Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/265 E. 2023/818 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA: Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 22/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 23/05/2023

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının sürücüsü olduğu motosikletle davalı … in sürücüsü, davalı … Sigorta A.Ş.’nin trafik sigortacısı olduğu araç arasında meydana gelen trafik kazası sonucu davacı müvekkilinin yaralandığı, trafik kazasından kaynaklanan zararın tahsili için Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esasında açılan davada zarar konusunda rapor alındığı, talep artırılmadığı için ilk derece mahkemesince fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminata hükmedildiği, bilirkişi tarafından belirlenen 124.189,99 TL tazminattan mahkemece hükmedilen 10.000,00 TL düşülerek kalan 114.189,99 TL’nin tahsili için Antalya 15. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile davalılar aleyhine ilamsız icra takibine başlanıldı ise de, takibin davalıların itirazı üzerine durduğu, tazminat alacağının ödenmediği, davacı müvekkilinin hesaplama yapıldığı tarih ile güncel geliri arasında fark bulunduğu, davacının güncel geliri üzerinden yeniden tazminat hesabı yapılması gerektiğinden bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 114.189,99 TL tazminatın 12/08/2011 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 01/11/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 186.764,86 TL’ye çıkarmıştır.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı … vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; tazminat alacağının zamanaşımına uğradığı, dava dilekçesinde bahsi geçen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında verilen hükmün istinaf mahkemesi tarafından kaldırıldığı ve henüz kesinleşmediği, bu davanın beklenici mesele yapılması gerektiği, davacının güncel maaş üzerinden yeniden hesaplama yapılması isteminin hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. davaya cevap vermemiş, vekili yargılama aşamasında davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosya örneği, SGK kayıtları, Antalya 15. İcra Dairesinin … takip sayılı dosya örneği, tazminat bilirkişisi raporu, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; kısmi davada verilen hükmün tespit kısmının açılan ek dava için kesin hüküm oluşturacağı, davacı tarafın Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esasında açtığı davanın kesinleştiği ve bu davada alınan bilirkişi raporundaki hesaplamanın ek dava içinde geçerli olduğu gerekçesiyle davacının ilk davada hükmedilmeyen 37.281,48 TL geçici iş göremezlik zararı ile 76.526,10 TL sürekli iş görmezlik zararı toplamı 113.806,59 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden 07/08/2013 temerrüt, davalı … yönünden 12/08/2011 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının trafik kazası sonucu oluşan zararının talebe rağmen ısrarla giderilmediği, ilk davanın belirsiz alacak davası olduğu, ilk açılan davada zarar hesabının davacının 2011 yılındaki gelirine göre yapıldığı, oysa Yargıtay içtihatları gereğince hüküm tarihine en yakın aylık gelirinin karara esas alınması gerektiği, davacının en son gelirinin çok daha fazla olduğu, ilk kararda davacının maddi zararının 113.806,59 TL olduğuna dair herhangi bir ibare bulunmadığını beyanla gerçek ve güncel gelir üzerinden tazminat hesabı yapılan en son bilirkişi raporuna göre hüküm verilmesi için ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ile davalı … vekili istinafa cevap dilekçelerinde özetle; ilk davada belirlenen tazminatın ikinci dava içinde bağlayıcı olduğunu beyanla istinaf talebinin reddini istemişlerdir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, trafik kazasına bağlı yaralanma nedeniyle maddi tazminat isteğine ilişkindir.
Olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 41. (TBK. 49 md.) maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bedensel zarara uğrayanların aynı kanunun 46. (TBK. 54 md.) maddesi gereğince maddi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91, 97 ve 99. maddeleri gereği trafik kazasına ve zarara sebebiyet veren motorlu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, yasa ve genel sigorta şartları kapsamına dahil maddi zararlardan işletenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davacının sürücü olduğu motosikletle, davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu araç arasında meydana gelen trafik kazası sonucu davacı yaralanmıştır. Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esasında yapılan yargılamada 10.000,00 TL maddi tazminata karar verilmiş, davacı eldeki davada ilk yargılamada hükmedilmeyen bakiye tazminat alacağının tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Davalı … vekili 04/03/2020 tarihli dilekçesiyle katılma yoluyla istinaf yasa yoluna başvurmuş, ancak verilen kesin süre içerisinde istinaf harçlarını yatırmaması nedeniyle 27/11/2019 tarihli ek kararla istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş olup, davalı vekili tarafından bu ek karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmamıştır.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Davacı, Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esasında davalılar … ve … Sigorta A.Ş. aleyhine maddi (belirsiz alacak) ve manevi tazminat istemli dava açmıştır. Dava dilekçesiyle 10.000,00 TL maddi (çalışılamadığı dönemdeki kazanç kaybı, tedavi giderleri, aracındaki hasar/değer kaybı ve maluliyet/işgücü kaybı) ve 200.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiştir. Alınan 09/12/2016 tarihli bilirkişi raporunda davacı sürücüye %25, davalı sürücüye %75 kusur izafe edilmiş, davacının kusuruna göre araç hasarı 7.133,40 TL, araç değer kaybı 1.500,00 TL, geçici iş görmezlik zararı 37.881,49 TL, sürekli iş görmezlik zararı 77.675,10 TL ve tedavi gideri 4.625,78 TL olarak belirlenmiştir. Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/10/2017 gün ve … esas, … sayılı kararıyla davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydı ile 10.000,00TL tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava, diğer davalı yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 30.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikten davalı … den tahsiline karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından manevi tazminat miktarıyla akti vekalet ücreti yönünden, davalı vekili tarafından manevi tazminat miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dairemizin 21/03/2018 gün ve … esas, … sayılı kararıyla davacının talep ettiği akti vekalet ücreti konusunda bir karar verilmemesi ve maddi tazminat alacak kalemlerinin miktar olarak açıklattırılmadan karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kararın kaldırılması sonucu dava dosyası aynı mahkemenin … esasına kaydedilmiş, davacı vekili 10.000,00 TL maddi tazminatın; 7.133,40 TL kısmının araç hasarı, 1.500,00 TL kısmının araç değer kaybı, 16,60 TL kısmının tedavi gideri, 600,00 TL kısmının kazanç kaybı ve 1.750,00 TL kısmının kazanma gücü kaybına ilişkin olduğunu açıklamış (toplamı gerçekte 11.000,00 TL olmaktadır), Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 17/07/2018 gün ve … esas, … sayılı kararı ile 7.133,40 TL araç hasarı, 1.500,00 TL araç değer kaybı, 16,60 TL tedavi gideri, 600,00 TL kazanç kaybı ve 1.750,00 TL kazanma gücü kaybı olmak üzere toplam 10.000,00 TL (bahsi geçen alacak kalemleri toplamı 11.000,00 TL olmaktadır) maddi tazminatın işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Bu karara karşı yasa yolu başvurulmadığından karar 02/10/2018 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı eldeki davada, Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/10/2017 gün ve … esas, … sayılı kararıyla (sonrasında Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 17/07/2018 gün ve … esas, … sayılı kararı) maddi zararın tamamı hakkında karar verilmediği ve zararın da davalı tarafça ödenmediğini beyanla bakiye zarar için davacının güncel geliri üzerinden hesap yapılıp bakiye zararın tahsilini talep etmektedir.
İlk derece mahkemesince daha önce açılan davanın kısmi dava olduğu kabul edilmiş ise de, daha önce açılan dava kısmi değil, HMK’nın 107. maddesine göre açılan belirsiz alacak davası niteliğindedir. Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esasında yapılan yargılamada aktuer bilirkişi raporu alınmış, bu rapora göre davacının hesap tarihindeki gelirine göre geçici iş görmezlik zararı 37.881,49 TL, sürekli iş görmezlik zararı 77.675,10 TL olarak belirlenmiştir. Davacı taraf maluliyet zararına ilişkin olarak aktif dönem yaşına yönelik olarak itirazda bulunmuştur. İlk derece mahkemesince gerek davacı ve gerek davalı tarafın itirazları kabul görmemiş, talep artırım dilekçesi verilmediğinden dava dilekçesiyle talep edilen tazminata hükmedilmiştir. Davacı taraf bilirkişi tarafından belirlenen tazminat hesaplama yöntemine ve bilirkişi rapor tarihinden sonra gerek davacının gelirindeki artış ve gerek asgari ücretteki artış dikkate alınmak suretiyle yeni bir rapor alınması gerektiğine yönelen herhangi bir yasa başvurusu olmamıştır. Bu durumda ilk derece mahkemesince 12/10/2017 hüküm tarihi itibariyle belirsiz alacak davası şeklinde açılan davada davacının geçici iş görmezlik zararının 37.881,49 TL, sürekli iş görmezlik zararının 77.675,10 TL olduğu belirlenmiş durumdadır. Davacının ek dava ile davalı taraftan talep edebileceği miktar da ilk kararda hükmedilmeyen geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatı miktarı kadardır. Sonradan davacının gelirinin artması nedeniyle güncel gelire göre tazminat talep edilebilmesi mümkün olmadığından, ilk derece mahkemesince ilk kararda hükmedilmeyen tazminat karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin yatırılan 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 54,40 TL istinaf karar harcının Hazineye gelir kaydına, bakiye 125,50 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak Hazineye verilmesine,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Artan istinaf gider avansının yatıranlara iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği ile avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 22/05/2023 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.