Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1945 E. 2021/1983 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/05/2021
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ: 01/12/2021
YAZIM TARİHİ: 01/12/2021

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacılar vekili; müvekkilinin kullanmış olduğu motosikleti ile davalının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilin ağır şekilde yaralandığını, vücudunda kırıklar ve kalıcı hasarlar kaldığını, geçirmiş olduğu operasyonlar ve masraflar toplamı 40.247,66 TL maddi zarara uğradığını, müvekkilin iş gücü kaybına uğradığını, bu olaylardan dolayı müvekkilin ailesinin maddi ve manevi olarak zor günler geçirdiğini beyanla, kazaya karışan … plaka sayılı aracın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için trafik kaydına ve …’ın taşınır ve taşınmaz mallarine ihtiyati haciz mahiyetinde tedbir konulmasına, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla müvekkil … için tedavi giderleri ve işgücü kaybına bağlı maddi zarar olarak şimdilik 50.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi olarak toplam 80.000,00 TL tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketi bakımından poliçe limiti ile ve maddi tazminatla sınırlı olmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı … ve … lehine ayrı ayrı 15.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili ; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkil şirketçe sigortalı olduğunu, davacı tarafça davadan önce müvekkil şirkete başvurusunun bulunmadığını, bu nedenle müvekkil şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini beyanla, davanın reddine, aleyhe hüküm kurulması halinde, sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulmasını talep etmiştir.
Davalı … ve … vekili ; meydana gelen kaza da davacının da kusurlu olduğu gibi, yeni yapılan kavşak düzenlemesinin de kazanın oluşumunda etken olduğunu, eski yol düzenlemesinde Davalı …’nın seyrettiği sokaktan … Caddesine dönüş imkanı varken, yeni düzenlemede sağa mecburi dönüş olduğunu ve müvekkilin caddeye çıktığı sokaktan itibaren dönüş yerine kadar yeni düzenlemeye ilişkin herhangi bir trafik levhasının olmadığını, davacı sürücünün de hız sınırını fazlasıyla aşarak geldiğini ve sürücü müvekkile yandan çarptığını, müvekkilin kazadan dolayı büyük üzüntü duyduğunu ve davacının ailesiyle sürekli iletişim halinde olarak, iyileşme sürecini takip ettiğini, tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu, davacının işgücü kaybını ispatlaması gerektiğini, davacının manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, diğer davacılan … ve … yönünden davanının reddine ve … adına kayıtlı … plakalı araca konulan tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkeme, maddi tazminat yönünden kabulü ile manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar vermiştir
Kararın davacılar vekili ile davalılardan … mirasçıları ile … tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 10/07/2019 tarih … sayılı kararı ile, davacının gelirinin doğru biçimde tespit edilmesi gerektiği, davacı vekilinin talep açıklama dilekçesi ile başlangıçta istediği 50.000,00 TL’lik maddi tazminatın 41.057,66 TL’sini belgeli tedavi gideri, kalan 8.942,42 TL sinin ise iş gücünden kaynaklı maddi tazminat olduğu, davacının kaza nedeniyle tedavisinin devam ettiği, ileride yapılması zorunlu operasyonlar ile tedavi giderlerinin istenen masraflar içerisinde bulunmadığının belirtildiği, fazlaya ilişkin hakları bu yönden saklı tutulduğu, bu beyanın davacıyı bağladığı 28/03/2017 tarihli ıslah dilekçesinde ise 10/03/2017 tarihli hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda talebini arttırdığı, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığını toplam tazminat isteminin 105,933,29 TL ile sınırlandığını, anlaşılmakla taleple bağlılık ilkesi gereği bir kısım istemlerin dikkate alınmadan eksik inceleme yapılarak hekim ve hastane masrafı ile sınırlı karar verildiği itirazının yerinde olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesini isabetli olduğu, kazadan kaynaklı tedavi masrafıyla yapılan tedavi maksadıyla yapılan belgeli giderlerin SGK kapsamında olduğunu dikkate alınması gerektiğini, davacı kazazede lehine takdir edilen manevi tazminat tutarının yerinde olduğu, davacı ebeveyn için TBK’nın 56/2. Maddesi gereğince manevi tazminat takdir edilebileceği gerekçesiyle hüküm HMK’nın 353/1 – a, 4 ve 6 madde ve bentleri uyarınca kaldırılmıştır.
