Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2741 E. 2022/623 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/06/2021
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 26/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 26/04/2022

30/10/2014 günü saat 22:30 sıralarında davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı ve davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı otomobili ile … istikametinden gelip, … içindeki tek yönlü yolu takiben … yönüne seyirle olay mahalli Hukuk Fakültesi önüne geldiğinde, direksiyon hâkimiyetini kaybedip, aracıyla sağa yönelerek yaya kaldırımı üzerinde yürüyen davacı yaya … ve mağdur … ‘ya çarparak durması sonucu yayaların yaralanmalarıyla sonuçlanan dava konusu olay meydana gelmiştir.
Davacı … vekili; müvekkilinin yukarıda anlatılan kazada yaralanarak ağrır yaralandığını, kaza sonrasında hayati tehlike geçirdiğini, müvekkilinde kalıcı hasar olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 50.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili; davaya konu … plakalı aracın müvekkili şirkete 26/08/2014 – 2015 tarihleri arasında ZMMS ile sigortalı olduğunu, manevi tazminatın poliçe teminatında olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda azami 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; maddi tazminat davasının kabulü ile 276.911,22 TL maddi tazminatın sigorta şirketi açısından poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydıyla ve dava tarihinden, diğer davalılar açısından kaza tarihinden (30/10/2014) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı gerçek kişilerden kaza tarihinden (30/10/2014) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle;
1-Müvekkilinin okulunu onur belgesi ve 3,21 ortalama ile bitirmiş olduğunu, öğretim görevlisi olmayı düşündüğünü, mahkemece öğretim görevlilerinin gelirlerinin araştırılmadığını, müvekkilinin muhtemel ek ders ve özel derslerden elde edeceği gelirlerin nazara alınmadığını, asgari ücretin 1,4853 katı tutarındaki gelirin az olduğunu,
2-Maluliyetin belirlenmesinde müvekkilinin yaşı nazara alındığında E cetvelinin uygulanmamasının, balthazard formülünün uygulanmasının daha hakkaniyetli olacağını,
3-Hüküm altına alınan manevi tazminat tutarının çok düşük olduğunu;
Davalı sigorta şirketi vekili süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle;
1-Davacı tarafça süresinden sonra sunulan ve taraflarınca muvafakat edilmeyen belgelere göre hazırlanan hesap raporunu kabul etmediklerini, kaldı ki gelirin yeni genel şartlara göre sunulan belgelerle kanıtlanması gerekmekte olduğunu, kaza tarihi değil, rapor tarihindeki verilere göre gelirin belirlenmesinin de hatalı olduğunu,
2-Davacı kaza tarihinde öğrenci olmakla lehine geçici iş göremezlik zararına hükmedilemeyeceğini,
3-Kararda poliçe limitlerinin belirtilmediğini, harç ve vekalet ücretlerinde oranlama yapılmadığını,
4-Davacı ıslah dilekçesinde müvekkilinden limitle sınırlı talepte bulunmadığından, reddedilen kısım yönünden lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının da hatalı olduğunu,
İleri sürerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminatı istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-a-Dosyada İstanbul Adli Tıp Kurumundan alınan … tarihli raporda, davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre nihai olarak E cetveline göre %15.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği,
b-Dosyada tarafların kusur oranlarının tespiti için Ankara ATK’dan aldırılan … tarihli raporda, kaldırımda yürümekte olan davacıya çarpan davalı sürücü … ‘nun, %100 oranında asli ve tam kusurlu, davacı … ‘ın kusursuz olduğu kanaatinin bildiririldiği,
c-Mahkemece hükme esas alınan ve aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından sunulan … tarihli raporda, davacının geçici iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zarar ının 8.473,43TL, sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararının 268.437,79 TL olarak hesaplandığı,
Görülmüştür.
2-Mahkemece aldırılan … tarihli maluliyet raporunda davacının yaşına göre E cetvelinden belirlenen maluliyet oranının mahkemece hükme esas alınmasında bir isabetsizlik yoktur.
3-Davacının hükme esas alınan gelirine ilişkin açıklamaların yer aldığı … tarihli ek raporda, davacının 11/01/2019 tarihinde … bölümünden mezun olduğu, bu bölüm mezunlarının araştırma görevlisi, turizm rehberi, müze çalışanı, öğretmen, arşiv çalışanı gibi işleri yapabileceği, kamu kurumu olarak Türk Tarih Kurumu, Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Bakanlıklar gibi kurumlarda çalışabileceği, ancak bunların ek eğitim ve bazı sınavları geçmeyi gerektirdiği, emsal Yargıtay kararları da dikkate alınarak tarih bölümü mezunlarının çoğunlukla öğretmenlik mesleğine yöneldikleri, bunun için de pedagojik formasyon alınması gerektiği, kamuda çalışabilmek için öngörülen sınavın kazanılmasının gerektiği, kamuda yeni göreve başlayan bir tarih öğretmeninin 2020 yılında 4.000TL, yani asgari ücretin 1,72 katı gelirinin olacağı, özel sektörde ise asgari ücret seviyesine genelde düşmekle beraber bazen asgari ücretin 2 katına kadar çıkabildiği, buna göre özel sektör ortalaması 1,25 kat olarak kabul edilirse, kamu ve özel sektör ortalaması ücretin asgari ücretin 1,4853 katı olarak belirlenebileceği, okulu bitirdikten 2 yıl sonra iş bulabileceği, bu süre zarfında da asgari ücretten hesaplama yapılması gerektiği belirtilmiştir. Maddi tazminatın farazi bir hesaplamaya dayandığı, ülke koşulları ve davacının mezun olduğu okulun niteliği, hesap raporunda belirtilen araştırmalara nazaran, davacının sürekli iş göremezlik zararına esas alınan asgari ücretin 1,4853 katı tutarındaki gelir, dosya kapsamına uygundur. Buna ilişen taraf itirazlarının reddi gerekir.
