunun tespit edilmesi istemine dayandığı, İddianın ileri sürülüş biçimine göre esasen davacının açması gereken dava eda davası olup, takip dosyasındaki kesinleşen borç miktarının dava değeri olarak gösterilip, bunun üzerinden peşin harcın yatırılması gerektiği, eda istenebilecek hallerde tespit isteminde bulunulunulamayacağı, eda davası açabilecekken tespit davası açan davacının bunda hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine hükmedildiği görülmüştür.
Davacı vekili süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davayı açmakta hukuki yararının bulunduğundan bahisle mahkeme kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, kesinleşen ilamdaki borçtan, ilam borçlusuyla organik ve fiili bağı bulunduğu ileri sürülen diğer davalıların da sorumlu olduklarının tespiti istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle dava dosyasının değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, bu dava sonucunda alınan bir hükümle o ilama dayalı takip yapılması olanağının bulunmaması karşısında, davanın eda davası şeklinde açılması gerekmekte olup tespit davası şeklinde açılmasında davacının hukuki yararının bulunmamasına göre, mahkeme kararı usul ve yasaya uygundur. İstinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 59,30 TL istinaf karar harcının Hazineye gelir kaydına,
3-Artan gider avansının yatırana iadesine, yapılan masrafın üzerinde bırakılmasına,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 29/12/2021 tarihinde kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.