Mahkeme, Tabipler Birliği Antalya Şubesi, Fizyomak, ve TÜİK nezdinden araştırmalar yapmış daha sonra davacının lisans mezunu olduğuna ilişkin belge sunulmuş sonrasında hesap bilirkişisinden 07/10/2020 tarihli rapor alınmış,hesap bilirkişisi raporunda; davacının iki yıllık okul bitirdiği fizyoterapist teknikeri olduğu belirtilerek Ekim 2015 tarihine kadar asgari ücret bundan sonra ki döneme ilişkin ise kamu ve özel sektör ve TÜİK verilerine göre kazancın asgari ücretin 1,66 katı olacağı düşüncesiyle hesaplama yapılmış anılan rapora davacılar ile sigorta dışındaki davacılar itiraz etmiş, bilirkişi birinci ek raporunda aynı görüşünü tekrar etmiş bu kez lisans mezuniyet belgesi sunulmasına üzerine düzenlenmiş olduğu 18/03/2021 tarihli ikinci ek raporunda; davacının dört yıllık okulu bitirdiği, fizyoterapist olduğu, Ekim 2015 tarihine kadar asgari ücret bundan sonrası için ise kamu, özel sektörde ödenen ücretler ile TÜİK verilerine göre aylık kazancının asgari ücretin 2,465 katı olabileceği değerlendirilerek ve 2021 yılı sonuna kadar işlemiş dönem kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.
Mahkeme 25/05/2021 tarihinde, dosyaya kazandırılan belgeler ve davacının lisans mezunu dikkate alınarak 18/03/2021 tarihli ikinci ek rapor benimsenmek suretiyle davanın kısmen kabulü ile 98.154,48 TL daimi, 2.841,69 TL geçici iş göremezlik olmak üzerine toplam 100.996,17 TL faiziyle birlikte manevi tazminata ve önceki karar gibi kazazede davacı için 10.000,00 TL ve anne babası için 5.000,00’er TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
Müddetinde verilen istinaf dilekçelerinde ;
Davacılar vekili ;tedavi masraflarının çok fazla olduğunu, hastane-hekim masrafları ile sınırlandırılmaması gerektiğini, yapılan ve sağlığa kavuşuncaya kadar yapılması gereken doğrudan /dolaylı tüm masrafların tedaviden sayılması gerektiğini, mahkemenin hesap edilen tedavi giderlerinden SGK ‘nın sorumlu olacağından bahisli ret kararı vermesinin doğru olmadığını, bu meyanda tedavi için yol , beslenme ve barınma giderleri, evde özel bakım fizik tedavi ve rehabilitasyon ortopedik aygıtlar, kol ve bacak için protezler için yapılan giderlerin karşılanması gerektiğini, maddi tazminat için ret edilen kısım olmamasına karşılık davalılar lehine avukatlık ücreti takdir edilmesinin doğru olmadığını, belirlenen manevi tazminatların düşük olduğunu, kazazede evlat …’ın kazadan dolayı çenesinde kırıklar oluştuğu, dişlerinin kırıldığını, yüzünde sabit iz olduğu, yaşı ve bu şekilde evlenme güçlüğü nedeniyle takdir edilen tutarın az olduğunu, yine evlatlarının bu durumuna şahit olan anne ve baba için yetersiz manevi tazminat takdir edildiğini,
Davalı … ile … mirasçıları vekili ; ilk hükmü iş göremezlik gelir hususunda kendilerinin istinaf etmesi davacıların bu yönden istinafı olmamasına karşılık kazanılmış haklar ihlal edilerek 73.087,16 TL maddi tazminat yerine daha fazla tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını,ilk hesap raporunun düzenlendiği 10/03/2017 tarihine göre hesap yapılması gerektiğini, bu tarihten sonrasının işleyecek dönem olarak görülmesi gerektiğini, taleple bağlılık kuralının ihlal edildiğini, davacı vekilinin açıklama dilekçesi ile tedavi gideri olarak 41.057,66 TL istemesine karşılık daha sonra diğer tazminatlarla birlikte tedavi giderinin 32.846,13 TL olduğunu beyan etmesi ve bu doğrultuda karar verilmesinin doğru olmadığını, davacının fizyoterapist olarak gelirinin özel sektöre göre asgari ücretin 1,27 katı alınması gerekirken yersiz biçimde kamu ve TÜİK ortalama gerekçesi ile asgari ücretin 2,465 alınarak hesap yapılmasının doğru olmadığını, reddedilen tedavi gideri yönüyle lehlerine ret vekalet ücreti belirlenmemesinin doğru olmadığını, yine manevi tazminatlar için her bir davacı yönüyle ayrı ayrı her bir davalı için ayrı avukatlık ücretine hükmedilmesi , kendisine manevi tazminat yöneltilmeyen sigorta şirketinin avukatlık ücretine dahil edilmemesi gerektiğini, atk maluliyet raporunun usulsüz olduğunu, kaza tarihine göre maluliyet tespit işlemleri hükümleri göz önüne alarak iş göremezliğini belirlemesi gerektiğini,
İhbar Olunan SGK vekili; kendilerinin SUT hükümlerine göre sorumlu olacaklarını, bu kapsamda kendilerine gönderilen tedavi giderlerini ödemiş olduklarını, hüküm de yer almasa da gerekçede kendileri yönüyle talep edilen giderlerden sorumlu olacaklarının yazılmasının usulsüz olduğunu, kapsamda olmayan bir takım özel hekim harcamalarından sorumlu olacaklarının yazılmasının usulsüz olduğunu, kapsamda olmayan bir takım özel hekim harcamalarından sorumlu olduklarına ilişkin gerekçeye yer verilmesinin doğru olmadığını, gelirin fazla alındığını, kendilerine hem maddi hem de manevi tazminat davasının ihbar edildiğini, buna göre kısmen reddedilen maddi ve tümü reddedilen manevi tazminatlar için lehlerine avukatlık ücreti belirlenmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu,
İleri sürerek talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi – manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1- İhbar olunan SGK’nın istinafı yönüyle; anılan kurumun aleyhine karar verilmediğini, kendisinin davadan ihbar olunan olup davaya feri müdahil olarak dahi katılmadığı anlaşılmakla istinaf yasa yoluna başvurma hakkı bulunmamaktadır. Bu sebeplerle istinaf müracaatının HMK’nın 341ve 352. maddeleri uyarınca usulden reddi gerekir.
2- Davacıların istinaf itirazları yönüyle, daha önceki kaldırma kararımızda açıklandığı üzere davacı kazazedeye takdir edilen manevi tazminat tutarını yetersiz olduğu, anne baba lehine manevi tazminat takdir edilebileceği ve belirlenen tutarların da yeterli olduğu görülmektedir. Yine mahkemece ıslah edilen bölüme göre kısmi kabul kararı verildiğinden davalı yararına avukatlık ücreti takdirinden usulsüzlük bulunmamaktadır. Tedavi giderleri yönüyle daha önceki 10/07/2019 tarihli kaldırma kararımızın dördüncü sayfasında (2) numaralı bendin ikinci paragrafında açıklandığı üzere, davacının talebinin sadece belgeli olan ve dava dilekçesinde yazdığı 41.057,66 TL’sinin istendiğini fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu daha sonra hesap raporunda belirtilen bu miktarın kısmen hak edilebileceği belirtildiği ve buna göre dava ıslah edildiğinden artık davacının bu dava içerisinde devam eden tedaviler sebebiyle veya tedaviyle bağlantılı sair giderler yönüyle talepte bulunması usulen mümkün değildir. Bu nedenle de davacının devam eden tedavi gideri ve tedavi ile bağlantılı masraflar hususundaki istinafın da reddi gerekir.
3- Sürücü … ile işleten ölü … mirasçılarının istinafı yönüyle;
a- Mahkemenin ilk 10/10/2018 tarihli kararında 10/03/2017 tarihli hesap raporu benimsenmek suretiyle davanın kısmen kabulü ile 2.841,69 TL geçici, 70.245,47 TL daimi işgöremezlik tazminatına bir miktar tedavi giderine hükmedilmiştir. İlk hükmü davacı taraf gelir ve işgöremezlikten kaynaklı tazminat yönüyle istinaf etmemiştir. Bu yönüyle davalılar yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Hal böyleyken mahkemenin kaldırma kararından sonra 18/03/2021 tarihli ikinci ek bilirkişi raporuna itibarla kalıcı işgöremezlik tazminatı olarak ilk karardan fazla miktara hükmetmesi doğru olmamıştır. Bu yönüyle istinafa gelmeyen sigorta şirketi açısından davacıların kazanılmış hakları gözetilerek kararın kaldırılması gerekir.
b- Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK’nın 26. Maddesi uyarınca mahkeme tarafların talepleriyle bağlıdır. Bundan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez, yine harçlandırılmış talep hakkında hüküm verilebilir. Buna göre davacı 28/03/2017 tarihli ıslah dilekçesiyle, tedavi giderinin 32.846,13 TL geçici işgöremezliğin 2.841,69 TL daimi işgöremezliğin 70.245,47 TL olduğunu toplam tutarı 105.933,29 TL’ye ulaştığını, başlangıçta 50.000,00 TL harç yatırdıkları ve davayı 55.933,29 TL arttırdıklarını beyan etmiş ise de, buna göre harcını yatırmış aslında davacının talep ettiği miktar 2.841,69 TL+70.245,47 TL+32.846,13 TL= 105.933,29 TL’ye ulaşmış ise de davacının başlangıçta istediği ve açıklamada belirttiği 41.057,66 TL tedavi giderinin 32.846,13 TL’ye indirmesi aradaki fark kadar bu talepten vazgeçme anlamına gelmektedir. Böylece davacının harcı yatırmak suretiyle geçici, kalıcı işgöremezliğine ilişkin maddi tazminata ilişkin talebi 55.933,29+8.942,34 TL =64.875,63 TL etmektedir. Bu tutardan 2.842,69 TL’si geçici, 62.033,94 TL’si ise kalıcı işgöremezliğe ilişkin olmaktadır. Bu yönüyle de mahkemece taleple bağlı kalınarak karar verilmemiş olması doğru değildir.
c- Gelire yönelik olarak daha önceki kaldırma kararımıza uygun olarak mahkemenin tahkikat yapmış olmasına, üniversite mezunu olup fizyoterapist sıfatını alan davacı lehine ekim 2015 tarihinden itibaren asgari ücretin 2,465 katı kazanca göre hesaplama yapılmış olmasına, hesabın bu yönüyle usul ve yasaya uygun bulunmasına göre davalıların gelire yönelik istinafların reddi gerekir.
d- Davalıların maluliyete dönük istinaflar açısından; ilk hükmü bu yönden istinaf etmediklerinden davacılar yönüyle kazanılmış hak olduğundan, bu cihetten istinaflarının usulden reddi gerekir.
e- Vekalet ücreti yönüyle; maddi tazminat özellikle tedavi gideri reddedildiğinden bu hususla gözetilerek davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Oysa mahkemece tedavi giderinin reddedildiği dikkate alınmadan avukatlık ücreti belirlenmiştir. Yine manevi tazminata ilişkin olarak davacılardan … lehine 50.000,00 TL anne baba için ayrı ayrı 30.000,00 TL talep edilmiş, mahkemece kazazede için 10.000,00 TL ebeveynler için ise 5.000,00’er TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Dolayısıyla her bir davacı yönüyle davalılar lehine-kendisinden talepte bulunulmayan sigorta şirketi hariç tutulmak suretiyle-davalılar lehine reddedilen kısma göre davacıya verilecek avukatlık ücretini geçmeyecek biçimde vekalet ücreti takdir edilmelidir. Bu yönüyle de davalının istinaf başvurusunun kabulü gerekir.
4-HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
5-Açıklanan tüm bu sebeplerle; davacıların istinaf başvurusunun reddine davalı sürücü ve işletenin istinaf başvurularının kabulü ile hükmün istinafa gelmeyen davalı sigorta şirketi yönüyle davacıların kazanılmış hakları gözetilerek kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile davalı … sigorta şirketi açısından 04/08/2014 dava tarihinden diğer davalılar açısından ise 23/06/2014 kaza tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte 98.154,48 TL daimi 2.841,69 TL geçici işgöremezlik olmak üzere toplam 100.996,17 TL maddi tazminatın tahsilde tekerrür olmak üzere davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine (istinafa gelen sürücü ve işletenin 62.033,94 TL daimi, 2.841,69 TL geçici iş göremezlik olmak üzerine toplam 64.875,63 TL maddi tazminatla sınırlı sorumlu tutulmalarına) ve önceki karar gibi kazazede davacı için 10.000,00 TL ve anne babası için 5.000,00’er TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, SGK sorumluluğunda olduğundan tedavi giderinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan gerekçeyle;
I- a-Davacıların istinafının REDDİNE,
b-Davalıların istinafının KABULÜNE,
II- İlk derece mahkemesi kararının istinafa gelmeyen sigorta şirketi yönüyle davacının kazanılmış hakları gözetilerek kaldırılmasına, ve hükmün HMK’nın 353/1-b/2 madde ve fıkrası uyarınca AŞAĞIDAKİ GİBİ YENİDEN TESİSİNE,
1-Maddi Tazminat Yönünden;
