Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2399 E. 2022/1102 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/06/2021
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 07/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 20/07/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili; 26/04/2015 tarihi saat 20:00 sularında davalılardan ….’nin sevk ve idaresindeki …. plakalı araçla …. Caddesinden …. Caddesine dönüş yaptığı sırada aynı yolda …. istikametine giden davacılardan ….i’nin sevk ve idaresindeki …. plakalı motosikletle çarpıştığını, bu yolla, davacı …’nin hayati tehlikeye düşmesine neden olacak şekilde yaralanmasına neden olduğunu, davacının kaza nedeniyle bundan sonraki çalışma yaşamında işini emsallerine oranla daha fazla efor harcayarak yapabileceğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı …. için 5.000,00TL maddi, davacının anne ve babası için ayrı ayrı 15.000,00 TL, davacı …. için ise 75.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı …. Sigorta A.Ş. vekilinin; yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın sigortalının kusurunu ve müvekkilinin zararını ispat etmek zorunda olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı …. vekili; müvekkilinin taraf sıfatının olmadığını, kazada kusurunun olmadığını, …. plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS’si olduğunu, dava dışı …. Sigorta A.Ş. nezdinde kasko sigortası mevcut olduğunu, müvekkilinin, davacının maddi ve manevi zararlarını karşılamak için girişimlerde bulunduğunu ancak davacının kabul etmediğini, zenginleşme aracı olarak bu davayı açtığını, ceza mahkemesi dosyasında müvekkilinin asli kusurlu, davacının tali kusurlu bulunduğunu, iş bu kusur oranını kabul etmediklerini, bu dosyanını bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, ispat yükünün davacıda olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı …. vekili; iş bu davada ileri sürülen tazminatların sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, davanın …. Sigorta şirketine ihbar edilmesini talep ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davacı …’un maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile %20 oranında müterafık kusur indirimi de yapılarak, 124.569,88 TL sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi tazminatın, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, davalılar …. ve … yönünden kaza tarihi olan 26/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı …. için 12.000,00 TL, davacı …. için 3.500,00 TL, davacı …. için 3.500,00 TL manevi tazminatın davalılar …. ve …’dan kaza tarihi olan 26/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görülmüştür.
Davalı …. vekilinin ve davalı …. vekilinin süresinde, ayrı ayrı fakat aynı mahiyette sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle;
-Ceza dosyasında dava dışı 3.kişiye de tali düzeyde kusur atfedilmiş olup, ceza dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiğini,
-Kaza tarihi itibariyle maluliyet raporunun Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre alınması gerektiğini,
-SGK tarafından davacıya ödenen 10.445TL geçici iş göremezlik ödeneğinin güncellenerek mahsubu gerektiğini,
-Gece vakti farları yanmayan motorsikletle alkollü ve kasksız olarak seyreden davacı ağır müterafik kusurlu olup, tazminattan daha yüksek miktarda indirim yapılması gerektiğini,
-Davacı anne ve babanın ağır bedeni zarar doğmadığından manevi tazminat talep etme hakkı olmadığını, aksinin kabulü halinde hüküm altına alınan tüm manevi tazminat tutarlarının fahiş olduğunu,
-Islahla artırılan kısma ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf başvurularının kabulü ile Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/06/2021 tarih ve …. Esas ….Karar sayılı usul ve yasaya aykırı kararının kaldırılarak davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacılar vekilinin süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle;
-Kusur raporunda davacıya alkollü olmasından dolayı kusur atfedilmesine rağmen, mükerrer olacak şekilde aynı nedenden dolayı tekrar müterafik kusur indirimi yapıldığını,
-Yargısal denetime elverişli olmayan maluliyet ve kusur raporları ile bu raporlara göre hazırlanan aktüer raporunun hatalı olduğunu,
-Davacı …yönünden hüküm altına alınan manevi tazminat tutarının çok az olduğunu,
İleri sürerek kararın kaldırılarak talepleri gibi hüküm kurulmasını talep ettiği görülmüştür.
Dava trafik kazası nedeniyle davacı …için sürekli iş göremezlik ve tüm davacılar yararına manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK’nın 353 ve 355’inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Gidiş geliş yolda davacı ve davalı …. karşılıklı istikametlerden seyir halindelerken davalı solundaki sokağa girmek için kontrolsüzce manevra yaparak karşı şeride geçtiğinde, karşı şeritten gelen davacı yönetimindeki motorla çarpışmıştır. Ceza dosyasında aldırılan 24/02/2016 tarihli raporda davalıya asli, davacıya tali kusur verilmiş, işbu dosyada aldırılan 14/03/2017 tarihli raporda davacıya %25, davalıya %75 oranında kusur verilmiştir. Kusur raporunda davacıya “kendi can güvenliğini tehlikeye atacak tarzda kaks takmadan ve alkollü vaziyette, kullandığı motorsiklet ile gece vakti, meskun mahalde seyredip, aydınlatmanın olduğu olay mahalline geldiğinde hız azaltmadan uygun hızla yaklaşmadığı, kavşağa seyir hızıyla kontrolsüzce girdiği” gerekçesiyle %25 oranında kusur izafe edildiği görülmüştür. Her ne kadar kasksız ve alkollü seyretme müterafik kusur niteliğinde ise de, kavşağa kontrolsüz ve hız azaltmadan girmek de %25 oranında kusura sebebiyet vereceğinden, mahkemece davalının %75 kusuruna göre hesaplanan tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
2-…. Üniveristesi Adli Tıp …. Başkanlığının …. tarihli raporunda davacının 20,8 malul kaldığı belirtilmiş, tüm tarafların itirazı üzerine dosya ATK 3. İhtisas Kuruluna gönderilmiş, kurul davacının %14 oranında maluliyeti bulunduğu, 9 ayda iyileşeceği yönünde görüş bildirmiş, dosya çelişkinin giderilmesi ve yine taraf itirazları üzerine son olarak ATK 2. İhtisas Üst Kuruluna gönderilmiş, Kurul hükme esas alınan … tarihli raporunda, kazada kafasında ve yüzünde çok sayıda kırık oluşan, sol el bileği ile sağ femurda kırık oluşan davacının yüzünde sabit iz bulunduğu, bacaklar arası uzunluk farkı ve sağ dizdeki hareket kısıtlılığına bağlı maluliyetinin Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre %14 olduğu, 9 ayda iyileşeceği yönünde görüş bildirmiştir. Her ne kadar davalılar vekilleri maluliyet raporunun kaza tarihinde geçerli yönetmeliğe uygun olarak alınmadığını ileri sürmüşlerse de; mahkeme gerekçesinde “ATK tarafından benzer dosyalarda verilen raporlarda özetle Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece ek 1 bölümünü içerdiği, ek ve diğer cetvelleri ve meslek grupları bölümünü içermediğinden sadece çalışma gücünün %60’ını kaybedip kaybetmediğine ilişkin olduğu (yani hangi hastalık ve arızaların beden çalışma gücünün en az %60 kaybına neden olacağı), bu nedenle bu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı oranının belirlenemeyeceği” gerekçesiyle Çalışma Gücü Yönetmeliğine göre hazırlanan rapor benimsenmiş olup, hükme esas alınan maluliyet raporuna yönelen tüm itirazların reddi gerekir.
3-Av… tarafından hazırlanan 21/04/2020 tarihli raporda, PMF yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi kullanılmış, %75 davalı kusuru ve aktif dönemde agili, pasif dönemde agisiz asgari ücrete göre, SGK’nın yaptığı ödemenin mahsubu sonrası davacının geçici iş göremezlik zararı eksiye düşmüş, sürekli iş göremezlik zararı ise 130.177,09TL olarak bulunmuş, 16/02/2021 tarihli ek raporda yeni asgari ücretlere göre sürekli iş göremezlik zararı 155.712,36TL olarak bulunmuş, mahkeme hesaplanan tutardan %20 oranında müterafik kusur indirimi yaparak davacı …un maddi tazminat istemini hüküm altına almıştır. Her ne kadar TRH 2010 yaşam tablosu kullanılması gerekirken, PMF yaşam tablosu kullanılması hatalı ise de; bu hususun davalı lehine oluşu, davacı tarafın ise hesap raporuna somut bir itirazının bulunmayışı, yalnızca hesabın hatalı kusur ve maluliyet oranları nedeniyle eksik çıktığını ileri sürmüş olması nedeniyle, kamu düzeninden olmayan bu husus kaldırma nedeni yapılmamıştır. Ayrıca mahkemece davalı gerçek kişiler yönünden tüm tazminata kaza tarihinden itibaren faiz yürütülmesinde de bir isabetsizlik yoktur. Zira davalı sürücü ve işleten haksız fiil tarihi itibariyle herhangi bir ihtar veya ihbara gerek olmaksızın tüm zarar yönünden mütemerrid olmuşlardır. Davalıların bu yöndeki itirazlarının da reddi gerekir.