4-Ancak davacı kaza tarihinde üniversite birinci sınıf öğrencisi olup, dava dilekçesi ve tüm aşamalarda davacının kaza tarihinde ve öncesinde çalıştığına dair bir iddia veya bir delil yoktur. Bu durumda davacının, aynı zamanda kazanç kaybı anlamına gelen geçici iş göremezlik zararının bulunmadığı kanaatiyle bu istemin reddine karar vermek gerekirken, kabulüne karar verilmiş olması hatalıdır. Davalı sigorta şirketinin bu yöne ilişen itirazlarının kabulü gerekir.
5-Davalı sigorta şirketi kaza tarihinde geçerli poliçe limiti oranında tazminattan sorumludur. Mahkemece 276.911,22TL maddi tazminata hükmedilmiş olup, davalının sorumlu olduğu poliçe limiti 268.000TL’dir. Bu durumda davalının yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinden, poliçe limitinin hükmedilen tazminata oranı kadar sorumlu tutulması gerekirken, bu hususa değinilmemiş olması hatalıdır. Davalı sigorta şirketi vekili bu itirazında haklıdır. Ancak davacının ıslah dilekçesinde müvekkilinden limitle sınırlı talepte bulunulmadığından, red vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönündeki itirazında haksızdır. Çünkü davacı vekili dava dilekçesinde, davalı sigorta şirketinden poliçe limitiyle sınırlı talepte bulunduklarını belirtmiş olup, bunun ıslah dilekçesinde de tekrarlanmasına gerek yoktur. Bu itiraz yersizdir, reddi gerekir.
6-Son olarak, davacının kaza tarihindeki yaşı, maluliyet oranı ile iyileşme süresi, davacının olayda kusursuz olması, davalının tam kusuruyla sebebiyet vermesi nazara alındığında, davacı tarafça talep edilen manevi tazminat tutarı makuldur. Bu talebin tümden hüküm altına alınması gerekirken, kısmen kabul edilmesi de dairemizce isabetsiz bulunmuştur. Davacının bu yöne ilişen itirazlarının kabulü gerekir. Bu durum taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulüne; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca aşağıdaki şekilde yeniden oluşturulmasına karar verilmesini gerektirir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun manevi tazminat yönüyle, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf müracaatının poliçe limitinin hükümde belirtilmesi ve geçici iş göremezlik tazminatı yönüyle kabulüne; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca aşağıda gösterilen şekilde yeniden oluşturulmasına,
II-1-Davanın kısmen kabulü ile;
a-268.437,79 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden 21/09/2015 dava tarihinden, diğer davalılar yönünden 30/10/2014 kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (Davalı sigorta şirketinin 268.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına),
b-8.473,43 TL geçici iş göremezlik tazminatının 30/10/2014 kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
c-Davalı sigorta şirketi aleyhine açılan geçici iş göremezlik tazminatı davasının REDDİNE,
2-Manevi tazminat davasının kabulü ile 50.000,00 TL’nin 30/10/2014 kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Maddi tazminat davasında alınması gereken 18.915,80 TL harçtan peşin ve ıslah yoluyla yatan 1.082,41 TL’nin mahsubuna, bakiye 17.833,39 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, (davalı sigorta şirketinin poliçe limitinin toplam maddi tazminata oranı nispetinde sorumlu tutulmasına)
4-Manevi tazminat davasında alınması gereken 3.415,50 TL harçtan peşin yatan 34,16 TL’nin mahsubuna, bakiye 3.381,34 TL’nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacının yatırdığı toplam 1.116,57 TL karar harcı ile 27,70 TL başvuru harcı toplamı 1.144,27 TL’nin, 501,39 TL’sinin tüm davalılardan, kalan 642,88 TL’sinin ise davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 501,39TL’den poliçe limitinin toplam maddi tazminata oranı nispetinde sorumlu tutulmasına)
6-Davacının yaptığı 1.880,95 TL yargılama giderinin, 1.726,21 TL’sinin tüm davalılardan, kalan 154,74 TL’sinin ise davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 1.726,51TL’den poliçe limitinin toplam maddi tazminata oranı nispetinde sorumlu tutulmasına)
7-Davacı maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 27.833,78 TL vekalet ücretinin 27.210,00 TL’sinin tüm davalılardan, kalan 623,78 TL’sinin ise davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı sigorta şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Davacı manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgililerine iadesine,
III-İstinaf Yargılama Harç ve Giderleri Yönünden;
1-Davacının peşin yatırdığı 59,30 TL istinaf karar harcının talebi halinde iadesine,
2-Davalı sigorta şirketinin peşin yatırdığı 4.728,95 TL istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
3-Davacının yaptığı 236,60 TL istinaf yargılama giderinin kabul edilen istinaf itirazları gözetilerek davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı sigorta şirketinin yaptığı 162,10 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan avansların karar kesinleşmesinden sonra ilk derece mahkemesince ilgililerine iadesine,
26/04/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 361 ve izleyen maddelerine göre hüküm altına alınan manevi tazminat yönünden kesin, maddi tazminat yönüyle istinaf yoluna başvurmayan davalılar yönünden kesin, diğer taraflar yönüyle kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, tarafların bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine, hükmü veren ilk derece mahkemesine, tarafların bulunduğu yer ilk derece mahkemesine verilecek dilekçelerle Yargıtay ilgili hukuk dairesi nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.