Davanın kısmen kabulü ile davalı … sigorta şirketi açısından 04/08/2014 dava tarihinden diğer davalılar açısından ise 23/06/2014 kaza tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte 98.154,48 TL daimi 2.841,69 TL geçici işgöremezlik olmak üzere toplam 100.996,17 TL maddi tazminatın tahsilde tekerrür olmak üzere davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine (istinafa gelen sürücü ve işletenin 62.033,94 TL daimi, 2.841,69 TL geçici iş göremezlik olmak üzerine toplam 64.875,63 TL maddi tazminatla sınırlı sorumlu tutulmalarına), fazlaya dair taleplerin REDDİNE,
Alınması gerekli 6.899,04.-TL harçtan, peşin olarak alınan 1.878,55.-TL ve ıslah harcı olarak alınan 192,00.-TL harcın mahsubu ile kalan 4.828,49.-TL harcın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen ALINMASINA, (istinafa gelen davalılar sürücü ve işletenin bakiye harcı 2.945,38 TL ‘sinden sorumlu tutulmalarına)
Mahkememizin 24/01/2019 tarih, … harç nolu harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz olarak mahkememize iadesi için müzekkere yazılmasına,
Davacı tarafça bozmadan önce yapılan 1.560,35.-TL yargılama masrafının ve bozmadan sonra yapılan ve 1/2 oranında hesaplanan, tebligat gideri 43,85.-TL, müzekkere gideri 38,40.-TL, bilirkişi ücreti 325,00.-TL olmak üzere toplam ‭1.967,6‬.-TL yargılama giderlerinin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 1.876,10.-TL’nin ve mahkememizde peşin olarak alınan harç gideri 2.070,55.-TL olmak üzere toplam ‭3.946,65‬.-TL’nin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine (istinaf eden davalı sürücü ve işletenin masrafın 2.420,46 TL’sinden sorumlu tutulmalarına) , fazlasının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde DAVACIYA İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 13.544,65.-TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine, (istinaf eden davalılar sürücü ve işletenin vekalet ücretinin 8.262,24 TL’sinden sorumlu tutulmalarına)
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 6.779,32-TL vekâlet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılara verilmesine (vekalet ücretinin ilk 4.080,00 TL lik kısmın tüm davalılar için ,bakiye 2.699,32 TL sinin ise sigorta şirketi haricindeki davalılar lehine taktir edilmesine,)
2-Manevi Tazminat Talepleri Yönünden;
Kaza tarihi olan 23/06/2014 tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte; davacı … için 10.000,00.-TL, davacı İsa için 5.000,00.-TL ve davacı … için 5.000,00.-TL olmak üzere toplam 20.000,00.-TL manevi tazminatın davalılar … ve … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
Fazlaya dair taleplerin REDDİNE,
Alınması gerekli 1.366,20.-TL harcın 24/01/2019 tarih, … Karar ve … harç numaralı harç tahsil müzekkeresi yazıldığından yeniden yazılmasına yer olmadığına,
Davacı tarafça bozmadan sonra yapılan ve 1/2 oranında hesaplanan tebligat gideri 43,85.-TL, müzekkere gideri 38,40.-TL, bilirkişi ücreti 325,00.-TL olmak üzere toplam 407,25.-TL yargılama giderlerinin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 135,80.-TL’nin davalılar … ve … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE, fazlasının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde DAVACIYA İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 5.100,00.-TL vekâlet ücretinin davalılar … ve … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak davacı … davası yönüyle 5.100,00 TL, davacı …’nın davası için 5.000 TL ve davacı …’nın davası yönüyle 5.000 TL avukatlık ücretinin ayrı ayrı anılan davacılardan tahsili ile davalılara verilmesine,
III-İstinaf incelemesi yönüyle ;
1-a Yeterli olduğundan davacılardan istinaf harcı alınmasına yer olmadığına,
b-İstinaf peşin ilam harcının istemeleri halinde davalılara iadesine,
2-a- Davacının yaptığı istinaf masraflarının üzerinde bırakılmasına,
b-Davalılar tarafından yapılan 167,60 TL istinaf yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılara verilmesine,
3-İhbar olunan SGK harçtan muaf olduğundan harç iadesi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, yapmış olduğu istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına
4-Avans iadesi, tebligat, kesinleştirme ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair 02/04/2021 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.