Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2520 E. 2022/488 K. 01.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/06/2021
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 01/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 01/04/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili: 05/12/2016 tarihinde davalı …’in sevk ve idaresindeki diğer davalı … adına kayıtlı … plakalı aracın müvekkilinin kol ve ayağının üzerinden geçmesi sonucu ağır şekilde yaralandığını, kaza nedeniyle müvekkilinin kolunun düzelmeyecek şekilde sakat kaldığını, kaza sonrası sigorta şirketine yazılı başvuru da bulunulduğunu ancak ödeme konusunda olumsuz cevap alındığını, kazaya ilişkin olarak Antalya 13. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının açıldığını, müvekkilinin kendi ihtiyaçlarını dahi göremediğini, kazadan sonra kendisine eşinin yardımcı olduğunu açıklayarak; … İçin 2000TL geçici ile 8000 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 10.000.-TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, … için 100.000,00.-TL manevi ve … için 20.000,00TL manevi tazminatın … ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili: savcılık tarafından alınan bilirkişi raporlarının huzurdaki dava konusu olayın aydınlatılması açısından yetersiz olup hükme esas alınmaya elverişli durumda olmadığını, olayda … , davacı …’yı nizamlara uygun olarak aracın gidiş yönüne göre yolun en sağ kısmına yanaşarak otobüsten indirdiğini, otobüs sürücüsünün kusurlu olmadığı ve davacı …’nın ağır kusurunun bulunduğunu, dolayısı ile araç maliki olan müvekkil …’a da herhangi bir sorumluluğunun yüklenemeyeceğini, istenen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap sunmamıştır.
Mahkemece, maddi tazminat davasının feragat nedeni ile reddine, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun olarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hem davacıların duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi hem de zarara neden olanın vicdani duygularının tatmin edilmesi gerekçesiyle … için 35.000,00.-TL ve … mirasçıları için 5.000,00.-TL olmak üzere toplam 40.000,00.-TL manevi tazminatın davalı … ve … ‘ dan 05/12/2016 haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin isteminin reddine, hükmetmiştir.
Davacılar vekili istinafında; gerekçeli karar da manevi tazminat yönünden ayrıca bir yargılama gideri yapılmadığından bahisle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de hatalı olduğunu, müvekkilinin davaya konu kazada herhangi bir kusuru olmadığını, müvekkilin maluliyet oranı da hesaplanandan daha fazla olduğunu, müvekkil açısından hükmedilen manevi tazminatın çok az olduğunu, her bir davacı yararına ayrı ayrı avukatlık ücreti hesaplanması gerektiğini, hüküm kısmında ölen …’in mirasçıları belirtilerek miras listelerine göre hüküm kurulmadığını, beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1–Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, davacılardan yargılama sırasında ölen … için takdir edilen manevi tazminat tutarının hak ve nesefate uygun olmasına, manevi tazminatların tayin ve takdiri için müstakilen masraf yapılmamış olmasına, hesaplamaya dayanak kılınan maluliyet raporunun dosyadaki delillere ve davacının yaralanmasının derecesine göre usul ve yasaya uygun olmasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2/a-Kaza sebebiyle zarar gören davacıların her biri davada ihtiyari dava arkadaşı konumunda oldukları salt yargılama ekonomisi sebebiyle birlikte dava açmış olmalarına göre her bir davacının davası yönünden, maddi ve manevi tazminat ayrı ayrı olmak üzere, vekalet ücreti belirlenmesi gerekir. Buna göre, mahkemece davacılar yararına hükmedilen toplam manevi tazminat miktarlarına göre tek vekalet ücreti belirlenmesi doğru olmamıştır.
b-Yine 6100 sayılı HMK’nın 297/2.madde ve bendinde açıklandığı üzere mahkeme hükmünün açık biçimde, her türlü tereddütten uzak ve infazı kabil olması gerekir. Taraflara tanınan hakların ve yüklenen borçların mümkünse sıralı biçimde fıkra fıkra gösterilmesi icap eder. Bu manada dava sırasında ölen eş davacı … yararına takdir edilen manevi tazminatın açıkça müteselsilen davalılardan tahsili ile miras hisseleri oranında mirasçılara verilmesi biçiminde hüküm kurulması yerine yazılı şekilde infazda kuşku uyandıracak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
c-Son olarak, Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ( 4 HD’nin 08/02/2016 tarih ve 2015/2733-2016/1298 sayılı içtihadı). Bu açıklamalara göre de tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kaza tarihi, paranın satın alma gücü, davacılardan …’ın maluliyetinin derecesi ile geçirmiş olduğu tedavi süreçlerine göre bu davacı yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı az olmuştur. Bu yönüyle de anılan davacının istinaf başvurusunun kabulü gerekir.
3-HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
4-Açıklanan tüm bu sebeplerle; davacılar vekilinin istinaf başvurularına kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, maddi tazminat davasının feragat nedeni ile reddine, takdiren … için 70.000,00.-TL ve … mirasçıları yararına 5.000,00.-TL olmak üzere toplam 75.000,00.-TL manevi tazminatın davalı … ve …’ dan 05/12/2016 haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacılara (yargılama sırasında ölen … için takdir edilen manevi tazminatın miras payları oranında mirasçılara verilmesine) verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminatın isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
II-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KARARIN KALDIRILMASINA,
III-1-Maddi tazminat davasının feragat nedeni ile reddine,
2-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; takdiren … için 70.000,00.-TL ve … mirasçıları lehine 5.000,00.-TL olmak üzere toplam 75.000,00.-TL manevi tazminatın davalı … ve … ‘ dan 05/12/2016 haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacılara (yargılama sırasında ölen … için takdir edilen manevi tazminatın miras payları oranında mirasçılara ödenmesine) verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminatın isteminin reddine,
3-Maddi tazminat yönünden harçlar kanunu uyarınca alınması lazım gelen 59,30.-TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Manevi tazminat yönünden harçlar kanunu uyarınca alınması lazım gelen 5.123,25‬-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 444,02.-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.679,23‬-TL harcın davalı … ve … ‘ dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacının yatırmış olduğu, 444,02TL peşin harç, 31,40TL başvuru harcı olmak üzere toplam ‭475,42‬TL’nin davalı … ve … ‘ dan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Davacı tarafça maddi tazminat yönünden yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Yürürlükteki AAÜT uyarınca hesaplanan 10.550,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve … ‘ dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
8-Davalılar kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 6.650,00.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a)İstinaf başvurusunda bulunan davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın istek halinde davacılara iadesine,
b)İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan 162,10TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 30,00 TL tebligat masrafı, 27,50 TL istinaf posta gidiş-dönüş masrafı toplamı 219,6‬0 TL’nin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
c)6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
f)Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair 01/04/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi