Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1950 E. 2021/1590 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/12/2019
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle)
KARAR TARİHİ: 11/10/2021
YAZIM TARİHİ: 11/10/2021

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili ; müvekkilinin 25/09/2015 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki otobüs ile seyahat ettiği esnada otobüsün yoldan çıkarak takla atması sonucu yaralamalı ve ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, araç sürücüsü davalının tam kusurlu olduğu, kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketlerinin de sorumluluğunun olduğunu, kazada müvekkilinin ağır yaralandığını, bu sebeple müvekkili için çalışamadığı günler ve tedavi giderleri olarak şimdilik 5.000 TL maddi,20.000 TL manevi tazmınatın davalı … A.Ş haric diğer tüm davalılardan kaza tarihinden başlayacak yasal faizi ile tahsilini, davalı … Şti’ne ait … plakalı araç üzerine 3. kişilere devrinin önlenmesi için teminatsız ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
Davalı … Şti. vekili ; … plakalı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği, aracın şirket üzerine kayıtlı olmadığını, davacının tüm tazminat taleplerinin diğer sigorta şirketlerinden karşılanması mümkün olduğundan ve bu tazminat tutarlarını sunulan poliçeler gereği sigorta şirketleri ödemekle yükümlü olduğundan davanın … ve … Sigorta şirketlerine de yöneltilmesi gerektiğini, davacının tazminat taleplerinin kabulü halinde kusur oranın yeniden tespit edilmesi gerektiğini, davaya konu trafik kazasında yaralanan kazazedelerden … davacının kızı olduğunu, Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosya ile huzurdaki davalılar aleyhine 1.000,00.-TL maddi, 10.000,00.-TL manevi tazminat davası ikame ettiğini, bu nedenlerle iş bu dava dosyasının Antalya 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini beyan etmekle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili ; müvekkilinin işleten olmadığını, aksinin kabulü halinde kuzurun ve zararın usulünce ispatı gerektiğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Davalı … A.Ş. vekili cevabında ;zararın öncelikle taşımacılık sigortası tarafından tazmin edilmesi gerektiğini, limitin aşılması ve kendilerine sırası gelmesi durumunda kusurun ve zararın temin edilecek raporlar ile ispatı gerektiğini açıklayıp talebin reddini dilemiştir.
Davalı … A.Ş vekili; davaya bakmakla görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, kazanın meydana geliş tarihinin 25/09/2015 olduğunu ve zaman aşımına uğradığını, sakatlık ile ilgili tam teşekküllü hastaneden rapor alınması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti dâhilinde sorumlu olduklarını, tedavi ve hastane masrafları, manevi tazminat taleplerinin sigorta teminatı dışında olduğunu bu sebeple davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, maddi tazminat isteminin reddine , 5.000,00 TL manevi tazminata hükmetmiştir.
Davacı vekili istinafında ; müvekkilinin meydana gelen kazada maddi ve bedensel yönden çok ağır hasarlara uğradığını ve yaralandığını, araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, kazadan sonra çalışamadığını, bu nedenle talep edilen 5.000,00 TL maddi tazminatın reddedildiğini, hükmedilen manevi tazminatın miktarının düşük olduğunu, bu nedenle hükmedilen kararın kaldırılmasını, tüm bu sebeplerle talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Şti. vekili istinafında ; davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesini, müvekkili şirketin manevi tazminata hükmedilmesinin hukuka ve usule aykırı olduğunu, manevi tazminatın hükmedilmesi için bilirkişi raporu alınması gerektiğini, herhangi bir doktor raporu olmadan manevi tazminata hükmetmenin hukuka ve usule aykırı olduğunu, dosyada herhangi bir somut delilin olmadığını, manevi tazminat talebine ilişkin kısmen kabul kararının kaldırılarak manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … Şti. Vekili istinafında; trafik işaret levhasının, kaza yerinde ışıklı-sesli işaret (trafik lambası), aydınlatma ve trafik görevlisinin olmadığı, sağa tehlikeli uyarı ve viraj levhasının olmadığı, bulunmasının gerekli ve faydalı olacağı, öncesinde ise sürekli viraj levhası bulunduğu, davacı maluliyet raporu aldırılması için Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Başhekimliğine başvurmadığını ve bu delilden vazgeçtiğini beyan ettiğini, davacının dosyaya sunduğu evraklar noter tasdikli tercüme suretleri olmadığı bu nedenle ispat edilemeyen talebinin reddine karar verilmesinin hukuka uygun olduğunu bu nedenle istinaf başvurusunun kabulüne, manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, ölüm ve cismani zarar sebebiyle istenen maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Görev kamu düzenine ilişkindir ve HMK ‘nun 114/1-c madde ve bendi uyarınca dava şartlarındandır. Dolayısıyla muhakeme süresince mahkemece göz önünde bulundurulması gerektiği gibi, taraflarca da her zaman ileri sürülebilir.