4- Borçlar Kanunu’nun 56. maddesine göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Dava konusu olayda, olayın meydana geldiği tarih, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, tarafların kusur oranı, davacıda oluşan maluliyet oranı, ayrıca davacının yüzünde sabit iz de oluşmuş olmasına nazaran, davacı …için hükmedilen manevi tazminat miktarı, duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı bir nebze hafifletebilmek için adalete uygun düşmemektedir. Bu konudaki davacı istinafı haklıdır, dolayısıyla davalılar istinafı haksızdır. Davacılar anne ve baba ise, davacının ağır bedensel zarara uğramış olması karşısında TBK 56.maddesine göre manevi tazminat talep edebilirler. Mahkemece anılan davacılar hakkında hüküm altına alınan manevi tazminat tutarları ise son derece makul olmakla, davalıların bu konudaki itirazlarının da reddi icap eder. Bu durum davalıların istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine, davacı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca yeniden oluşturulmasına karar verilmesini gerektirmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davalıların istinaf başvurularının esastan reddine, davacı .. vekilinin istinaf müracaatının kabulüne; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca aşağıda gösterilen şekilde yeniden oluşturulmasına,
II-1-Davanın kısmen kabulü ile,
a-124.569,88 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı …. Sigorta A.Ş.’den 12/11/2015 dava tarihinden, diğer davalılar yönünden ise 26/04/2015 olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (Davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına),
b-Davacı …. için 60.000,00 TL, davacı …. için 3.500,00 TL ve davacı … için 3.500,00 TL olmak üzere toplam 67.000,00 TL manevi tazminatın 26/04/2015 kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ile …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya dair istemlerin reddine,
2-Alınması lazım gelen 13.086,14 TL karar harcından, peşin ve ıslah yoluyla yatırılan toplam 989,63 TL’nin mahsubuna, bakiye 12.096,51 TL harcın, 7.519,73 TL’sinin tüm davalılardan, kalan 4.576,78 TL’sinin ise davalılar …. ile ….’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacıların peşin ve ıslah yoluyla yatırdığı 989,63 TL karar harcı ile 27,70 TL başvuru harcı toplamı 1.017,33 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacıların yaptığı 1.786,15 TL yargılama giderinin, kabul ret (davalı sigorta şirketi yönünden tam, diğer davalılar yönünden ise %85,42 kabul) oranına göre hesaplanan 1.525,73 TL’sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, kalan 260,42 TL’sinin ise davalı sigorta şirketinden alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı …. maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 15.784,14 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak anılan davacıya verilmesine,
6-Davacılar manevi tazminat davasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı …. için 8.600,00 TL, davacı …. için 3.500,00 TL ve davacı …. için 3.500,00 TL olmak üzere toplam 15.600,00 TL vekalet ücretinin davalılar …. ile …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
7-Davalılar …. ile …manevi tazminat davalarında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL’si davacı ….’den, 3.500,00 TL’si ….’den ve 3.500,00 TL’si ….’den olmak üzere toplam 12.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak anılan davalılara verilmesine,
III-İstinaf Yargılama Harç ve Giderleri Yönünden;
1-Peşin ödedikleri istinaf ilam harçlarının talepleri halinde davacılara iadesine,
2-Alınması gereken 9.807,26 TL istinaf ilam harcından müstenif davalıların ayrı ayrı peşin yatırdıkları 2.204,41 TL istinaf ilam harçlarının mahsubuna, bakiye 5.398,44 TL’nin davalılar …. ile ….’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacıların yaptığı 216,60 TL istinaf yargılama giderinin davalılar …. ile ….’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
4-Müstenif davalıların yaptıkları istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan avansların karar kesinleşmesinden sonra ilk derece mahkemesince ilgililerine iadesine,
Dair manevi tazminat davasında verilen hükümler ile davacılar yönüyle HMK 362/1-a maddesi uyarınca kesin; davalılar yönüyle ise maddi tazminat yönünden HMK’nın 361.maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, tarafların bulundukları yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine, hükmü veren mahkemeye yada tarafların bulundukları ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay ilgili hukuk dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere 07/07/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.