2-28/11/2013 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak 6 ay sonra (28/05/2014) yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Tanımlar”başlıklı 3.maddesinin k-l bentlerinde “tüketici” ticari ya da mesleki olmayan amaçlarla mal veya hizmet satın alan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlanmış, tüketicilerin – kamu tüzel kişiler de dahil- karşı tarafla yapmış olduğu taşımacılık, sigorta, bankacılık gibi işlemler de tüketici işlemi sayılmıştır. Yine aynı yasanın 73.maddesinin 1.fıkrasında tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli olacağı düzenlenmiş, son olarak 83/2. maddesinde ise “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez. ” hükmünün getirildiği görülmektedir. Dolayısıyla başka özel mahkemelerinde görevli olabileceği davalara ihtisas mahkemesi olarak tüketici mahkemelerinin bakması hedeflenmiştir.
3-Bu açıklamalara göre dosyanın incelenmesinde, davacı yabancı uyruklu kimsenin davalı firmalara ait bulunan ve davalı sigorta şirketi tarafından sigorta ettirilen … yönetimindeki otobüs ile 25/09/2015 tarihinde günübirlik Denizli ili Pamukkaleye yapılan tur kapsamında taşınırken tek taraflı kaza sonucu yaralandığı ve 07/08/2017 tarihinde incelenmekte olan tazminat davasını açtığı görülmektedir. Dava Ticaret Mahkemesinde açılmış ve esastan sonuçlandırılmıştır. Oysa ki davacının ticari ve mesleki olmayan amaçla günübirlik tur kapsamında taşınırken vaki kaza sebebiyle yaralandığı kendisine 6502 sayılı yasa uyarınca tüketici konumunda olduğu, eldeki davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmakla sair istinaflar incelenmeksizin değişik gerekçe ile istinaf başvurularının kabulü gerekir.
4-HMK’nın 353/1-a,3 madde ve fıkrasına göre mahkemenin görevli olmasına rağmen görevsizlik kararı vermesi yahut görevli bulunmamasına rağmen davaya devam etmesi durumunda Bölge Adliye Mahkemesince işin esası incelenmeden kararın kaldırılması ile gerekli biçimde hüküm kurulması için dosya mahkemesine gönderilebilir.
5-Açıklanan bu sebeple, tarafların istinaf başvurusunun değişik bu gerekçe ile kabulüne, HMK’nın 353/1-a,3ve 6. madde ve bentleri uyarınca kararın kaldırılmasına,esas kaydının kapatılarak, dosyanın Antalya Tüketici Mahkemelerine tevzi amacıyla ilgili büroya gönderilmesi için dosyanın mahkemesine iade edilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Açıklanan gerekçeyle;
1-Davacı vekili ile davalılar … ile … firmalarının istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık nedeniyle kabulüyle aynı yasanın 353/1. fıkrası (a-3) bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeden KALDIRILMASINA,
2-Esas kaydının kapatılarak, davanın Antalya Tüketici Mahkemelerine tevzii amacıyla ilgili büroya gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine iade edilmesine,
3-Tarafların bu aşamada sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
4-İstemeleri halinde müstenif tarafların istinaf karar harçlarının kendilerine iadesine,
5-Başvuru giderlerinin nihai kararda ilk derece mahkemesince gözetilmesine,
Dair,11/10/2021 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 353/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.